39

10.9K 666 68
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Göğsünde yatan sevgilisinin saçlarını okşayıp öptükten sonra yandaki saate baktı Meriç. Daha erken olduğuna kanaat getirip ne kendi kalktı ne de Yağız'ı kaldırdı. 

Bugün Kaya, Dila ve Meriç silah bakmaya gideceklerdi. Normalde izin günü gideceklerdi ama ani bir karar değişikliği yaparak bugün gideceklerdi. Yağız da geç gelmelerinin sorun olmayacağını söyleyince izin günlerini bunun için harcamayacaklarına mutluydular.

Yağız kıpırdandıktan sonra kafasını kaldırıp Meriç'e baktı.

"Günaydın hayatım."

"Günaydın yavrum."

Yağız dirseklerini yatağa koyup yüz üstü yatarak Meriç'le daha kolay göz teması kurdu. Bir elini sevgilisinin yüzüne koyup okşadıktan sonra uzanıp yanağına kısa bir öpücük kondurdu.

"Şimdi güzel bir kahvaltı yapalım. Zaten biz kahvaltı yaparken Kaya seni aramaya başlar nerde kaldın diye."

"Valla yapar. Ama diyorum ki kahvaltıyı atlayıp biraz daha yatakta mı zaman geçirsek?"

Yaramaz bakışlarının ardından Yağız hafifçe omzuna vurdu.

"Sonra aç aç uçuşa çıkıyorsun. Akşam geçiririz vakit. Kalk hadi."

Yağız yataktan kalktığında Meriç'i de zorla kaldırmıştı. Onlar kahvaltıyı hazırlarken Kaya yanında uzanmış kıvırcık saçlı çocuğu izlemeye dalmıştı.

Yaptıkları konuşmadan sonra Kaya hâlâ verdiği kararın arkasındaydı. Mert'i zorlamak istemiyor, kendince hazır olacağı zamanı bekliyordu. Mert'in ona geldiği her gün öpüşmekten ileriye gitmedikleri gibi Kaya onun evine gitmesine de izin vermiyorlardı. Bu yüzden birkaç gündür beraber uyuyorlardı. İkisi de bu durumdan gram şikayetçi değildi.

Kaya yavaşça Mert'in saçlarına elini daldırdı. Bir yandan uykusunu bölmek istemezken bir yandan da doya doya sevmek, dokunmak için uyanmasını istiyordu. 

Mert tabi ki saçlarına değen elle hemen gözlerini açmıştı. Uykusunun ağır olması gibi bir seçeneği yoktu. Öte yandan da yanında bir ile uyumaya, uyanmaya alışık değildi. 

"Uyandırdım, yine."

"Sorun değil. Alışacağım elbet."

İkisi de bir şey söylemeden bir süre birbirlerine baktıklarında bunu bozan taraf Mert olmuştu. Yattığı yerde biraz daha kayarak Kaya'ya yaklaştı. Elini ensesine atıp okşarken dudaklarını birleştirdi. Yavaş ve uzun süren bir öpücükten sonra dudakları ayrılsa da yüzlerinin yakınlığı bozulmamıştı.

"Bir şey sorabilir miyim?"

"Tabi."

"Kendini tutuyormuşsun gibi hissediyorum."

Söz // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin