+18
"Komutan, geri döneceğinize söz verdin. Unutma."
Cevap olarak asker selamı dışında bir şey alamamıştı.
Meriç, çok sevdiği gözyüzüne benzetirdi onu; uzakta olsa da sevdiği ve koruduğu gökyüzüne..
Yağız, çok sevdiği vatanına benzetirdi onu; koruma...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️
Girdikleri yerde üsteğmenleri bulamamışlardı, yine. Kaçıncıydı bu saymayı bırakmışlardı. Yağız sinirle yakasına yapıştığı bir teröristi döverken diğerleri onu izliyordu.
"Neredeler lan söyle çabuk?"
Terörist ısrarla konuşmayınca onu sertçe yere fırlatıp karnına tekme attı.
"Kafayı yiyeceğim ya. Ne kadar oldu son videodan bu yana?"
"Bir saat dolmak üzere."
Mert yumruğunu sıkıp duvara vurduktan sonra bulundukları yerden dışarıya çıktı. Kim bilir ne kadar kan kaybediyordu Kaya. Kurşunun nereye denk geldiğini de görememişti ki.
O sırada Kaya vurulduktan hemen sonra Meriç ellerini çözmüş ve Kaya'nın yanına gitmişti. Kaya'nın tişörtünü çıkarıp yarasına bastırmıştı. Kurşun boşluğuna denk gelmişti. Çok fazla kan kaybetmiyordu ama müdahaleye geç kalması iyi olmazdı.
Dila'nın da iplerini çözmüşlerdi. Şimdi üçü yerde oturmuş, buradan çıkmanın yolunu düşünüyorlardı.
"Tahmini kaç kişiler?"
"Ondan fazla var bence."
"Bir yaralı ve silahsız onları geçmemiz zor."
"Şimdilik bir yaralımız var."
Kaya acıyan yarasıyla yüzünü buruşturdu.
"Çocuklar bulur bizi. Endişelenmeyin."
Hızla açılan kapıyla üçü de o yöne döndü.
"Bakıyorum da ilk yardıma başlamışsınız."
Adam pis pis sırıtırken başka biri kamerayı yerleştirdi. Kameranın önüne geçti.
"İki saatiniz doldu. Ve hâlâ sizden bir geri dönüş alamadık."
Silahını yine arkasına bakmadan kaldırdı ve ateş etti. Bu sefer kurşun Dila'ya geldiğinde Dila hızla karnını tuttu.
"Bir saat sonra yine bir şey yapmazsanız üçüne de elveda dersiniz."
Videoyu durduktan sonra bir şey demeden odadan çıkmışlardı. Meriç Dila'ya döndüğünde hızlı bir kan kaybı olduğunu gördü. Tek gördüğü bu da değildi. Dila'nın göz yaşları art ardına akıyordu. Meriç hızla kendi tişörtünü çıkarıp Dila'nın yarasına bastırdı.
"Dila? Sakin ol. Bir şey olmayacak."
"Bebeğim.."
Kaya ve Meriç birbirine baktıktan sonra Dila'ya döndü.
"Ne?!"
"Dün öğrenmiştim hamile olduğumu."
Hıçkırıkları arasında söylediği şeyden sonra Meriç Dila'yı kendine çekip sıkıca sarıldı. Şu an tek umudu çocukların onları bir an önce bulmasıydı.
