44: YENİ BAŞLANGIÇLAR

18 3 118
                                    

Medya: Özgür (Temsili)
Şarkı: Berkay Altunyay - Olmazlara İnat

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


***

"Daha sabah saat yediymiş!" dedim sarılmayı bırakıp telefonuma bakarken.

"Evet." dedi Özgür şaşkın ifadesiyle bana bakarken.

"Sen saat kaçtan beri buradasın?" dediğimde biraz düşündü ardından konuştu.

"On beş bilemedin yirmi dakikadır buradayım." dediğinde yataktan çıkıp ayağa kalktım.

"Gerçekten görmeyeli bayağı bir tuhaflaşmışsın Özgür." dediğim gülerek.

"Tuhaf mı? Normal böyle şeyler düşünmen. Bu yaşıma kadar pek de iyi şeyler yaşamadım." dedi ben koltuğa otururken.

"Doğru. Senin küçüklüğünden beri hayatında bir sürü kötü şey yaşandı tuhaf olmaman normal karşılanmazdı zaten." dediğimde merakla koltukta karşıma oturup bana baktı.

"Anlatsana biraz. Neler biliyorsun? Hem saat daha çok erken kimse uyanmadı, kahvaltıya da inemeyiz."

"Ne öğrenmek istiyorsun?" diye sordum telefonumu bırakırken.

"Seninle nasıl tanıştık? Neler yaşadık? Ben yokken neler yaşadın? Bunları merak ediyorum. Anlatır mısın?"

"Anlatırım." dedim içtenlikle.

"O zaman nasıl tanıştığımızdan başlayalım." dedi gülerek.

"Bir gün çarşıdan eve dönüyordum. Bizim mahalle öğle vakti boştur normalde. İster yolun ortasından yürü, ister yolda yat yuvarlan araba falan geçmez. O gün eve doğru giderken anormal bir şekilde bir sürü erkek bana koşturuyor, en önde de sen varsın." diye anlatmaya başladığımda araya girdi.

"Niye koşuyorduk peki?" diye sordu direkt girişten sonuca geçerek.

"O en son. Bir baktım, bana doğru koşuyorlar. Ne oluyor kim bunlar falan derken birden sen geldin bana çarptın koşarken. Arkandaki adam da çok yakında sana zaten. Benim o gün kolumu böyle tabiri caizse yerinden çıkardın resmen." dediğimde konuştu.

"Özür dilerim." dedi gülümseyerek.

"Önemli değil. Zaten sen o zaman benden çok güzel özür dilemiştin ama neyse o da en son! Sen bana çarpınca telefonunu düşürmüşsün. Bir baktım ayağımın dibinde bir telefon. Aldım eve gittim bende. Kendimce karakola teslim ederim sahibini bulurum dedim ama aynı akşam Berkan aradı seni. O zaman da çok efendi biriydi hala öyle. Dedi ki bana karakola götürmeyin telefonu, buluşalım bir yerde direkt sahibine verin biz geleceğiz alacağız falan. Ben de tamam dedim. Polisle karakolla işim olmaz en azından diye düşündüm ama düşünmez olsaymışım!"

BAŞKA BİR ŞEHİRDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin