Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️
Meriç
2 hafta sonra
Mehmet albay ilişkimin kesildiğine dair kağıdı imzaladıktan sonra elindeki kağıtla beraber ayağa kalkıp yanıma geldi. Kağıdı bana vermeden önce sıkıca sarıldı. Ayrıldıktan sonra kağıdı uzatıp "Yolun açık olsun Üsteğmen," dedi.
"Sağolun komutanım."
Asker selamı verdikten sonra odadan çıkmıştım. Elimdeki kağıda bakarak derin bir nefes aldım. Asıl zorlu kısım şimdi başlıyordu. Timdekilere veda etmek biraz daha kolay olsa da Yağız'la vedalaşma kısmına hiç geçmek istemiyordum.
Aydın'dan döndüğümüzden beri doğru düzgün uyumuyor, fazladan nöbetlere kalıyordu. Eşyalarımı toplamaya yardıma başladıktan yarım saat sonra ortadan kayboluyordu.
Bu süreç ikimiz içinde çok zor olacağa benziyordu.
Dışarıya çıktığımda timin tek sıra halinde kolları arkalarında bağlı beni beklediklerini görünce belli belirsiz gülümsedim.
"Üsteğmen Meriç GÖKSEL."
Duyduğum sesle soluma dönmemle hortumla ıslatılmam bir oldu. Kaya eline aldığı hortumu sallayarak beni ıslatırken gözüm arkalarda duran Yağız'a kaydı. Gözleri dolmuştu.
"İnsan gidiyor diye ıslatılır mı?"
"Ya harbiyede ıslatıyorlar."
"Salak herif o ilk uçuşlarda falan yapılıyor ya."
Ben Kaya ile laf dalışına girerken Yağız kalabalığın arasından geçerek yanıma gelmişti. Beni kendisine çekip sıkıca sarıldı. Kaya hâlâ hortumu bana doğru tuttuğu için o da ıslanmaya başlamıştı. Sarılmayı çok uzun tutmadan ayrılmış.
"Yolun açık olsun Üsteğmen. "
"Sağolun komutanım."
Yağız başka bir şey demeden kenara çekildikten sonra timin geri kalanı ile vedalaştım. Üstümü değiştirmek için eski odama çıkarken Yağız'da peşimden gelmişti. Odaya girdiğimizde hemen kapıyı kilitledim.
Onu kendime çekip sıkıca sarıldım. Biliyorum bu bir veda değildi. Ayrılıyor değildik. Ama onu bir daha ne zaman göreceğimi bilmemek bana tarif edilemez bir acı veriyordu. Yanağına art arda öpücükler kondurduktan sonra yavaşça ayrıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Söz // bxb
Teen Fiction+18 "Komutan, geri döneceğinize söz verdin. Unutma." Cevap olarak asker selamı dışında bir şey alamamıştı. Meriç, çok sevdiği gözyüzüne benzetirdi onu; uzakta olsa da sevdiği ve koruduğu gökyüzüne.. Yağız, çok sevdiği vatanına benzetirdi onu; koruma...