5| karabiber duası

157 28 2
                                    

——
Hyunjin okuduğu kitabı hızla kapatmış ve arkadaşına seslenmişti.

"Hey! Bu nasıl bir kitap böyle? Herkes herkesin katili. Polisiye sevmiyorum demedim mi? Minho!"

Minho kurulamakta olduğu tabakları bırakıp mutfaktan çıktı. Çıplak ayakları parkeye yapışıyordu havanın sıcaklığı yüzünden.

"Ne var? Bulaşık yıkıyorum!" Ellerini beline koymuş sinirle ona bakıyordu.

"Görüyorum onu. Önlüğün sırılsıklam olmuş." Masadaki kitabı kaldırıp ona gösterdi.

"Bundan bahsediyorum ne bu?" Minho kitabı uzaktan göremediğini belli eden o hareketi yapıp gözlerini kıstı.

"Roman." Dedi.

"Vay canına. Ciddi olamazsın!" Şaşırmış gibi davranıyordu. Minho ıslak önlüğünü çıkarıp mutfağın girişindeki sandalyenin üzerine attı. Salona doğru yürüdü ve kanepelerden birine oturdu.

"Polisiye roman! Polisiye. Neden bahsediyorum şimdi anladın mı? Polisiye sevmiyorum ve sen oyalan diye polisiye veriyorsun." Kitabı hızla masaya bıraktı.

"Evimde başka roman türü olmadığı için çünkü. Belki de kendi evine dönüp kendi kitaplarını okuyabilirsin nasıl fikir?" Bacaklarını katlayıp daha rahat oturdu.

Hyunjin de oturuşunu taklit etti.

"Çok kötü fikir."

"Madem gitmiyorsun ben gidiyorum."

"Nereye?"

"Kilisede akşam duası yapacaklarmış. Aslında şaşırdım normalde olan bir şey değildi. Rahip ölüyor kesin günahlarını bize itelemeye çalışıyordur." Dedi. Kafasını arkaya yatırdığında akasındaki kitaplıktan bir iki kitap değdi kafasına.

Onları çekip çıkardı.

"Dinsel inançların olduğuna emin misin sen?" Arkadaşının sorduğu cevaplamadan önce kitapları Hyunjin'in masaya koyduğu kitabın üzerine bıraktı.

"Evet evet. Denebilir. Delirmemek için tek yol bu. Deli." Dedi ellerini göğsünde birleştirdi.

"Haklısın. Kafayı sıyırmaktan daha iyi bir yol. Yardım dilemek. Bol şans."

"Tanrı seni korusun Hyunjin." Derince bir nefes alıp Hyunjin'e doğru üfledi.

"Dostum senin tasarın beni koruyamaz. Neyse git sen. Ben akşam yemeği için alışveriş yapacağım. Birilerini davet ettim."

"Benim evime benden habersiz birilerini mi davet ettin?" Şaşırmıştı haliye. Ayaklarını indirip zemine bastı.

"Evet. Kardeşin ve biricik arkadaşım Seungmin geliyor." Dedi Hyunjin. Mutluydu.

"Arkadaşından gram hoşlanmadığımı bilmeni isterim. Geç geleceğim. Beklemeyin yemeğe." Ayağa kalkıp gerinme hareketleri yaptı.

"Senin için bir tabak ayrırım. Kilise de yemek vermiyorlar sanırsam."

"Belki verirler Tanrının işine karışma!" Şap şap zemine basarak odasına gitti.

Hyunjin masadaki kitaplara yeniden baktı. Birini çekti. İsmi ona garip gelmişti.

"Tanrı ölümü yarattı" diye seslendirdi.

Arkasını çevirip baktı ve hiçbir yazı yoktu. Minho'nun dediğine göre evde polisiye dışında roman yoktu. Bu da kesinlikle polisiyeydi.

Kapağı açıp ön söze baktı. Seslice okudu.

"Vakit varken tomurcukları topla, zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir."

And God Create Death,,HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin