' şekersiz türk kahvesi istiyorum '
' tabi efendim 'garson yanımdan giderken tekrar bulutların üstünden gelen yağmura baktım , bugün hava resmen halime ağlıyordu. oda biliyordu kızgın olduğumu, mutsuz olduğumu. bulutların arkasında saklanan güneş ışınları hafifte gözüme vursada umursamadım.
güneşte benim gibi saklandığı yerden çıkmak istiyordu ama sesini duymalarına izin vermiyordu bulutlar. sadece hayatından çıkıp gitmesini bekledi bulutların.
' kahveniz buyrun '
garson kahveyi önüme koyup uzaklaştırdıktan sonra uzunca bir süre kahveyle bakışmıştım. ne kadar gerçeklerden uzaklaşmak istesemde aklım hala o odadaydı. aklım hala orda yaşananlardaydı.
kısa bir anlığına tanrıya inanmış ve güvenmiştim ama beni yine şaşırtmamıştı, yine darbesini bana vurmuştu.
2 SAAT ÖNCE ;
'Ne işin var burda '
' ikra ne işin var burda 'merih'in gerilmiş olan ve sertleşmiş sesi umrumda bile değildi. tek odak noktam aslıydı. ellerim yumruk olurken aslı hem şaşırmış hemde gülümsemişti. bugün bu kadın elimde kalacaktı, seneler önce yapmam gereken şeyi bugün yapıp o kadını bugün gebertecektim.
' ne işin var dedim burda '
' merihle görüşmem gereken bir mevzu varda sen hayırdır '
' orası seni ilgilendirmez..şimdi burdan gidiyormusun yoksa ben seni çıkarmasını bilirim'
' sıkıysa gel çıkar hadi '
' sen bilirsin 'aslıya doğru adımlayacakken önümde duran merihle gözlerimi devirmiştim. bu kadını savunmayacaktı dimi bana.
' merih çekil '
' o benim misafirim ne yaptığını sanıyorsun '
' onun kim olduğunu bile bilmiyorsun '
' söylesene kimmiş ?'sadece yüzüne baktım. sadece merihe bakmakla kaldım. o kadın annemin bir numaralı adamıydı demek istedim. seni bitirmek istiyen kadının adamıydı demek istedim, ama yapmadım.
gözlerim aslıya kayarken korku ve endişe içinde bana bakıyordu, oda korkuyordu onun kim olduğunu söylersem oda yanacaktı bende. aslıyı tanıyorsam zelihanın kızı olduğumu ötecekti.
bunu tehlikeye atamazdım. eğer şuan ortaya çıkarsam merih beni kesin öldürürdü.
' neden susuyorsun '
' biliyormusun..inşallah geberip gidersiniz'odanın kapısını açıp onlara bir kere bile bakmadan çıkıp kapıyı gürültülü şekilde kapatmıştım, ben ikra yılmazsam merihin aslıyı boşa bulmadığına canımı bile iddasına girerdim.
*********************
Herşey planlıydı, merih tahmin dahi edemeyeceğim büyük bir şey planlıyordu. asıl sorun bunu nasıl yapacağımdı. tek başıma asla yapamazdım. sanırım didemden yardım almam gerekecekti.
kahvemden yudum almamla karşı masama tahmin ettiğim yüz oturmuştu. sırıtarak kahvemi masaya koyduğumda kafamı kaldırıp o yüze baktım. sonunda gelebilmişti sıkılmaya başlamıştım.
' uzun zaman oldu ikra '
' bende diyorumki ne zaman karşıma çıkacaksın.'
' seni takip ettiğimi biliyordun yani '
' tabikide şirketten çıktığımdan beri biliyordum'
' büyümüşsün '
' bunu demek içiin gelmedin dimi '
' doğru...kafandaki soru işaretlerine çözüm olmak için geldim '
' hangilerine , bir sürü varda...mesela beni neden o orospu çocuğuna sattığınıda cevaplayabilirmisin'
' ikra..bak biliyorum bana çok kızgınsın '
' yok canım ne kızgınlığı benim sana kızmaya hakkım varmı anne..'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHR-i TUTKU +18
Ficción General'SENİ ÖLDÜRÜRÜM ' Ettiği bu boş tehdit beni sadece gülümsetmişti , gerçekten bu tür şeylerden korkmamımı bekliyordu. Ona sadece acıyordum , çünkü ettiği o kelimenin bende bir faydası yoktu , dolu bir cümleydi ama benim için oldukça boştu. 'NE GÜLÜ...