Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️
Meriç
Son kez aynadaki yansıma bakıp memnun bir şekilde gülümsedikten sonra şifonyerin üzerinde duran cüzdanımı ve silahımı aldıktan sonra odamdan çıktım. Bugün sanki Yağız'ın evine ilk defa gidecekmişim gibi bir heyecan vardı üstümde. Kırk defa kıyafet falan değiştirmiştim, o derece bir heyecandı.
Salondaki sehpanın üstünde duran çiçekleri de almadıktan sonra evden çıktım.
Yağız'ın dairesinin önüne geldiğimde derin bir nefes alarak kapıyı çaldım. Birkaç dakika sonra kapı açıldığında kocaman gülümsemiştim. Yağız'sa benim aksime biraz zoraki bir şekilde gülümsemişti.
"Bir şey mi oldu?"
"Söyleyeceğim ama kızmayacaksın."
"Tamam kızmayacağım."
"Söz mü?"
"Bu kadar endişeli olduğun ve direttiğin için kızmayacağıma söz veremem."
Yağız bir şey diyemeden içeriden gelen erkek sesiyle gözlerimi kocaman açmıştım.
"Yağız nerede kaldın?"
"Okan mı o?"
"Haber vermeden geldi. Yemek yer gider zaten. Bir tatsızlık çıkmasın lütfen."
"Çıkmaz çıkmaz."
Elimdeki çiçekleri Yağız'a verdikten sonra ayakkabılarımı çıkarıp ayakkabılığa koyduktan sonra montumu da çıkarıp askılığa astım.
Okan denen herif bize arkası dönük koltukta oturduğu için daha beni görmemişti. Yağız da odasına gidip çiçekleri bıraktıktan sonra yanıma geldi.
"Miniğim ve türevlerini derse onu buraya gömerim."
"Hani tatsızlık çıkmayacaktı."
"Ha sen ona inandın."
Yağız sesli şekilde nefes verirken ben de Okan denecek herifin yanına gitmiştim. Onun yanındaki ikili koltuğa oturdum.
"Okan yüzbaşım sizde buradaymışsınız. Ne kadar süpriz oldu."
"Benim arkadaşımın evi. Asıl senin burada olman büyük süpriz."
Lan avanak sevgilim o benim.
"Komşu sayılırız komutanımla. Sık sık birbirimize gider geliriz. Değil mi komutanım?"
Yağız kafasıyla beni onayladıktan sonra yanıma oturdu.
"Meriç buldu evi de."
Okan eve şöyle bir bakıp "Güvenli olduğuna emin misin?" diye sormuştu. Oturduğum koltuğu kafana geçirmek vardı da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söz // bxb
Teen Fiction+18 "Komutan, geri döneceğinize söz verdin. Unutma." Cevap olarak asker selamı dışında bir şey alamamıştı. Meriç, çok sevdiği gözyüzüne benzetirdi onu; uzakta olsa da sevdiği ve koruduğu gökyüzüne.. Yağız, çok sevdiği vatanına benzetirdi onu; koruma...