yeis, tayyip talha sanuç

3.2

"Abla abartmasak mı?"
Ece abla kahve fincanına tuzu dökerken ben onu izliyordum.

"Bi' şey olmaz."

Alt dudağımı dişlerim arasına alıp onun kahveyi karıştışını izledikten sonra derin bir nefes aldım.

Ece ablanında yardımıyla herkes kahvelerini aldığında ne yapacağımı bilmez ve gereksiz bir tedirginlikle ayakta dikilirken Cenk "Bade, sen gel böyle yanıma abicim," diye seslenince başımı aşağı yukarı sallayıp yanına oturdum.

"Ee ne iş yapar Talha?"
Cenk'in bu absürt sorusu üzerine herkes kaşlarını çatıp ona döndü.

"Abi ne alaka şimdi?"
Birkaç kişi Talha'ya katıldığını belli edercesine mırıltılar çıkarınca Cenk boğazını temizleyip Talha'nın babasına döndü.

"Şimdi biz biliyoruz zaten ama gönlümüz ferah olsun, bir de ailesinden duyalım. Adettendir zaten."

"Tabii tabii," Talha'nın annesi gülümseyerek cevap verdiğinde Cenk biraz kıpırdanıp müsaade istedi ve cebinden telefonunu çıkarıp dizinin üstüne bıraktı. Göz ucuyla ne yaptığına baktığımda Talha için bir isteme testi hazırladığını görünce gözlerim büyüdü.

"Kötü bir alışkanlığı var mıdır Talha'nın?"

Talha yanında oturan Onur'a hafifçe eğilerek "Bade'yi çok seviyorum, sayılır mı?" diye sorunca hafifçe gülmüştüm haliyle.
Cenk kaşlarını çatıp bana dönünce sadece birkaç kişi ne olduğunu anlamıştı.

"Komik bir şey varsa söyle biz de gülelim Bade'm."

Başımı usulca iki yana sallayınca Cenk kaldığı yerden devam etti.

"Şimdi şöyle ki, Talha'nın Bade'yi üzmeyeceğini nereden bileceğim ben?"

Talha'nın babası derin bir nefes alıp ellerini dizinin üstüne koydu.
"Bunun garantisini size veremem ancak şunu söyleyebilirim ki, Talha Bade'yi sürekli annesine anlatır. Talha'nın bu zamana kadar annesine anlattığı birini üzdüğünü ben görmedim."

Onur aniden Talha'ya dönüp kolunu dürtünce herkes onlara döndü.
"Lan Tayyip, beni annene anlatmadın mı yoksa?"

"Ne alaka şimdi?"

"Beni her saat yeminliymişsin gibi üzüyorsun da ondan."
Herkes Onur'un söylediğine güldüğünde Onur, Talha'ya 'seninle sonra görüşeceğiz' bakışını atmıştı.

Cenk birkaç soru daha sorduğunda telefonunu eline alıp birkaç saniye göz gezdirdikten sonra Talha'ya döndü.
"Oğlum hadi yine iyisin, tam sınırda kaldın."

"Ne sınırı abi?"

"Seni değerlendirmeye aldım, öyle şak diye mi verecektim sana kızı? Bana kalırsa zaten sana kız yok da, neyse."

Cenk ve salondakiler birkaç dakika daha konuştuktan sonra Talha'nın babası "Ziyaretimizin sebebi belli. Gençler birbirini görmüş beğenmiş, sevmişler. Bir karar almışlar, yuva kurmak istemişler. Bizden de büyükleri olarak müsaade istediler. Allah'ın emri, peygamberin kavliyle; kızımız Bade'yi, oğlumuza istiyoruz," adlı klasik isteme konuşmasını yapınca Cenk omurgasını dikleştirdi.

"Eh az önce yaptığım test işin şakası, hepsi bir yana ikisi birbirlerini sevmişler. Ben Bade'nin abilerinden birisi olarak; sizden ve benden de rızamızı istemişler. Sevenleri de ayrı düşürmek bize düşmez, Yaradan mutluluklarını daim etsin."

Gülümseyerek ayağa kalktığımda ilk önce aile büyüklerinin ellerini öpüldü, ardından da yüzükler takılınca onları yolcu etmek için kapıya ilerlediğimizde gülümseyerek kapıyı açtım.

•

son bakıştaki o gözler...

Yazmayı unutmuşum ab olmadı ya.