Yorgun argın bir şekilde eve gelen Kuzey hiçbir yere uğramadan kendi odasına gitmişti. Biraz kafa dinlemek istiyordu ama Ateş'i koltukta bacak bacak üstünde otururken bulduğunda bunun pek mümkün olmadığını anladı. "Odaları karıştırdın galiba?"
"Hayır." diyerek kafasını iki yana salladı Ateş. "Tam da olmak istediğim yerdeyim." Kuzey'in sakinlikle ceketini çıkarıp yatağın üzerine atmasını izledi. "Oğuzhan ile neden kavga ettiniz?"
Kuzey tam gömleğinin düğmelerini açacaktı ki Ateş'in cümlesi üzerine kaşlarını çatarak hâlâ sakinliğini son derece koruyan adama döndü. "Sen beni mi takip ettin?"
"Evet, seni takip ettim." diyerek bir kez kafasını salladı Ateş. "Daha dün Celal seni kaçırdı, korunmasız bir şekilde seni başıboş bırakacağımı mı düşünüyordun?"
"Başıboş mu? Neyim ben? Sokak hayvanı mıyım?" Kuzey hafifçe güldü ama sinirden olduğu belliydi. Gömleğinin düğmelerini açıp gömleği üzerinden çıkarmadan gözlerini Ateş'e çevirdi. "Üstümü değiştireceğim müsaade edersen."
"Değiştir." diyerek tek elini dizinin üzerine koydu Ateş. "Değiştirirken Oğuzhan ile aranda neler geçtiğini anlat. Neredeyse çocuğun üzerine atlayacaktın."
"Bana yalan söyledi ben de sinirlendim." diyerek gömleğini çıkardı Kuzey ve dolaba gidip bir tişört aldı eline. "Sonrasında da sorunu uzatmadan hallettik."
"Ne konuda yalan söyledi?"
"Birisini araştırmasını istedim, araştırmış ama bana yalan bilgiler verdi." Kuzey pantolonunu da çıkarıp eşofman altını giydi. Üstü ise hâlâ çıplaktı. Ateş'in göğsündeki ize baktığını görünce tedirgin oldu ama Ateş bir şey sormayınca biraz olsun rahatladı. "Ben de bunu anladım ve biraz Oğuzhan'a sinirlendim. Sonrasında benim iyiliğim için yaptığını anlayınca sinirim geçti."
Ateş oturduğu yerden kalkıp Kuzey'in tişörtünü giymesine fırsat vermeden yanına geldi ve elini Kuzey'in koluna koyarak durdurdu. "Kimi araştırmasını istedin?"
"Kör Mehmet -"
"Kuzey." diyerek inledi Ateş. Yüzü asılmıştı. "O adamın peşinden gitmeyeceksin demiştim sana. Pisliğin teki herif."
"İşte bu yüzden gidiyorum peşinden."
Ateş gözlerini kapatıp içinden beşe kadar saydıktan sonra yavaşça gözlerini açtı. "Başka biri olsa ne halt yersen ye diyerek umursamam fakat sana müsaade etmem Kuzey. O adamın peşinden gitmene izin vermem, o adam hakkında en ufak bir fikre sahip değilsin."
"Onun da insan ticareti yaptığını biliyor muydun?"
"Bilmiyordum ama şaşırmadım." diyerek elini Kuzey'in kolundan çekti Ateş. "Böyle bir işin içinde olmaması garip olurdu."
"Bugün salmışlar, şu an elini kolunu sallayarak geziyor dışarıda. Doğru düzgün bir delil bile bulamamışlar."
"O zaman Oğuzhan elindeki delili versin ve tutuklasınlar onu."
"Oğuzhan'ın elindeki delil yeterli değil." diyerek tişörtü giydi Kuzey. Ateş'in yorgunca kendisine baktığını fark ettiğinde diliyle dudaklarını hafifçe nemlendirdi ve Ateş'e sıkıca sarıldı. "Üzgünüm, seni terslemek istememiştim. Sinirimi bir anda senden çıkardım."
Ateş anında tebessüm ederek Kuzey'in sarılmasına karşılık verdi. Onu göğsüne daha fazla bastırıp sarı saçlara büyük bir öpücük bıraktı. "Ben de senin üzerine çok geliyorum, farkındayım, ama senin iyiliğin için Kuzey. Yıllar sonra ilk defa birine bu kadar fazla önem veriyorum."
Kuzey hiç istemeyerek de olsa geri çekildi. "Akşam yemeği yedin mi?"
"Hayır, seni bekledim." diyerek kolundaki saate baktı Ateş. "Açıkçası gelmeyeceksin diye endişelendim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hemofili , GAY
Teen Fiction"Hemofili hastalığı olan birine göre biraz fazla riskli birinin avukatlığını yapmıyor musun?" Kuzey birkaç saniye duraksadı, 'bu bilgiyi nereden öğrendin?' gibisinden sorular sormayacaktı. Kalıplı adama baktı, hafifçe gülümsedi. "Risk almaktan hiçbi...