1 Hafta Sonra
Talha'dan...Antrenman molasında telefonu elime almış çimlerin üstüne çökmüştüm.
Nihayet antrenmanlara başlayabileceğim haberini aldığımda oldukça sevinmiştim ancak bunun için erken davranmıştım anlaşılan. Antrenman istediğim gibi gitmiyordu. Saha dışında kaldığım süre boyunca performansım düşmüştü.Bade ile olan son mesajlaşmamızı bilmem kaçıncı kere okurken üstüme düşen gölgeyle başımı kaldırıp kimin geldiğine baktım.
Necip başını uzatmış benimle birlikte mesajları okuyordu."Yazsana." Dedi kaşlarıyla telefonu işaret edip.
"Yok ya, ne gerek var şimdi."
Necip yorgun bir şekilde kendini yanıma bıraktı. Burnunu çekip alnında birikmiş ter tabakasını elinin tersiyle sildikten sonra dizlerini dik tutup kollarını yasladı.
Benimle göz teması kurmamıştı, karşıya bakıyordu."Bir dakika sonrası bile çok geç olabilir biliyorsun, değil mi?"
Kaşlarım çatılırken dizimin birini uzattım ve dirseklerimle destek olup geriye yaslandım.
"Anlamadım?"
"Yani... Bak Talha bir dakika sonra ne olacağını bilmiyoruz. Ne bileyim oğlum, birinizin başına bir şey gelecek belki, ne biliyo'sun; garantisini verebilir misin yarın yaşayacağının? Ne gerek var oğlum küskün kalmaya?"
Bağdaş kurup omurgamı dikleştirirken kaşlarım daha da çatıldı. Necip başını çevirip bana baktı."E abi Allah aşkına, Bade beni kendisi terk etti, ben bir şey yapmadım ki. Sonra da hiçbir şey demeden çıkıp Kıbrıs'a gitti. Ne yapayım yani, kolundan tutup buraya mı getireyim?"
Necip gözlerini devirip tekrar başını çevirdi ve gözlerini yine aynı yere dikti.
"He sen sandığımdan da salaksın! Ben illa kolundan tut İstanbul'a getir demiyorum ki. Yaz bi' konuş istiyorum. Ölmezsin ya sanki iki laf konuştun diye?"Derin bir nefes alıp burukça gülümsedim.
"Yazarım yazmasına da, sittin sene cevap vermez ki o bu saatten sonra."Bu sefer Necip'in kaşları çatılmıştı. Bana dönüp kısık gözlerle baktı.
"O niye?"Kucağıma bıraktığım ellerimden birisi ensemi kaşırken başımı yere eğdim.
"Şey abi, Hande var ya ondan işte.""Ne Hande'si lan?"
"Hande işte abi."
"Dalga mı geçiyo'n?"
"Yo' ne alaka?"
"Mal mısın oğlum sen?"
Aramızda geçen hızlı diyalog sonucu nefesim kesilirken bir süre duraksayıp nefes aldım."Değilim abi, niye ki?"
Necip bacaklarını birleştirip bağdaş kurarken bana kınayan bakışlarını atıp kaşlarından birini kaldırdı.
"Niye öyle davranıyo'sun o zaman?"
Omuzlarım silktim.
"Sana öyle gelmiştir abi."Necip derin bir nefes alıp yanaklarını şişirdi ve oflayarak üfledi.
"Konuyu dağıtma şimdi. Sen ne diye Hande'ye döndün ki?"
Necip her halinden belli sinirlerine hakim olmaya çalışan bir ifadeyle konuşmuştu.Omuzlarımı silkip bu sefer ben gözlerimi karşıya diktim.
"Ne bileyim, iyi geliyor bana sanırım.""E hani sana Bade'den başkası iyi gelmezdi?"
Alt dudağımı büzüp tekrar omuz silktim.
"Yanılmışım.""Ne yani Bade'nin öylece uzaklaşmasına izin mi vereceksin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yeis, tayyip talha sanuç
Fanfiction❝ Don't go there 'cause you'll never return ❞ 𝗜𝗡 𝗪𝗛𝗜𝗖𝗛... ( ─── ☄️ ) Talha soldurduğu çiçeklerin tekrar açması için elinden geleni ardına koymayacaktı. 𝐭. 𝐭𝐚𝐥𝐡𝐚 & 𝐟𝐞𝐦! 𝐨𝐜 ©𝐥𝐢𝐛𝐫𝐢𝐞𝐭𝐜𝐚𝐫𝐦𝐢𝐧𝐚 , 𝟮𝟬𝟮𝟯