8| kör savaşçı

120 23 0
                                    


—-
Hyunjin erkenden kalmış ve güzelce giyinip Minho'nun kapısının önünde beklemeye başlamıştı.

Son on dakikadır volta atıyordu. Kolundaki saate bakıp içeriyi kontrol ediyordu.

Durduğu bir anda kapı açıldı. Minho aniden gördüğü Hyunjin yüzünden korktu.

"Lan- korktum."

"Hadi gidelim. Hadi." Minho'yu çekiştirmeye başlamıştı.

"Tamam gidiyoruz sakin. Sen bu işte ciddisin galiba."

"Şaka mı yapıyorum sanıyordun? Öyle değilse bile görmem gerek."

İkisi sessizce yürümeye başlamışlardı. Hyunjin kendi isteğiyle kiliseye gittiği için şaşkındı da.

"Hyung. Ne için dua ediyorsunuz?" Sessizliği bozmak için aklına geleni sormuştu.

"Tanrı için. İsteklerimiz için ve hayatlarımız için."

"Tamam bunu yapabilirim. Hayatım için dua edebilirim." Elini yumruk yapıp havaya kaldırdı. Bu ona güç verdi.

"Hyunjin cidden aptal kuruntuların yüzünden kendini bir inanca sokmaya çalışman çok komik görünüyor. Yapma. Hala vaktin varken geri dön" Minho durdu ve Hyunjin'in havadaki elini indirdi.

"Hyung. Lütfen çeneni kapalı tut ve ibadetini yap." Hyunjin onu kırmak istemiyordu. Sadece biraz kaba olacaktı. Ona engel oldukça yapacaktı bunu da.

Biraz daha yürüdüler. Ve kilisenin önüne geldiler.

Minho adımlarını hızlandırıp Hyunjinden önce içeri girdi. Hyunjin sakince içeriye bir adım attı. Onu karşılayan rahibeye selam verdi.

"Hoş geldin. Sen dünkü gençsin. Sanırım dua etmek için geldin." Bu Alexti. Bugün düne göre daha güler yüzlüydü.

"Haklısınız. Dün biraz heyecanlandım sanırım ilk kez ibadetimi yerine getireceğim."

"O halde bundan sonra bizimle olacaksın. Ne mutlu senin adına yoldaş. İçeri girip ön sıralara otur."

Hyunjin gülümseyip içeri girdi. Sabah, geçen akşama göre daha kalabalıktı. Kalabalık arasında gözü onu aradı. Kağıdı veren genci.

En ön sıraya oturan Minhoya doğru ilerledi. Hemen arkasındaki sıraya oturdu.

Sağına soluna iyice baktı ancak göremiyordu.

Jeongin ise görmüştü onu. Geldiği için bir umut olduğunu düşündü ve yanında duran annesine çaktırmadan annesinin okuduğu kitaptan kopardığı kağıt parçasına bir şeyler yazmaya çalışıyordu.

İçindeki inanç heyecanla karışmıştı. Yazdığı şeyleri avucunun içine sakladı. Yazısı silinmesin diye dua edecekti.

"Jeongin sen de geçip otur. Birazdan başlayacağız." Monika onu da oturması için gönderdi.

"Tamam." Yanından geçip Hyunjin'in iki arka sırasında çoğunlukla kadınların olduğu yere oturdu. Hyunjin arkasına bakarsa kesinlikle onu görecekti.

Herkes yerleşiyordu. Minho sessizce önüne bakıyor ne Hyunjinle ne de onun saçma düşünceleri ile ilgilenmiyordu.

Kapılar kapandığında herkes ayaklandı. Hyunjin şaşırmıştı o da hareketi tekrarladı.

Etrafına bakıyordu. Yanında oturan biri onun koluna dokundu.

"Genç. Buraya ilk kez geliyorsun. O yüzden sadece önüne ve kendine odaklan."

Hyunjin adamın yüzüne şaşkınca bakmış ve kafasıyla onaylamıştı. Önüne dönüp beklemeye başladı.

Ön tarafta duran kürsüde biri belirdiğinde irkildi. Dalgındı.

And God Create Death,,HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin