31: GÖZLERİ KAPALI

27 5 97
                                    

Medya: -
Şarkı: Mark Eliyahu, Cem Adrian - Derinlerde

****

****

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Yemyeşil çimenlerin üzerindeyim. Yer yer yetişen papatyaların kokusu burnumda, hava günlük güneşlik. Ilık ılık tenime değip geçen rüzgar bir yandan da yavaş yavaş saçlarımı savuruyor. Üstümde beyaz çiçekli bir elbise. Başımda papatyadan bir taç ile karşımda duran arabaya ilerliyorum. Uçsuz bucaksız yeşilliklerde yalnızım ve arabaya ilerliyorum. Birileri var mı diye etrafa bakıyorum ama kimseyi göremiyorum. Nihayet arabanın yanına geliyorum. Arabanın içinde kimse yok.

Anne diyorum, yok. Baba diyorum, yok. Abi diyorum, yok. Esin diyorum, yok. Özgür diyorum yok.

YOK! YOK! YOK! KİMSE YOK! BİR ALLAH'IN KULU YOK!

Arabanın yanında durmuş birini bulmayı beklerken hissettiğim sızıyla koluma baktım. Arı kolumu sokmuştu ve kolum feci şekilde yanıyordu. Direkt arabaya atlayıp koluma aldırmadan arabayı sürmeye başladım. Arabayla ilerleyip duruyordum ama bir türlü bir yola çıkamıyor bir sona ulaşamıyordum. Kolumdaki sızı yavaş yavaş azalıyor ama yol bir türlü azalmıyordu. Duyduğum sesle duraksadım. Esin'in sesini duyuyordum. Hava yavaştan kararıyor görüşüm azalıyor ve Esin'in bana seslendiğini duyuyordum.

"Eda!"

"Esin buradayım, arabadayım." diye cevapladım onu.

"Eda!"

"Esin arabadayım! Beni duymuyor musun?"

"Eda!" diyerek yeniden bana seslendiğinde bağırdım ve gaza yüklendim.

"Buradayım ya buradayım! Bu Allah'ın cezası yerde-" diye bağırdığım sırada birden karşımda beliren Özgür'e çarpmamak için frene bastım. Gözlerim yanıyordu ve bir ışık hüzmesi gözlerime doluyor, boğuk sesler işitiyordum. Yavaş yavaş gözlerimi açtım. Etrafı inceledim, sanırım hastanedeydim. Ardından yanı başımda duran karatıya döndüm. Beyaz önlüğüyle doktor bana bakıyor, bir yandan da elimdeki kağıda bir şeyler yazıyordu. Birden yazı yazmayı bıraktı ve bana doğru eğildi.

"Eda, beni duyuyor musun?"

"Duyuyorum." dedim ve devam ettim.

"Ben buraya nasıl geldim? Özgür'e çarptım mı? O iyi mi? Bir şey olmadı değil mi?" dediğimde doktor anlamayarak bana baktı.

"Eda, sen bayılmışsın. Seni buraya Esin getirdi. Özgür'ü ise bilmiyorum." dediğinde doktorun yüzü nedense çok tanıdık gelmişti.

BAŞKA BİR ŞEHİRDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin