Çoğu zaman içimden bir şeylerin koptuğunu, benden uzaklaştığını ya da içten içe çürüdüğümü düşünürdüm. Kalbim sıkıştıkça sıkışır ağlamak isterdim. Öyle anlarda sadece gökyüzüne bakardım. Kulağımda o güzel şarkının melodisi ve ardından sözleri...
"BE...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Kalp kırıklığı. Lanet bir şey. Bazılarına göre ise NALET bir şey.
Sırılsıklam olup, kimse görmese ölümle burun buruna kalacağım o yerden beni çıkaran insan her kimse teşekkür ediyordum ona. Ve her kimse karşıma çıkmasını istiyordum. Teşekkür edebilmek için, o halde bile hayatın yaşamaya değer olduğunu bana hatırlattığı için.
O hastaneden kendi başıma çıktım. O telefonu o halde kendim tamire götürdüm. Tamirci bin lira isteyince tek başıma yuh dedim. Ve yine tek başıma hesabıma her ay yatan paraya ilk kez dokunup kendime bir telefon aldım. Ve yine tek başıma listeden yeni bir numara seçerken hayatım için önemli kararlar verdim.
Ve bunların hepsi "Tek başına" oldu. Her zaman olduğu gibi yine tek başına.
O elbiseyi üzerimden çıkarmadım ama ayağıma geçirdiğim ucuz yollu çakma converselerle mükemmel olmuştu her şey. Uyandığımda ilk işim o topukluları çöpe atmak olmuştu.
Eve gitmeyecektim çünkü yemeğe gidecektik. Öyle söylemiştim evden çıkmadan önce. Babamın numarasını hatırladığımdan hemen numarayı tuşladım.
"Baba benim telefonum suya düştü de o yüzden halletim ama sıkıntı yok bu da yeni numaram." dediğimde bir yandan da dediklerimi anneme aktarıyordu babam.
"Ah be kızım! Nasıl becerdin o telefonunu suya düşürmeyi."
"Elimden kayıverdi babacım ama hallettim."
"Nasıl hallettin kızım?"
"Hesabımdaki parayı kullanmak zorunda kaldım."
"Sonunda kızım! Tamam iyi yapmışsın." dediğinde güldüm.
"En yakın zamanda yerine koyacağım ama-"
"Eda, saçmalama kızım. O senin paran-"
"Baba, böyle benim diye diye sürekli harcarsam ilerde bir güvencem olmaz."
"Ben ne güne duruyorum kızım?"
"Baba ne demek istediğimi anladın sen başka yere çekme lütfen."
"Tamam. Biz çıkıyoruz o zaman sen de gel kızım yanımıza."
