23| Didaktik kitaplar

56 12 1
                                    

Jeongin'in minik şovu en çok rahibi etkilemişti. Üç günde ayaklanabilmişti. Oğlunun şovunu görecekti tabiki.

Hyunjin kalkıp Monika'ya yaklaştı.

"Eline güç verilen çocuklar kontrolsüzdür. Birden gücün içinde kaybolur ve kendilerini ölü bulurlar."

Monika sinirli ya da gergin değildi. Sakince Hyunjin'e baktı. Jeongin'in salonun ortasında kahkaha atıyor oluşuna dalmıştı.

"Samuel. Ne yaptığını bilmiyorsun. Jeongin'i korumak için elimden geleni yaptım ve sen onu kendi ellerinle ölüme sürükledin."

"Her şeyin farkındaydın yani?"

"Samuel. Aptal taklidi yapmak kolay değil. En iyi sen bilirsin."

"Ne?"

"Yüce Tanrı'nın bir gün geri döneceğini biliyorduk! Secde edin dostlar o burada!" Rahip öfke ve acıyla Jeongin'e bakarken herkes yeniden Jeongin'e secde etmişti.

Mateo arkadan her şeyi izliyordu. Zamanı henüz gelmemişti. Her şeyin vakti vardı ve henüz onun sahneye çıkma vakti gelmemişti.

Hyunjin kafası karışmış halde plana sadık kalmaya devam etti. Jeongin'i koruyabilirse her şeyi yapabilirdi.
—-
Seungmin kahve molası vermişti. Chan ile birlikte hastanenin bahçesinde oturuyorlardı. Seungmin insanlardan kolayca şüphelenmezdi.

Chan'ın hal ve hareketleri normal görünse de Minho'ya anlattığı şeylerden sonra neler bildiğini merak etmişti.

"Chan hyung."

"Hm?"

"Minho Hyung'un arkadaşı Jisung'u tanıyor musun?" Elindeki karton bardaktan kahvesini yudumladı.

Kahve otomatına sırtını yasladı.

"Pek sayılmaz. B bloğa geçerken bazen bahçede görüyorum." Aynı hastane fakat birbirine uzak bloklar. İki blok arasında 200 metreden fazla mesafe vardı.

"Anladım. Sanırım Taburcu olacak." Tamamen yalandı. Bu konuyla ilgili bir şey bilmiyordu. Yalnızca ameliyata alındığını biliyordu. Chan'a güvenip güvenmemek arasındaki ipte yürüyordu.

Minho ona kimseye güvenmemesini söylemişti. Ancak beraber hayat kurtardığı adama da mı güvenmeyecekti?

"Öyle mi? Oysa daha yeni ameliyat oldu. Yarası derin. Kolayca taburcu olamaz."

Kendini belli etmişti. Seungmin, Minho'ya güvenecekti. Bu adama değil.

"Evet. Bilmiyorum. Çabuk iyileşiyor sanırım. Çok güçlü biri. Yaşadığı onca şeyden sonra." Kahvesinden bir yudum daha aldı.

Chan ayağa kalkıp biraz gerindi. Seungmin'e bakıp gülümsedi. Onu defalarca intihara sürüklediğini söyleyemezdi.

"Sen ilgilisin baya." Dedi yerine.

Seungmin biraz durduktan sonra gülümsedi. Hyunjin gibi aptal rolü yapabilirdi.

"Benim de arkadaşım sonuçta. Minho hyung ile aynı üniversitede okudum. Tanıyorum."

Kahveyi hızla bitirip kartonu elinde buruşturdu. Önlüğüne kahve damladı bu hamlesi yüzünden.

"Anladım. Her neyse. Sen nasılsın?" Chan'ın sorduğu soruyu normal cevapladı.

Bu işe dahil olmuştu ve artık elinden ne geliyorsa yapacaktı.

"İyiyim. Yorgunum sadece."

"Gece mesaini devralmamı ister misin?" Bu nezaketine de anlam veremedi. Gerçi o bunu hep yapıyordu.

And God Create Death,,HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin