11| sabredin panik yok

101 25 0
                                    

Ertesi sabah hep birlikte sabah duası yapmak için yola çıktılar. Changbin, Minho, Hyunjin ve Yeji yolu kaplayarak yürüyorlardı.

"Minho Oppa, Changbin Oppa ve Hyunjin. Neden bu saatte gittiğimizi sorabilir miyim? Öğlene kadar dua edebiliyorlar" Yeji bir yandan gerinme hareketleri yapıyordu.

"Kalabalık olmasın hem duanın sabah yapılanı kabul olur derler Yeji." Dedi Hyunjin. Esnemekten ağzı yırtılmak üzereydi.

Changbin ikisine bakıp gülüyordu. Minho'nun kafası tamamen başka yerdeydi ve yüzündeki ifadeleri kontrol etmediği için gergin görünüyordu.

"Sen nerden biliyorsun? Hiç duaya çıktın mı?"

"Ben bilirim. Her şeyi bilirim ben." Adımlarını hızlandırıp önlerine geçti ve ters dönüp durdu.

Diğerleri de durdu. Minho az kalsın farketmeyecekti. Şaşkınca sağa sola baktı.

"Siz Duadan sonra ne yapacaksınız?"diye sordu üçlüye Hyunjin.

"Benim akşam için bir dersim var oraya gideceğim." Yeji gerinmeyi bitirdikten sonra belini kıtlattı.

"Ah.. rahatladım."

"Ben bi seçme yapıyorlar oraya gideceğim. Polis rolüne."

"Benim de bir işim yok. Muhtemelen Monika'yı darlarım." Dedi Hyunjin. Bunu yapmayı istiyordu. En çok da Jeongin'i oradan çıkarıp sorular sormak istiyordu.

Hepsinin bakışı Minho'ya döndüğünde Minho yerdeki kafasını kaldırıp teker teker onlara baktı. Suratındaki donuk ifade pek çok şeyi anlatıyordu ancak gülümsedi.

"Ben Jisung'u görmeye gideceğim. Sanırım onunla konuşmam gereken bir konu var." Dedi.

"Tamam." Yola dönüp beş metre uzaklarındaki kiliseye yürümeye devam ettiler.

Minho derince bir nefes aldı ve adımlarını hızlandırıp herkesten önce içeri girdi. Kapının girişinde bekleyen rahibeyi selamladı.

Peşinden gelenler de teker teker rahibeyi selamladılar. Rahibe Alex, Monika'ya göre daha güler yüzlü biriydi. Bunu onlar da farketmişti.

"Günaydın Bayan Alex." Dedi Yeji yüzündeki kocaman gülümsemesiyle.

"Oh... günaydın güzel kızım." Rahibe Alex de aynı gülümsemeyle karşılık verdi. Yeji içeri girerken Hyunjin ve Changbin de rahibeyi selamladılar.

"Merhaba."

"Merhaba. Hosgeldiniz. Erkencisiniz bugün." Rahibe şaşkındı. Ancak gençlerin ilgisini çekebildikleri için mutlu olmuştu.

"Biraz öyle. Gece boyu rahatsız olduğumuz bir konu vardı ve içimize sıkıntı verdi. Erkenden gelelim dedik." Dedi Hyunjin.

Gece boyu uyuyamamıştı. Jeongin'i ve onun neler yaşamış olabileceğini düşünmüştü. Ailesini kaybetmişti. Özgürlüğünü kaybetmişti. Kimsesi yoktu ve Tanrıya sığınmaktan başka şansı olmamıştı.

"İyi yaptınız. Pek kimse yok. Rahatça duanızı edin." Rahibe onları içeri buyur etti. Arkalarından içeri girdi ve kapının önünde beklemeye koyuldu.

Üçü birlikte oturdular. Minho bir önlerinde ellerini bağlamış duasını ediyordu.
Üçü de onu kopyalıyorlardı. Changbin ve Yeji dikkatlerini duaya vermek yerine etraflarını inceliyorlardı.

Hyunjin hala Jeongin'i düşünüyordu. Bugün konuşabilir miydi acaba? Ya da onu görmeye şansı olur muydu? Hala hayatta ve iyi olduğundan emin olmak istiyordu.

Yirmi dakika boyunca kımıldamadan durduktan sonra hyunjin kalkıp kapıda duran yardımcı rahibenin yanına gitti.

Fırsatı varsa değerlendirmeliydi.

And God Create Death,,HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin