And God Create Death,,Hyunin

22| Bir pesimistin gözyaşları

—
"Chan'ın dediğine göre Rahibe Elena, Jisung'u büyüten kadın, öldürülmüş. Şüpheli Yang Jinyoung delil yetersizliğinden serbest bırakılmış. Bu adam da o günden beri kayıp." Dedi Minho. Yeji sehpada duran defterine not almaya devam ediyordu.

Eksikler ve gözden kaçırılan şeyler vardı.

"Chan Oppa niye şimdi söyledi ki?" Diye sordu Yuna.

Seungmin bilmiyorum anlamında omuzlarını kaldırdı. Minho hala elinde tutmaya devam ettiği kitabı birden yere düşürdü.

Almak için eğildiğine kitabın kılıfından beliren kağıdı gördü. Kitabı aldı ve kılıfı kaldırıp kağıdı çıkardı.

Hepsinin anlık ilgi odağı olmayı başardı. Kitabı koltuğun kenarına koydu ve kağıdı açtı.

Ne çıkacağını bilmeden yüksek sesle okumaya başladı.

"Değerli oğlum. Hayat hepimize adil davranmaz. Bazılarımız daha fazla acı çekmelidir. Ancak ölümümüz de adil olmayacak. En kötüler en kötü en iyiler en iyi ölür. Unutma. Senden ricam bu kitabı Taeyang Kilisesine götürüp Jeongin'e vermen. Bu kitap içinde bu zamana kadar yaşanmış her şeyin yazılı kanıtı. Babası Mateo hala kilisede. Sakın ona gösterme. Abim olduğunu biliyorum yine de ondan çekiniyorum."

Kağıdı indirip arkadaşlarına baktı.

"Büyük bir kurmacanın içine girmişiz gibi hissediyorum ve daha da çıkmaza sürükleniyoruz. Bu mektuptan sadece Mateo ve Elena'nın kardeş olduğunu öğreniyoruz."

Yeji not aldığı defterdeki boşluğa odaklandı.

"Oppa. Sadece bunu çıkarmak yanlış. Chan-ssi Rahibe Elena'nın öldürüldüğünü söyledi değil mi? Mateo bunu biliyor muydu?" Yine yanlış yere odaklanıyordu.

Changbin kendini ilk defa böylesine derin düşünürken bulmuştu. Hyunjin'e ve Yongbok'a baktı. Onlar da dalgındı.

"Mateo kim tam olarak? Jeongin'in babası diyorsa Yuna, senin baban mı?" Aklına takılan soruyu sordu.

Minho kılıfı kitaba geri geçirmeye çalışıyordu.

"Hayır. Sanırım Mateo, Yang Jinyoung."

Hyunjin gözlerini daldığı yerden çekip Yuna'ya kitlendi. Bu bir sorundu.
Mateo, Jinyoungsa. Bunca zaman kilisede olup biten her şeyden haberi var demekti.

"O zaman kendi kardeşini mi öldürdü?" Yongbok kafasını çevirip Changbin'e baktı.

Gerçekten düşünüyorlardı. Ancak yanlış yerlere odaklılardı. Chan'ın bunları nereden bildiğini merak etmiyorlardı.

"Bilmiyorum. Hiçbir şey bilemiyorum." Yeji tutmasa Hyunjin kendi saçlarını yolacaktı. Kafası daha da karışmıştı.

Ayağa kalktı ve derince nefes alıp arkadaşlarına baktı. Changbin strese girmişti. Sehpadaki kajuları yiyordu.

Hyunjin oflayarak minik konuşmasını yaptı.

"Bunu bir kenarda tutmaya devam edelim. Jisung ve Chan da bu olaya aniden dahil oldular. Ve Seungmin seni dahil ettiğimiz için özür dilerim. Ancak hep birlikte bunu sonlandıralım."

"Ben dert etmiyorum Hyunjin. Ben doktorum, zaten hayat kurtarmak benim görevim. Ne gerekiyorsa yaparım." Gülümseyerek arkadaşına baktı. Changbin hala kaju avuçluyordu. Yongbok ona bakarak gülümsedi.

"Pekala! Bu odadaki herkes birbiri ile- bu dakikadan itibaren- iletişim içinde olacak. O yüzden numaralarınızı birbirinizle paylaşın. En büyük destekçimiz sosyal medya olacak. Yeji bir instagram hesabı oluştur ve Taeyang Kilisesi sakinleri olarak kaydet."