30

12.8K 790 52
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Meriç

Odanın içinde sinirden  dört dönen Yağız'la sesli bir nefes verdim.

"Sen niye hiç laf dinlemiyorsun Allah aşkına Meriç ya?"

"Üste başka pilot yoktu. Ne yapayım teğmenleri tek başına yollayamıyorum."

"İki gün sonra tek başlarına çıkmayacaklar mı uçuşlara?"

"İlk uçuşlara acil durum için mi olsaydı?"

Yağız sabır dilenircesine kafasını yukarıya kaldırdı. 

Uçuşa çıkmamam için yaptığımız konuşmanın sonucunda ona tamam dememin daha üzerinden 24 saat bile geçmemişken ben uçuşa çıkmıştım. Ama keyfi bir durum değildi. Acil durumdu. Taburda zaten toplasan sekiz pilotuz. Bunların dördü teğmen. O anda da üste benimle Sarp vardı. Sarp'ı tek başına yollayamazdım sonuçta.

"Ben senin lafına niye inandıysam? Bari bir gün geçeydi be."

Yağız sinile kendi kendine konuşurken oturduğum yerden kalkarak arkasından sarıldım. Saçlarından öptükten sonra nefeslerini biraz daha sakin alıp veriyordu.

"Şu an sözünü dinlemediğimi ve o an geçiştirmek için tamam, dediğimi düşünüyorsun. Farkındayım. Ama gerçekten gitmek zorunda kaldım."

Kafasını geriye doğru yaslayarak göğsüme koydu ve gözlerini kapattı.

"Endişelendiğim için kızıyorum. Ya bir şey olsaydı yukarıdayken."

"Olmadı ama."

Dirseği ile karnıma vurduğunda yüzümü buruşturdum.

"Acıdı be."

"Oh olsun."

Çevik bir hareketle onu kendime doğru döndürdüm ve vücutlarımızı birleştirdim. Yüzlerimizi yakınlaştırıp dudaklarımızı birleştirdiğim de hemen bana ayak uydurmuştu. Bir elini enseme atarak beni daha çok kendine çekti.

Birbirleriyle uyumlu bir şekilde hareket eden dudaklarımız arasından Yağız'ın kısık iniltisini duyduğumda hafif bir tebessüm etmiştim.

En ufak dokunmamda kendini bırakması öyle çok hoşuma gidiyordu ki..

Nefessimiz kesilince ayrılmak zorunda kalmıştık. Yüzlerimizin yakınlığını bozmadan öylece birbirimize bakıyorduk.

"Sana hâlâ kızgınım."

"Hı hı. Kızgınsındır."

Hızlı hareketlerle kollarımın arasından çıktı.

"Sen beni niye ciddiye almıyorsun?"

"Alıyorum. Da şu an alamıyorum. Bana çok kızmak istiyorsan. Kapının dışına çıkalım. Es gürle. Hem o zaman yanaşıp seni pamuk gibi yapamam da."

Söz // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin