38

10.8K 715 227
                                    

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar ✨️

Kaya

Dün Mert herhangi bir şey söylemediği için evinde çıkmıştım. Belki düşünmeye ihtiyacı vardır diye düşünüyordum. Belki de ben çok saçma bir fikir sunmuştum ona. Bilmiyorum ama kendimi açıkladığım için bir tarafım mutluydu.

Şimdi de toplantı odasına gelmiş, Yağız komutanı bekliyorduk. Yanımda oturan Meriç'e dönüp "Ne işin var lan senin burada?" dedim.

"Farkında mısın bilmem ama ben de bu timdenim."

"Evet de seni toplantılara almıyor ki Yağız komutan."

"Sabah sende olacaksın toplantıda, dedi. Önemli herhalde."

"Bizim önemli olmayan işimiz mi var?"

"Yok valla."

Sürgülü kapının açılmasıyla hepimiz ayağa kalkıp selam verdik.

"Rahat. Oturabilirsiniz."

Yağız komutan oturduktan sonra biz de oturmuştuk.

"Şimdi hepiniz kulaklarınızı dört açıp beni dinliyorsunuz."

Astsubaylar önümüzdeki büyük ekrana bir harita verdikten sonra Yağız komutan devam etti.

"Haritada gördüğünüz yerler bir terör örgütünün sığınma yerleri. Kırmızı olanda liderlerinin olduğunu düşünüyoruz. Uzun bir operasyon süreci olacak. Bu yüzden hepiniz hazır halde olmalı. Meriç de dahil."

"Ben de dahil derken?"

"Atış eğitimlerine katılacaksın demek."

"Sizinle çatışmaya mı gireceğim?"

"Hayır. Oldu ki örgütten biri senin asker olduğunu fark etti. Hazırlıksız yakalanmanı istemeyiz."

"Tam olarak nerede fark edecek?"

"Haritada gördüğün üzere çoğu yer şehir merkezi. Ne olur ne olmaz tedbir almalıyız."

"Anlaşıldı komutanım."

Yağız komutan birkaç şey daha söyledikten sonra toplantıyı bitirmişti. Hepimiz odadan çıkmış kapının önünde dururken Meriç kolunu omzuma attı.

"İki dakika benim odama gelsene sen."

"Niye?"

"Oğlum niye adam öldürüyormuşum gibi tepki veriyorsun? İki dakika bir gel işte."

"İyi be."

Kolunu çektikten sonra merdivenlere yönelip yukarıya çıktık. Odasına geldiğimizde ellerini cebine koyarak masaya yaslandı.

"Dökül."

"Neyi döküleyim?"

"Kaya. Kardeşim ben senin içini biliyorum. Bir bok yemişsin her halinden belli. Dökül ne yaptın?"

Söz // bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin