Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️
Meriç ve Yağız bir çizim olsa kesin bu olurdu.
Meriç
Yağız'ın yatakta benden hayli uzak bir yerde olduğunu görünce sesli bir nefes verdim.
"Az daha uzaklaş istersen hâlâ yataktasın ya."
"Seni düşündüğümüzden böyle yapıyoruz herhalde. Doktor dikkat et demedi mi?"
"Doktorlar hep aynı şeyi diyorlar. Valla iyiyim ben. Ama benden uzak yatarsan kötü olabilirim."
Yağız yastığını eline alıp atacakken geri yerine koydu.
"Az kalsın yastığı yiyordun kafana."
"Yaklaşacak mısın, yoksa atayım mı kendimi yataktan aşağıya."
Pes edercesine yanıma kayıp kafasını bana yakın yere koymuştu. Onu daha rahat görebilmek için yan döndüm. Şimdi ikimizde yan yatmış bir şekilde birbirimizi görüyorduk. Elimi yanağına koyup yavaşça okşadım.
"Ha şöyle. Sevdiğinden uzaktan yatılır mı?"
Sesli bir şekilde iç çektikten sonra uzanıp alnımdan öptü.
"Kurban olurum be sana. Sen iste yeter. Gelirim ben hemen."
"Senin sevgin kabardı gibi."
"Yo her zamanki halim. Unutma ki bu ilişkide ki romantik taraf benim."
"Allah Allah kim demiş bunu?"
"Ben."
"Hiç de bile ben de yeteri kadar romantiğim."
"İşte sen yeteri kadar. Ben yeteriden de fazla."
Yanağımdaki elini karnına koyup onu gıdıklamaya başladığımda hızlı hareketlerle ellerimi tutmuş kurtulmak için kucağıma oturmuştu.
"Bazen kiminle uğraştığını ve sevgili olduğunu unuttuğunu düşünüyorum."
"Unutmuyorum. Hoşuma gidiyor bu hallerin."
Yavaşça omzuma vurduğunda zorla gülümsedim. Fark etmeden darbe aldığım yere vurmuştu. Bunu söylersem anında üzülüp endişelenecek ve benden uzaklaşacaktı. Bunu istemiyordum. Zaten iki günde onu fazlasıyla özlemiştim.
"Bir süre çalışamayacağın için bana saracaksın. Bu yüzden benimle iyi geçinirsen senin için iyi olur."
"O süre çok uzun olmaz ya."
"Meriç, delirtme adamı. Kaçırıldın, vuruldun, iç kanaman olduğu için operasyon geçirdin. Hâlâ tutmuş o süre uzun olmaz diyorsun. Bir postada ben döverim bak."
"Böyle kucağımda oturup döveceksen hiç sorun değil."
Gülümsediğimde fark ettiği şeyle geri yanıma uzandı.
"Sen iyileşene kadar dokunmayacağım bile sana."
"Abartmayalım. Bir iki güne toparlarım ben."
"Meriç sen niye bu kadar inat bir çocuksun Allah aşkına?"
"İnat değilim. Çabuk toparlanacağımı biliyorum. Ayrıca sevdiğim şeylerden çok uzun süre ayrı kalamam."
"Gökyüzü bir yere kaçmıyor. Ben de burada dibinde olduğuma göre sorun yok."
Uzanıp dudaklarımızı birleştirdim. Alt dudağını dudaklarımın arasında ezerken Yağız dudağımı ısırmıştı. Acıyla inleyip ondan ayrıldım.
"Yararlı adama bu yapılır mı?"
"Yaralı adam da yaralılığını bilsin o zaman. Düzgün dur."
"Öpemeyecek miyim be? Oğlum ben anestezi etkisindeyken bile bu anları düşünerek hayatta kaldım. "
"Heh yavrumdan oğluma döndüm. Artık hiç öpemezsin."
Yataktan kalkmaya çalıştığında kolundan tutarak geri yatağa uzanmasını sağladıktan sonra üzerine eğilip tekrar dudaklarımızı birleştirdim. İttirmemesi için bileklerini tutarak yukarıda sabitledim. Başta karşılık vermese de bir süre sonra pes ederek karşılık vermeye başladı.
Nefessiz kaldığımda dudaklarımızı ayırıp yüzüne baktım.
"Yavrum, sınama beni. Benim sensiz bir saniyeyi bile sensiz geçirmem mümkün değil artık."
"Geçirme zaten. "
Uzanıp bu sefer diğerine göre daha kısa bir şekilde öptüm dudaklarını. Ellerini bıraktığımda kollarını direkt boynuma sarmıştı.
"Seni çok seviyorum."
"Ben de seni çok seviyorum."
Yavaşça birbirimizden ayrıldık. Yağız yataktan kalkarak "Ben şimdi kahvaltı hazırlıyım. Sen hazır olana kadar uzan," dedi.
"Yok gelip yardım edeyim."
"Meriç. İkiletme."
Ellerimi teslim oluyorum şeklinde kaldırıp yatakta yayıldım. Yağız öpücük atıp odadan çıkmıştı.
Yağız gideli ne kadar olmuştu bilmiyorum ama çalan kapıyla uzandığım yerde doğruldum. İçeriden gelen sesleri dinlemeye çalışıyordum ama kalabalık sesler geldiği için anlamıyordum.
Yağız odaya geldiğinde "Annenler ve annemler gelmiş," dedi.
"Ne?"
"Anladığım kadarıyla şöyle olmuş. Annem ve abim önce tabura gitmiş orada olmadığımı görünce timden biri evimin adresini vermiş. Sonra eve gelmişler orada da yokum. Apartmanın girişinde de annenlerle karşılaşmışlar. Burada olduğumu düşünerek buraya gelmişler."
Ayaklarını sürte sürte yanıma gelip kendini yüz üstü yatağa attı.
"Küçük çocuklar gibi bağırarak bizi yalnız bırakın diye ağlamak istiyorum."
Elimi saçına koyup okşadım.
"Burada ne kadar durmayı planlıyorsun?"
"Mümkünse annemler gidene kadar."
"O kadar yol gelmişler ayıp değil mi?"
Kalkarak bağdaş kurdu yatağın üstünde.
"Ayıp evet. Çok da iyi anlaşmışlar."
"Annemi tanıyorsun. Herkesle iyi anlaşabilir o."
Güldüğünde zorda olsa uzanıp öptüm. Birkaç gün bizi sınayacak bir ortam olacaktı. Bakalım hayırlısı.
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere minik kaplumbağalarım 🤍🐢
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söz // bxb
Teen Fiction+18 "Komutan, geri döneceğinize söz verdin. Unutma." Cevap olarak asker selamı dışında bir şey alamamıştı. Meriç, çok sevdiği gözyüzüne benzetirdi onu; uzakta olsa da sevdiği ve koruduğu gökyüzüne.. Yağız, çok sevdiği vatanına benzetirdi onu; koruma...