1

3.7K 184 21
                                    

Lisa son kutuyu da küçük kamyonete yükledikten sonra ter damlayan alnını sildi.
"Her şey tamam!"

Şoför koltuğundaki Chaeyoung gözyaşlarını gizlemek için taktığı güneş gözlüğünü düzeltti.
"Hah, tamam..."

Arkadaşının ailesiyle birlikte aldığı ani taşınma kararı canını sıkıyordu, Lisa'yı uzun yıllardan beri tanıyordu ve bu ilk ayrı kalışları olacaktı.

Lisa'yı üzmemek için uzun zamandır içinde tuttuğu cümleyi arabayı çalıştırmadan hemen önce söyledi.
"Sen kalsan olmaz mıydı Lili?"

Lisa elini Chaeyoung'ın omzuna koydu ve sevgiyle sıktı.
"Biliyorsun, anneme yardım etmem gerekiyor Chae."
Chaeyoung umutsuzca başını salladı.
"Hadi ama, her yaz yine beraber olacağız!"

"Bu yaz hariç..." diye mırıldandı Chaeyoung.

"Yazın bitmesine iki buçuk hafta kaldı Chae, hadi ama!"

"Pekala...pekala..."
Chaeyoung isteksizce arabayı çalıştırdı. Arkadaşının normalde bir hafta önce yeni evde olması gerekirken ailesinden izin alıp onunla biraz daha zaman geçirdiğini hatırlayınca mızmızlandığına pişman olmuştu.

Yol beklenmedik derece sessiz geçti. Uzun ve engebeli yolda bu sessizliğe katlanmak oldukça zordu.

Lisa'nın annesi yazar olduğu için ilhamı nerede arayacağı belli olmazdı, bu yüzden ailecek sık sık taşınmaya alışmışlardı. Bu seferki durakları şehrin dışındaki bir göl eviydi. Annesi sakin bir atmosferin ve temiz havanın yeni kitabı için tam aradığı şey olduğunu düşünüyordu.

İkisinin de isteksiz olduğu varış noktası gitgide yaklaşıyordu. Son bir sapaktan döneceklerdi ve büyük ihtimalle yol ağzında Lisa'nın annesiyle karşılaşacaklardı. Bayan Manobal'ı tatlı bir gülümseyle el sallarken görünce Chaeyoung yavaşça frene bastı.

"Hoşgeldiniz kızlar!"

"Merhaba Bayan Manobal."

İkisi de arabadan inip Lisa'nın annesiyle selamlaşmıştı.

"Getirdiğin için teşekkürler Chae. Sizin için çay ve kurabiye hazırladım, bizimle birlikte eve kadar yürümez misin?"

Chaeyoung bu cazip teklifi reddetmek zorunda olduğu için üzgündü ama dönene kadar zaten havanın kararmış olduğunu düşününce olabildiğinde hızlı dönmek istiyordu.

"Çok teşekkürler Bayan Manobal ama erkenden dönsem iyi olacak."

Bayan Manobal şefkatle Chaeyoung'ın omzunu okşadı.
"O zaman sanırım şimdilik vedalaşma vakti kızlar..."

Chaeyoung sonunda gözyaşlarını daha fazla saklamaya gerek duymadan, Lisa'ya daha rahat sorulabilmek için güneş gözlüğünü çıkardı.
"Bana her gün mesaj atmazsan seni öldürürüm!"

Lisa da gözyaşlarına hakim olamayarak ağlamaklı şekilde güldü.
"Aynısı senin için de geçerli."

Chaeyoung başını salladı ve Lisa'nın son eşyalarını da arabadan indirip tekrar yola çıktı.

Lisa arkadaşının ardından el sallarken içindeki burukluğu tarif edemiyordu.

The Locket | jenlisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin