''Olabildiğince hızlı olmaya çalıştım,'' dedi Jane gülümseyerek Lisa'nın yanına yerleşirken. Bu sefer kayığa yerleşmek onu o kadar korkutmamış gibiydi. Belki de alışmıştı.
''Geldiğin için teşekkürler Jane,'' Lisa da gülümsüyordu ve gülümsemesinin gerçek olduğu ortadaydı. Bu samimiyeti gizleyemezdi, Jane böyle düşünmüştü.
Lisa Bayan Kim'le yaptığı konuşmadan sonra karşısında aslında Jennie'nin olduğunu biliyordu artık. Bir anlığına onunla tekrar bir olma şansını, hatta yarım kalan hikayelerini tamamlama şansını neredeyse kaçıracağını düşününce içi ürperiyordu. Bu hikaye uzun zamandır yarım kalmıştı belki bu yüzden canını bu kadar sıkıyor, aceleci davranmaya çalışıyordu. Çünkü aslında devam ettirmeye çalıştığı şey bir anlamda Jennie ve Lilian'ın hikayesiydi.
Bu yüzden Jane ile konuşmaya karar verdi. Bir şeyleri yalan üzerine kuramazdı. Bunu gizleyemezdi de. Jane gerçekleri öğrendiğinde büyülenecekti nasılsa, bu yüzden bir şeyleri saklamanın anlamı yoktu.
Gölün üzerinde yüzen kuru yapraklara bakıp iç çekti, küreklere sarılmanın vakti gelmişti.
Jane sakin gözükmeye çalışsa da içindeki mutluluğu tarif edemiyordu. Bu buluşmayı Lisa teklif etmişti, bu da katlanılmaz biri olmadığını gösteriyor olmalıydı, hatta eğer şanslıysa, Lisa ondan hoşlanıyor bile olabilirdi.
Lisa kürekleri yavaşça çekerken gözünü bir an bile ondan ayırmadı. Uzun süre sonra birinden hoşlanıyordu ve bu kişinin Lisa olmasının ona baktığında ne kadar normal olduğunu görüyordu, hatta belki de doğru kelime ''doğal'' olmalıydı. Lisa'dan hoşlanmak ona doğal geliyordu, sanki olması gerekeni yapıyor gibi hissediyordu kendini.
Lisa bakışları üzerinde hissettikçe gülümsüyordu. Bunlar aslında Jennie'nin bakışlarıydı, birkaç yıl önce karşısında oturan Jennie yine aynı kayıkta, aynı yerdeydi. Hayat mucizelerle doluydu. Lisa bu mucizelere tekrar inandığı için mutlu hissetti. İnanmasa belki de onu bulmaları da mümkün olmayacakmış gibi...
Kayığı sarmaşık şatosunun kıyısında durdurmayı düşünüyordu ama tam gölün ortasından kayığın altından geçen kedi balığı sürüsü Jane'in dikkatini fazlasıyla dağıtmıştı. Tat reseptörleriyle ilgili ilginç gerçeği bir kez daha dile getirdiğinde Lisa bu sefer bildiğini söyleyerek gülümsedi.
Genç kız heyecanla kayığın kenarlarına tutunarak balıkları izlediğinde Lisa belki de kıyıya çekmeye gerek olmadığını düşündü. Göl bugün dalgalı değil, aksine bir çarşaf gibi dümdüzdü. Rüzgar da yoktu.
Çantasından çıkardığı sandviçlerden birini Jane'e uzatırken gülümsüyordu, konuşmanın uzun sürebileceğini düşündüğünden aç kalmamaları için tedbir almış ve bu sandviçleri erkenden hazırlamıştı. Ne de olsa ona açıklayacağı şey pek de basit bir şey değildi. Bu yüzden Jane'i ikna etmenin zaman alabileceğini biliyordu.
Jane küçük bir çocuğun heyecanıyla sandviçten bir ısırık aldıktan sonra gözlerini kapadı ve gülümsedi.
''Çok lezzetli.''
''Afiyet olsun Jen.''
Jane Lisa'nın söylediğinin kendi ismine ne kadar benzese de farklı bir isim olduğunu o an için fark etmedi.
''Aslında seninle bir şey konuşmam gerekiyor,''
Jane gerginlikle sandviçi kenara bırakıp oturduğu yerde dikleşti.
''Yanlış bir şey mi yaptım?''
Her zaman suçu öncelikle kendinde arayan biri olmuştu, bu yüzden biri ne zaman biri onunla bir şey konuşacağını söylese kendini özür dilemeye hazırlardı. Oysa yanlış bir şey yapmadığı gün gibi ortadaydı.
Kızın yüzündeki gerginliği fark edince Lisa aceleyle konuştu.
''Ah hayır, ilgisi bile yok! Ben yalnızca...''
Cümleye nasıl başlayacağını bilmiyordu. Bir anlığına Jennie'ye ait her şeyi göle bıraktığı için kendi kendine lanet etti, en azından fotoğraflar olsa durumu anlatmak çok daha kolay olacaktı.
''Reenkarnasyona inanır mısın?''
Bir anda sorduğu bu cümlenin Jane'in yüzündeki yansıması başta şaşkın, daha sonra düşünceli bir ifade olmuştu.
''Hmmm... bilmiyorum bu konuda düşünmedim sanırım.''
Lisa ihtiyatlı şekilde başını sallayıp sessiz kalınca Jane sordu:
''Neden sordun?''
İşte Lisa bu noktada tıkanmıştı. Düşünceli şekilde Jane'in yüzüne baktı. Cümlelerini toparlaması birkaç saniyeyi bulmuştu. Ona direkt olarak Jennie'yi anlatmaya karar verdi. Çünkü anlattığı zaman Jane'in onda tanıdık bir şeyler bulacağını biliyordu, ne de olsa aynı kişilerdi. Belki de açıklama yapmasına bile gerek kalmayacaktı.
''Buraya ilk geldiğimde biriyle tanıştım... Kedi balıklarıyla ilgili ilginç gerçeği bana o da söylemişti.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Locket | jenlisa
FanfictionLisa bulduğu madalyonun hayatını değiştirmek üzere olduğunun farkında değildi.