Berat: TALHAM DAMAT OLUYOR Berat: SIRA DA BANA GELİYOORR
Kerem: Berat
Berat: EFENDİM ASKİİİİİMM BALİMM
Kerem: Tövbe Kerem: Kes sesini yani.
Berat: niye.
Kerem: Sıra niye sana geliyormuş oğlum Kerem: Ben seninle evlenecek kadın tanımıyorum valla Kerem: Hatta öyle birinin yaşam sürdüğünü de sanmıyorum
Berat: Siktir git evlat Berat: Ciddiyim Berat: Sen şu yakışıklı suratla evlenecek birilerini tanımıyorsan ben napim Berat: Ayrıca hiç inkar etme kadın olsan sen de benimle evlenmek isterdin Berat: Kabullenemiyosun ondan bunlar dimi
Altay: Ay höst
Cenk:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Cenk: biktim sizin gay muhabbetinizden.
Siz: Homofobik misin abi??
Cenk: hayir. Cenk: malfobik bir insanim ben
Barış: Abi o ne demek
Cenk: Mal insanlardan nefret ediyorum
Barış: İyiymiş
Merih: AH AŞKIM AMAN AŞKIM
Cengiz: SEN NE DERSEN TAMAM AŞKIIMM
Onur: ACILAR İÇİNDE KALDIIIN
Çağlar: NE İSTERSEN SÖYLE AŞKIM
İrfan Can: BU SENİN FARKIIINN
Ferdi: İrfan sen yapma bari şunlar gibi ya
Merih: BİZİM NEYİMİZ VAR PARDOON
Ferdi: neyiniz yok ki.
İrfan Can: cok ayip ferdi. İrfan Can: sana ogretmediler mi Hollanda'da
Ferdi: neyi
İrfan Can: abilerin konuşurken susman gerektiğini
Ferdi: Ya salak salak konuşma be Ferdi:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hakan: yine ne konuşuyonuz aq Hakan: yeter dagilin ya
Cenk grubun adını 'Sen Konuşma Hakan' olarak değiştirdi.
Cenk: umarım yeterli olmuştur.
Hakan: ben naptım sana amk
Cenk: O penaltıyı kaçırmayacaktın aga
Ferdi: çok haklısın paşam Ferdi: Benim bacağıma ayağını soksun adam amk sen git penaltıyı kaçır Ferdi: Nasıl kaçırdın o penaltıyı
Hakan: onu söyleyemiyoruz maalesef.
Cengiz: abi ne alaka simdi.
Arda: espiri yaptı aklınca Cengiz Ağabey Arda: Gülmedik Hakan abi.
Çağlar: Bu çocuk bu ülkeye fazla amk
Arda: Sağ ol abi, teveccühünüz
Ferdi: Bak ya nasıl da kibarr
Çağlar: taam abartmayın
Cengiz: beyler bu grubun niye eski tadı yok Cengiz: Kapatsak mı ya
Cenk: çünkü grubu Talha'yla dalga geçmek için açmıştık
Siz: ben ne alaka ya
Cenk: ya hayatim sen bi ara sürekli zırlıyodun ya Cenk: ondan
Siz: anliyorum.
Barış: anırıyorum diye okudum amk bi an ğqktöcğemg
Ferdi: komik mi. Ferdi: kör müsün amk o kadar
Barış: Sen gülme zaten
Ferdi: denk düşmeyelim baris
Barış: susknk.
Ferdi: ya baris siktir git yoluna kardesim hadi
Barış: Çıkışa gel lan sen
Barış ve Ferdi arasındaki tartışma uzayıp giderken telefonu kilitleyip koltuğuna üzerine fırlatınca oflayarak saate baktım. Günler sıkıcı geçiyordu üstüne havanın sıcağı da eklenince katlanılmaz bir hal almaya başlamıştı.
Mutfaktan gelen kokular yüzümde hafif bir tebessüme neden olurken ayağa kalkıp Bade'nin yanına -mutfağa- ilerlemeye başlamıştım.
"Bade'm," diyerek içeriye girdiğimde Bade elindeki bir şeyi çırpmakla meşguldu. Başını kaldırmadan "Efendim?" diye sorunca yanına ilerleyip beline sarılmış, boynuna küçük bir buse kondurduktan sonra da hareketlerini izlemeye başlamıştım.
"Ne yapıyorsun?"
"Pasta yapayım dedim. Sıkılmıştım zaten."
Yaptığı işi bırakmadan krema olduğunu anladığım karışımdan tezgahın üstünde bulunan kaşıkla biraz almış önce kendisi tadına bakmış sonra da bana uzatmıştı.
"Nasıl olmuş?"
"Eline sağlık çok güzel olmuş, sen yaptın sonuçta."
Bade gülerek "Yalaka," dedi ve parmağının ucuyla burnuma vurdu.
Kremayı tezgahın biraz ilerisine itip bana döndü ve kollarını boynuma doladı. Dudağına küçük bir öpücük kondurup alnımı alnıma yasladığında eli ensemdeki saçlarımda dolaşmaya başladı.
"Çok güzelsin Bade." Başımı hafifçe geriye çekip yüzüne baktım. Yüzünün kenarında duran saçlarını parmağımın ucuyla kulağının arkasına bıraktığımda bir an bile kaçırmadım gözlerimi. Hafifçe sırıtıp "Gen aktarımı mı yapsak ki?" diye fısıldadım usulca.
"Ahlaksız," diyerek omzuma vurduğunda onunda güldüğünü görmüştüm.
"Biz ne zaman evleneceğiz Bade?"
"Kaptan yavaş, uçuşa geçtiniz."
Hafifçe omuz silkip güldüğümde hafifçe eğilip başımı boyun girintisine yerleştirdim. Dudaklarım usulca teninde gezinirken Bade derin bir nefes alıp saçlarımla oynamaya devam etti.
"Talha."
"Hm?"
Geri çekilmeye çalıştığında kaşlarımı çatıp hafifçe geri çekildim ve 'ne oldu' dercesine bakmaya başladım.
"Kapı çalıyor."
Zil uzunca çalınca yüzümü buruşturup kulaklarımı kapatmamak için zor durmuştum. Oflayarak kapıya ilerleyip küfür etmemek için dilimin ucunu ısırdığımda karşımda gördüğüm Onur'la kaşlarım çatıldı tekrar.
"Ee hayatım şey ya, İrem beni yine evden kovdu da."
•
bölümü bitirene kadar ne yasadigimi bilseniz uzulursunuz. Yazmayi unutmusum ae, kusura bakmayıverinn
