14| Neden bu kadar çok içiyorsun

77 21 0
                                    

Güneş ortalıkta yoktu. Hyunjin kendine yardım etmesi için birini çağırmak istedi ancak yapamadı. Her an Monika'nın çıkabileceği gerginliği ile mutfakta yemek hazırlamaya başladı.

Mutfak kaldığı yerin arka kısmındaydı. Kilisenin alanına girmeyen kısmı görüyordu. Bomboş yemyeşil bir arazi. Sonrasında da duvarlar.

Bahçeye inip biber ve domates toplayacaktı. Bunu da yapamıyordu. Bayan Alex... o bahçede gömülmüştü. Gerçi diğer cesetlerde oradaydı.

"Sam." Duyduğu sesle arkasına döndü. Elinde tuttuğu bıçağı dikkatle tezgaha bıraktı.

"Rahip." Hızla eğildi.

"Bugün kahvaltıyı sen mi hazırlıyorsun? Birilerinden yardım isteseydin ya. Beraberce yardımlaşarak yapmak daha bereketlidir."

"Çok erken olduğu için kimseyi rahatsız etmek istemedim. Hem birileri için bir şeyler yapmak hoşuma gidiyor."

"Anlıyorum. Seninle bahçeye inmemi ister misin? Birlikte çiçeklere de bakarız."

Hyunjin yutkundu. Kabul etmese farklı ederse farklı olacak olan senaryolardan birini seçmek zorundaydı.

"Onur duyarım."

Rahibin önden gitmesini bekledi. Soluk alıp peşinden çıktı. Önce ana kapının önünden daha sonra da kilisenin arkasından geçip bahçeye indiler.

Çam ağacının gölgesinde durdular.

"Domatesler ne kadar bereketle yetişmiş. Yüce Tanrım." Rahip eğilip tek tek domatesleri inceliyordu.

"Rahip Melqart. Müsaadenizle size bir şey sormak istiyorum."

Rahip doğruldu. Ellerini arkasında birleştirip Hyunjin'e gülümsedi.

"Elbette oğlum ancak bana kendi adımla seslen. Mujin. Benim adım bu."

Hyunjin dün gece bağıranın o olup olmadığı konusunda tereddüte düştü. Oydu. Kesinlikle oydu. Gözleri onu yanıltmazdı.

"Peki. Rahip Mujin. Jeongin neden hiç dışarı çıkmıyor?" Gerginlikle sorduğu soru ters tepmemişti. Rahibin yüz ifadesi aynı sakinlikte ilerliyordu.

"Oğlum mu? Ben de merak ediyorum. Hayatının güzelliklerini odasında harcıyor. Hep dua ediyor Sam. Oğlum sürekli dua ediyor."

Jeongin sürekli dua ediyor.

"Anlıyorum.. Bayan Monika da öyle söylüyor."

"Monika mı?" Surat ifadesindeki ani değişim Hyunjin'in kalbinin hızlanmasına neden oldu.

Bir şey demeliydi. Jeonginden bahsedebiliyor ama Monikadan bahsedemiyordu.

"Ben de.. ben de öyle biri olmak istiyorum. İçimi yalnızca dua ederek rahatlatmak. Her an Tanrıya yakın olmak istiyorum."

Rahip gülümsemeye çalışsa da biraz önceki sinirinden ötürü acısı kalbine vurmuştu. 

"Anlıyorum oğlum. Dediğim gibi saf bir kalbin va-"

Rahip aniden elini kalbine götürdü. Acı çekiyordu. Düşmemek için Hyunjinden destek aldı. Hyunjin onu tutup düşmemesi için destek verdi.

"İyi misiniz?" Endişelenmedi. Ölse umursamayacaktı. Kaçıp gidecek ve kimseye bahsetmeyecekti.

Rahibin konuşamadığını ve ağzından çıkan şeylerin yalnızca inlemeler olduğunu duyduğunda onu orada bırakıp gitmek istedi.

"Bayan Monika! Bay William!" Bağırarak yardım istedi. Bu hareketinin birilerini rahatsız edeceğini biliyordu. Bağırmak demek bir şeylerin ters gittiğini gösterirdi.

And God Create Death,,HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin