Parktaki beklenmeyen ceset • 28

4K 421 149
                                    

"Eda kamera kayıtlarını attı." diyerek telefonun ekranını Ateş'e çevirdi Emir Komiser. Kuzey'i yerde baygın bulduktan sonra Eda'dan bahçeyi çeken kamera kayıtlarını bir şekilde alıp kendisine atmasını istemişti. Sonrasında Ateş yerde baygın yatan sevgilisini alıp evine gelmişti ve gelirken Emir'i de davet etmişti.

Emir Komiser oğlunun yanından bir dakika bile ayrılmamıştı. Onun başucuna oturup saçlarını okşamıştı dakikalarca. Ateş ise koltuğa oturup tebessümle ikisini izlemişti, böylesine iç ısıtan bir manzara karşısında flash bellek aklına bile gelmemişti.

Ta ki görüntüler gelene kadar.

Ateş ve Emir komiser tüm dikkatini telefonunun ekranına verdiler. Kuzey bahçeye çıktıktan sonra dikkatlice etrafına bakınıp ağaçların olduğu yere geçmişti ve tek elini cebine sokup beklemeye koyulmuştu. Birkaç dakika sonra sıkılmış olacak ki elini cebinden çıkarıp ağaçları incelemeye başlamıştı. Tam bu sırada Kuzey'in arkasından biri geliyor, yüzünde siyah kar maskesi vardı. Üstünde siyah sweatshirt, altında siyah bir eşofman.

Elindeki elektroşok cihazını Kuzey'in ensesine bastırdıktan sonra Kuzey acı içinde yere yığılmıştı ve sonra kar maskeli adam tek dizinin üzerine çöküp Kuzey'in ceplerini aramaya başladı. Sonunda flash belleği bulduğunda onu avucunun içinde sıkıp ağaçların arasına girdi ve gözden kayboldu. Yaklaşık üç dakika sonra da Ateş girmişti kadraja ve ardından Emir Komiser.

"Yoksa bu o katil miydi?" Ateş dehşete kapılmış bir şekilde Emir komisere baktı, onun da kendisinden farkı yoktu. "Siyah sweatshirt, siyah eşofman altı. Kamera kayıtlarındaki gibi."

"Kuzey'e zarar vermek istememiş." diye mırıldandı Emir Komiser, hâlâ baygın yatan oğluna kısa bir bakış atarken. "Çünkü o insan ticareti işi içinde değil, eğer onu öldürseydi masum birini öldürüp ritüelini bozmuş olacaktı. Bu yüzden bayıltıp tek delili aldı ve kaçtı."

"İyi ama flash belleğin Kuzey'de olduğunu nasıl biliyor?"

"Kameralar." diye fısıldadı Emir Komiser. Ateş'in kendisine anlamayan gözlerle baktığını görünce titrek bir nefes verdi burnundan. "Yukarı katta kimse yoktu Ateş. Ne bir görevli, ne bir koruma, ne bir insan. Merdivenin başında koruma dururken üst katta durmaması normal mi?"

"Koruma yoktu çünkü kamera vardı." diyerek gözlerini kıstı Ateş. "Kameradan flash belleği Kuzey'in aldığını gördü ve en uygun ortamda onu köşeye sıkıştırıp flash belleği aldı." Ateş sinirli bir şekilde yüzünü ellerinin arasına aldı. "Allah kahretsin! Onu korumak isterken daha fazla tehlikeye soktum!"

"Eğer katil ona zarar vermek isteseydi her şekilde verirdi. Kafasına bir cisimle vurup bayıltabilirdi, iğne yapabilirdi -"

"Zaten bize verdiği mesaj da bu." diyerek ellerini yüzünden çekti ve Emir komisere baktı. "Kuzey'i tanıyor, onun hemofili olduğunu biliyor. Kuzey zaten ilk günden beri bu cinayetin tam ortasında, en büyük korkum katilin dikkatini çekmesiydi ve bu da oldu."

Emir'in endişesini Ateş dile getirmişti. Emir komiser ayağa kalkıp telefonunu cebine koydu ve bir şeyler düşünmeye çalıştı. "Gerekirse onu bu davadan uzak tutacağız." dedi tek elini kaldırıp işaret parmağını sağa sola sallarken. "Uzaklaştırma çıkartabilirim."

"Kuzeyi henüz tanımıyorsunuz." diyerek kafasını iki yana salladı Ateş. "Bu sefer gizli gizli yapmaya çalışacak ve daha da çıkmaza girecek. Bırakın en azından ne yapacaksa gözümüzün önünde yapsın."

"Sen gidip elini yüzünü yıka." dedi Emir Komiser onun haline acırken. "Betin benzin attı."

Ateş kafasını bir kez göğsüne doğru indirip kaldırdıktan sonra odadan çıktı. Emir Komiser ise baygın yatan oğlunun yanına oturup elini sarı saçlarına koydu ve okşamaya başladı. Dudaklarında içten bir tebessüm hakimdi. Eğer Kuzey şimdi ona bir adım atsa Emir Komiser ona on adım atardı fakat Kuzey aradaki sınırı korumak istediği için Emir Komiser adım atamıyordu. Kuzey'in duvarlarına çarpıyordu.

hemofili , GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin