And God Create Death,,Hyunin

15| Maskeli balo

"Hepiniz videoyu izlediniz değil mi? Bu işte bir tuhaflık olduğunun farkındasınız." Yeji etrafına topladığı gruba baktı. Videoyu izledikten sonra bir grup kurup herkesin görmesini sağladı. Şimdi ise hepsini Minho'nun salonunda toparlamıştı.

"Gördüm. Herifin bir hastalığı var. Gibi." Changbin en son gelen olmuştu. Üzerini değiştirmemiş ve kostümü ile gelmişti. Bir kişi hariç diğerleri onu garipsememişti.

Yeji arkadaşının Changbin'e şaşkınca baktığını fark etti. Gülümseyip Minho'ya döndü.
"Minho oppa sen bir şey biliyor musun?"

Minho tekli kanepede diğerlerine biraz uzak oturmuştu. Videoyu izlese de garip bir şey sezmemişti.

"Hm. Rahibin kalp hastalığı var. Bu kadarını biliyorum. Bazen de nefes almakta zorlandığı için duayı ertelediği ve bağış almaya başladığı oluyor." Dirseklerini dizlerinin üzerine koydu.

"Ne garip adam." Diye mırıldandı Yongbok.

Ortam sessizleştiniğinde hepsi bir şeyler hakkında düşünüyordu. Minho, Jisung'a nasıl yardım edebileceğini, Yeji Rahibin başka bir hastalığının olup olmadığını, Yongbok da onlar için ne yapabileceğini düşünüyordu.

Changbin hızla sağında oturan Yuna'ya döndü.

"Yuna-ssi. Sen ne biliyorsun? Yani bizim ve olaylar hakkında." Yuna afallamış biçimde önce ona sonra bakışları ona dönen diğerlerine baktı.

"Oh... birkaç şey. Yeji'nin anlattığı şeyler. Ama emin değilim. Jeongin'in abim olup olmadığından."

Amacı ailesi hakkında bilgi edinmekti. Jeongin hakkında bir düşüncesi de yoktu.

"Biz de değiliz. İhtimallere sığınıyoruz."

Birbirlerine bakıyorlardı. Ne yapacaklarına dair fikirleri yoktu. En son sabah attığı videodan sonra Hyunjinden haber gelmemişti.

"Kafam karışıyor. Neyin içine girdiğimizi bilmiyorum." Yongbok kafasını elleri içine almış abisine doğru dönmüştü.

"Sakin ol. Sen halledebildin mi? Yemek için gelebilecek misin?" Hyunjin onu çocuklara yemek yapması için çağırmıştı. Riskliydi.

"Evet. Bizimkilerle konuştum ve hayır işi olduğu için kabul ettiler." Minho kafasını sallayıp gülümsedi.

"Güzel o halde gidelim mi?" Aniden ayaklanan Changbin tüm bakışları üstünde topladı.

"Önce yemek yemez misiniz? Siz ikiniz dersten siz ikiniz de işten geldiniz. Acıkmadınız mı?" Changbin aniden ayaklanınca acıktığını hissederek Minho'ya döndü.

"Güzel soru hyung. Açız." Geri yerine oturdu. Kostümü de biraz rahatsızdı. Gerçi o şekilde kiliseye gidecek olması daha da rahatsız ediciydi.

Üstünü değiştirmesini umuyorlardı.

"Tamam dolapta yemekler vardı. Yong gel yardım et hazırlayalım." Yerinden kalkıp mutfağa yürüdü. Yongbok peşinden sallana sallana mutfağa girdi.

Changbin, Yeji ve Yuna üçlüsü salonda sessizce oturmaya devam ettiler.
—

Hyunjin günün ortasında temizlik yapmakla görevlendirilmişti. Rahibi ya da Monika'yı görmemiş sadece etrafı silip süpürmüştü.

Salonda kürsünün olduğu yeri siliyordu. Birden durup oturaklara baktı.

"Böyle görünüyoruz demek." Bir süre izledikten sonra aniden açılan kapı ile yerinde sıçradı. Korkmazdı bu kilise onu korkak hale getirmişti.