ZT 31

442 8 0
                                    

suyumdan bir yudum aldıktan sonra yavaşça masaya koyup gözlerimi sabahtan beri beni dikizleyen merihe çevirmiştim. masaya oturduğumuzdan beri gözleri üstümdeydi , yemeğine bile dokunmamıştı.

bir şey olduğu için bakmıyordu , sabah ettiği laflar yüzünden bakıyordu, çünkü merihide tanıyordum.

' neye bakıyorsun'

aslı kafasını yemekten kaldırıp bize baktığında bakışlarım kısa bir an ona dönsede sonra tekrar tabağıma odaklanıp et parçasından bıçağımla koparıp ağzıma atmıştım. gerçekten bu yemekler nasıl bu kadar lezzetli olabiliyordu hala anlamış değildim.

' yemekten sonra çalışma odama gel '

merihin sesini takmadan yemeğe devam etmiştim. benimle konuşmuyordu bile belkide doğruyu söylüyordu aslıyı gerçekten sevmiş olabilirdi.

aklıma gelen bu düşünceyi hızla kafamdan attım. merih karahanlı hiç kimseyi sevmezdi. o sadece kendini düşünür ve kendini severdi.

' duydunmu ikra '
' ha benmi ? '
' evet sen '

şaşırdığımı söylemeliyim , benimle ne konuşacaktı böyle , merak duygusu içimi kemirirken cevap vermeden yemeğimi yemeye devam ettim. konuşmak istiyorsa tabiki konuşalım.

merih ayağa kalkıp gözleriyle bana hadi bakışı atarken tabağımda kalan yemeğe üzgün gözlerle bakıp ayağa kalkmıştım, daha düzgün doymamıştım bile.

merihin çalışma odasına doğru adımlarken sırtına göz gezdirdiğimde sırt kaslarının oldukça gerildiğini fark etmiştim. onu bu kadar geren şeyin ne olduğunu bilmiyordum. odaya girdiğimizde merih kapıyı kapatıp bana dönmüştü.

' evet ne konuşacaksın '
' sabah olanlar için üzgü-'
' senin ettiğin iki kıytırık cümle benim canımı yakamaz, ben neler duydum bu hiçbişe.. başka bir şey varmı yemeğim soğuyacak '
' yemekten başka bir şey düşünmezmisin '
' neden sende sadece kendini düşünüyorsun biz bişe diyormuyuz '
' senide düşünüyorum ikra '

şuan tamamen yalan konuşuyordu, bir şeyler çeviriyordu ve ucu kesinlikle bana dokunacaktı.

' sadece bunun için çağırmadın dimi beni '
' haklısın '

merih yanımdan geçerek masasına oturduğunda ayakta dikilerek sadece ona bakıyordum. beni planına alet edecekti , aslında işimede gelirdi merihin canını yakmak istiyorsam onu içten bitirecektim.

' 2 saat sonra bir parti olacak.. bir adamdan belge alacaksın '
' ne belgesi bu '
' orasını boşver, '

merih çekmeceden bir çanta çıkarıp içini açtığında ağzına kadar para doluydu '

' belgeyi alıp bu parayı ona vereceksin.. ama hiçkimse görmeden halledeceksin bu işi '
' neden aslı yapmıyor bunu '
' aslı beceremez senin kadar soğukkanlı değil '

itiraf etmesi hoşuma gitmedi değildi , ama yinede aklımda hala soru işaretleri vardı. bunu adamlarından biri veya kendide gidip yapabilirdi neden ben.

' yapabilirmisin '

yinede yapacaktım o belgede ne olduğunu öğrenirsem belki işim daha kolay olacaktı. aklıma takılan soru işaretlerini bir kenara atıp sırıtabn yüzümle ve tüm kararlılığımla kafa salldım.

' yapabilirim ve yapacağım.

***************

Tamamen hazır olduğumda aynadan görüntüme kısa bir bakış atmıştım. Fazla iddalj değildim ama fenada değildi.

Her zamanki gibi giydiğim siyah elbise yaptığım nude makyaja tam oturmuştu.

tamamen hazırdım ama içimi huzursuz eden bir şey vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

tamamen hazırdım ama içimi huzursuz eden bir şey vardı. içim içimi yiyordu oraya gitme diye. belkide yaptığım şey oldukça tehlikeliydi ama bunu göze alarak gidecektim. ne kadar tehlikeli olursa olsun.

kapım açılınca yatağın üstünden çantamı alıp gelen merihe dönmüştüm, merih gözleriyle beni süzerken umursamadan yanından geçerek odadan çıkmıştım. merdivenlerden inerken kolumdan tutulmamla merihe dönmüştüm. yine ne istiyecekti acaba.

' yine ne oldu merih '
' bu kıyafet ne '
' her zaman giydiğim şeyler merih '
' o zaman artık giymessen iyi olur '
' sana soracaktım '

kolumu merihten kurtarıp evden hızla çıkmıştım. beni oraya kendisi bile bırakmayacaktı. şerefsiz merih ne olacak.

' bu ne güzellik ikra hanım '
' yalakalık çekecek havamda değilim mert gidelim '

mert bişe demeden arabanın kapısını açınca binmiştim. bir kaç saniye sonrada mert sürücü koltuğuna geçip sürmeye başlamıştı.

merihin bahsettiğine göre sarışın boynunda dövme olan bir adamı arayacaktım. tabi koca alanda nasıl bulacaksam bende bilmiyordum.

bir süre sonra araba durunca geldiğimmiz boş sokağa baktım.

' sokağın sonunda bir depo var orası partinin yapılacağı yer '
' depomu..insanların zevkleri değişmeye başlamış sevdim '
' neyse işte.. oraya belirli insanları alıyorlar o yüzden senide kaydettik '

acaba bilmediğim daha neler yapmışlardı , sanırım bu sadece görünen yüzü idi.

mert bana para çantasını ve bir bileklik uzattı. bilekliğe göz atarken sıradan bir ip ve ucunda hac işareti vardı.

' bu bileklik oraya giriş biletin sakın kaybetme orda bileksiz görürlerse seni sorun olur ve unutmadan biri sana sorun çıkarırsa bilekliği göstermen yeter bunu takan kişilerin dokunulmazlığı vardır .. gerisini zaten biliyorsun'

kafamı sallayıp arabadan indikten sonra mert gaza basıp gitmişti. bilekliği bileğime taktıktan sonra mertin gösterdiği yoldan yürümeye başladım. oldukça karanlık ve ıssız sokak beni kendine çekerken bu manzaraya adeta hayran olmuştum.

' hey güzellik napıyorsun burda '

karşıma çıkan iki adamla adımlarım durmuştu. deli gibi sarhoş oldukları yürüyememelerinden belli idi.

sarsak adımlarla bana doğru gelirken bileğimi kaldırıp bilekliği göstermiştim. eğer mert doğru söylüyorsa bana hiçbir şey yapamazlardı, ve beklediğim gibide oldu adamlar bilekliği görmesiyle durup kenara çekilmişti.

demek güç böyle bir şeydi, ve ben bunu çok sevmiştim.

yanlarına yaklaşıp yüzlerine bakmaya başladım. üflesem uçacak gibiydiler ve ben bu durumdan oldukça zevk alıyordum.

dizimi kırıp adamın erkekliğine sertçe vurduğumda adam inliyerek yere kıvrılmıştı. yüzümde adlandıramadığım gülümsemeyle diğer adama tüm gücümle yumruk atmıştım. bu kadar güçlü olduğumu bile bilmiyordum adamın burnu kanamaya başladığında hisserik bir kahkaha atmıştım.

adamlar bana karşılık dahi vermezken tekmelerim her ikisinin erkekliğine denk geliyordu.

' abla dur yalvarırım ahhh dur '
' fazlalık taşıyıp ağırlık yapmasın , sonra bana çok dua edeceksin merak etme '

ayağımla erkekliğini ezerken adam bacaklarımdan tutup beni itmeye çalışsada pek başarılı olduğu söylenemezdi. ne olduğunu anlamadan birinin kolumdan çekmesiyle bakışlarım ona dönerken yumruk attığım adamı görmem bir olmuştu.

' yeter lan geberteceğim seni orospu '

elini kaldırıp bana vuracakken duyduğumuz farklı sesle hepimizin bakışı ona dönmüştü.

' o eli koparmadan indirsen iyi olur '
' sen kimsin lan ?'

karanlığın içinden çıkan adamla birlikte gözlerim kocaman olmuştu. kalbim yerinden çıkacak kadar hızlı atarken tutunacak bir şey aradım.. bu yüz bu çene hattı bu gözler bu yanaklar.

hata yoktu , bu oydu.

kalbimdeki sızı kendini belli ederken tek umudum beni hatırlamasıydı. ama o boş bakışlar tanımadığına işaretti. tabikide beni unutmuştu, tabikide hatırlamayacaktı. 7 sene geçmişti üstünden.

karşımdaki heybetli beden biekliğini gösterince yanımdaki adamın söverek beni bırakmasını duymuştum. onun dışında herşey sessizdi, sadece ben ve o vardık sanki. adımları bana doğru gelirken sadece bakabilmiştim , ihanet ettiğim ve ihanete uğradığım o bedene bakmıştım.

tam önümde durduğunda mavi gözlerine bakmıştım. tek bir insanda sevdiğim mavi gözlere uzunca baktım.

' uzun zaman oldu ikra '

beni hatırlıyordu, beni görüyordu ve beni biliyordu. peki ben onu eskisi gibi kabul edip hayatıma bakacakmıydım.

ZEHR-i TUTKU +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin