Çoğu zaman içimden bir şeylerin koptuğunu, benden uzaklaştığını ya da içten içe çürüdüğümü düşünürdüm. Kalbim sıkıştıkça sıkışır ağlamak isterdim. Öyle anlarda sadece gökyüzüne bakardım. Kulağımda o güzel şarkının melodisi ve ardından sözleri...
"BE...
Medya: Eda (Temsili) Şarkı: Emir Can İğrek - Ali Cabbar
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Esin
Eda: Saat kaç oldu Esin?
Eda: Ben iniyorum lobiye gelirsiniz
Esin: Tamam hayatım benim sadece makyajım kaldı onu da yapayım geliyoruz Berkan'la
Eda: Tamam canım
***
Telefonu kapatıp çantama attığımda son kez çantamı kontrol ettim. Her şeyim yanımdaydı. Kapının az ilerisinde bulunan aynada kendime bakıp elbiseme ve saçlarıma çekidüzen verdikten sonra çantamı da alıp odadan çıktım. Asansörü çağırdım ve bir süre etrafa bakındım. Etraf bugün dalga ve çocuk seslerine kıyasla aşırı sessizdi. Yüzmek, dalgaları hissetmek, güneşte yanmak, koşuşan daha yeni yüzme öğrenen çocukların neşeli sesleri ne kadar güzelse şimdiki sessizlikte bir o kadar güzeldi, sakindi, dinlendiriciydi. Asansör bizim kata gelip açıldığında içinde sadece bir kişi vardı o da Çağrı'ydı. Beni gördüğünde yüzünde oluşan gülümsemeye karşılık gülümsedim.
"Çok şık olmuşsun Eda." dedi Çağrı.
"Teşekkür ederim Çağrı'cığım sen de çok şıksın. Aaa! Bu arada unutmadan Esin ve Berkan biraz sonra ineceklermiş Esin'in biraz daha işi varmış ." diye bilgi verdim son durum hakkında.
"Tamamdır. Bizde bahçeye ineriz turlarız biraz." dedi Çağrı asansörün kaçıncı katta olduğuna bakarken ardından tekrar konuştu.
"Tabii senin için de uygunsa."
"Uygundur." dedim bir çırpıda.
Konuşurken aklıma sahil gelmişti. Sahi ya bizim çekilen fotoğraflarımız niye hala bana gelmedi?
"Çağrı." dedim meraklı bir tınıyla.
"Efendim Eda?" dedi beni taklit ederek.
"Bugünkü fotoğrafları atmak için numaramı almıştın ama o fotoğraflar nedense bana gelmedi." dediğimde yüzündeki gülümseme büyüdü.
"Unutmuşum." dedi telefonunu cebinden çıkarırken.
"Hemen atıyorum şimdi." dediği gibi kapı açıldı ve o telefonuyla ilgilenirken lobiye indik. Bir süre sonra ise o işini bitirmiş bildirimler ise benim telefonuma peşpeşe gelmişti.
