"Ateş, ne oldu?"
Ateş bir anda oturduğu yerden kalkıp dış kapıya doğru hızlı adımlarla ilerlerken Kuzey ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ateş'in peşinden gitse de onun hızına yetişmedi, Ateş arabasına binip bahçeden çıktığında Kuzey hızla garajın önünde duran adama elini uzattı. "Bir tanesinin anahtarını ver."
Adam, Kuzey'in lafını ikiletmedi. Ateş'in bu konuda kesin emri vardı. Cebinden anahtarı çıkarıp ilerideki aradı gösterdiğinde Kuzey hızla o araca bindi ve sürmeye başladı. Ateş arada fark açmıştı fakat Kuzey hızla sürerek o farkı en aza indirdi. Gözünü bir saniye bile Ateş'in aracından çekmiyordu, neler olduğunu sormak için Emir komiseri aramak istedi fakat elini cebine soktuğunda telefonu bulamadı.
"Kahretsin." diyerek direksiyona hafifçe vurdu Kuzey. Telefonunu mezarlıkta Emir komisere vermişti. Gaza biraz daha yüklenip Ateş'in arabasına yetişmeye çalıştı fakat araya başka bir araba girdiğinde frene basıp durmak zorunda kalmıştı.
Sakinleşmek için gözlerini kapattı, içine derin bir nefes çektikten sonra gözlerini açıp sağına soluna bakındı. Bu yolları biliyordu.
Ateş, Önder Cihan'ın evine doğru gidiyordu.
Arabayı tekrardan çalıştırıp sürmeye devam etti ve yaklaşık yirmi dakika sonra Ateş'in arabasını Önder'in evinin önünde park halinde buldu. Sağda solda ise iki tane polis arabası ile sivil başka bir araba vardı.
İçeriye girdiğinde polislerin bir tanesini onu durdurdu. "İçeriye alamıyoruz."
"Bırakın arkadaşlar, gelsin."
Kuzey yüzünü savcıya çevirip teşekkür eder gibi kafasını salladı. "Önder mi öldü?"
"Aynı şekilde." diyerek yürümeye başladı savcı. "Yardımcısı onu mutfakta çıplak yatarken bulmuş. Yüzünde çarpı, başucunda çikolata, bacağında da iğne izi var." Savcı mutfağa girmeden önce durup yüzünü Kuzey'e çevirdi. "Ateş Bey onun insan ticareti yapmadığı konusunda oldukça emindi oysaki."
"Bazı insanlar çok iyi sır saklarlar Sayın Savcım, gerçekler ortaya çıkana kadar anlayamazsın."
Savcı ince, kavisli kaşlarını yukarıya çıkardı. "Söylemek istediğiniz bir şey mi var Kuzey Bey?"
Kuzey mutfağı gösterdi. "Ateş içeride mi?"
"Evet, Emir komiser ile beraberler. Ceset de alınmadı henüz."
Kuzey bir şey demeden içeriye girdi ve Önder'in başucunda ayakta duran sevgilisinin yanına gidip elini sırtına koydu. "Üzgünüm."
Ateş ona kısa bir bakış attıktan sonra gözlerini Emir Komiser'e çevirdi. "Önder böyle bir insan değil. Eminim bunda yanlış anlaşılma var."
"Sanmıyorum." diyerek kafasını iki yana salladı Emir Komiser. "Aynı diğerleri gibi öldürülmüş -"
"Önder onlardan değil." diyerek üstüne basa basa konuştu Ateş. "Önder'i öldürdü çünkü Önder katilin kim olduğunu bulmuştu."
Kuzey kaşlarını çattı. "Nasıl?"
Ateş ona bakmadan Emir komiser ile konuşmaya devam etti. "O flash belleğin içindeki görüntüler Önder'in arabasından alınmıştı. Önder katilin kim olduğunu buldu ve katil de onu öldürdü. Şimdi de onu insan taciri gibi göstermek için bu şekilde öldürdü."
Kuzey elini sinirden titreyen sevgilisinin koluna koydu. "Ateş -"
"Ve sen de benden birçok şey saklıyorsun." Ateş sertçe kolundaki eli iteledi. "Bildiklerini daha önce anlatsaydın eğer benim abim gibi gördüğüm adam ölmeyecekti!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hemofili , GAY
Novela Juvenil"Hemofili hastalığı olan birine göre biraz fazla riskli birinin avukatlığını yapmıyor musun?" Kuzey birkaç saniye duraksadı, 'bu bilgiyi nereden öğrendin?' gibisinden sorular sormayacaktı. Kalıplı adama baktı, hafifçe gülümsedi. "Risk almaktan hiçbi...