+18
"Komutan, geri döneceğinize söz verdin. Unutma."
Cevap olarak asker selamı dışında bir şey alamamıştı.
Meriç, çok sevdiği gözyüzüne benzetirdi onu; uzakta olsa da sevdiği ve koruduğu gökyüzüne..
Yağız, çok sevdiği vatanına benzetirdi onu; koruma...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️
Kaya
Yine Yağız komutanın içimizden geçtiği bir eğitimin sonunda çimenlere oturmuş sigara içiyorduk. Meriç etrafta olmadığı için şükrediyordum çünkü Yağız komutan o gelince sigaraları söndürtüyordu. Zamanında harbiyedeyken duman altı olmuş odada kalmamış gibi şimdi açık alanda bile yanında sigara içmemize izin vermeyen sevgilisi vardı.
Ciğerlerimdeki sigara dumanını dışarıya üfleyip yanımdaki bankın kenarına bastırarak söndürdüm. O sırada üstümde hissettiğim bakışlarla sağıma döndüm. Yerde uzanmış, eliyle yüzüne gelen güneşi engellemeye çalışan Mert'i görünce gülümsedim.
"Öyle bakma maviş."
"Nasıl bakıyorum ya?"
Ona doğru eğilerek sadece onun duyabileceği bir şekilde "Seni öpme istediği uyandıracak şekilde," dedim. Yüzündeki elini kaldırıp koluma vurduğunda yalandan acımış gibi vurdum.
"Komutanım?"
Arkamdan gelen sesle Harun'a doğru döndüm. Benimle birlikte Dila ve Yağız komutanda dönmüştü.
"Daha spesifik bir şekilde seslensene oğlum."
"Pardon Dila komutanım, alışkanlık."
Harun Dila ile konuşmaya devam ettiğinde benlik bir şey olmadığını anlayıp geri Mert'e çevirdim bakışlarımı. Yattığı yerde doğrulup üstünde tişörtü çıkardığında istemsizce kaşlarım çatılmıştı. Tişörtünü yere bıraktıktan sonra geri uzanmıştı. Tişörte uzanıp üstüne attım. Anında bakışlarını bana çevirmişti.
"Giy şunu."
Beni hiç umursamadan tişörtü üstünden çektiğinde dikkat çekmemeye çalışarak Mert'e yaklaştım.
"Tişörtünü giy."
"Hava sıcak. Leş gibi terledim. Giymeyeceğim. İlk defa yaptığım bir şeymiş gibi tepki vermesene."
"İlk defa yapmıyorsun ama ben kıskandığımı belli edebilecek konumdayım artık."
Dirseklerinin üstüne doğrulduğunda yarım ağız gülümsedi.
"Oy sen kıskandın mı? İstersen kudur Kaya. Umurumda değil."
Birkaç zamandır olduğu gibi yine trip dolu bir cümle kurup geri uzandı. Bende onun yanına uzandığımda kafasını bana çevirdi.
"Maviş, valla tutamayacağım öpeceğim şimdi. Bakmasana şöyle. "
"Normal bakıyorum ben bir kere. Sen öyle görmek istiyorsun."
"Yani seni öpmek için bahane aradığım doğru."
"Zaten anca öpmek için bahane ara."
Sessizce söylediği şeyi duymadığımı düşünmüş olacak ki oturur pozisyona geçerek bana döndü.
