Bölüm 14

103 6 4
                                    

Kapıda hâlâ belki anahtarlarımı bulabilirim diye ceplerini karıştırmaya devam ediyordum. Onlar da hâlâ kapıda benim içeri girmemi bekliyorlardı.
Ardından bir sorun olduğunu farkedip;

"Y/n , neden içeri girmiyorsun ? Bir sorun mu var?" Diye sordu Bohyuk.

Bende çekinerek Arkamı döndüm ( Ahh kesin salak olduğumu düşünecekler) diye düşündüm.

"Şey , sanırım kapıda kaldım."
İkisi de "Ne?" Diyerek şaşkın şaşkın suratıma bakıyordu.

"Ah salak kafam , evde kimse yok ve ben de anahtarlarımı almayı unutmuşum."
Ardından ne yapsam diye düşünürken ;

"Aklıma bir fikir geldi!" Dedi Bohyuk.
Bizde Wonwoo'yla ne geldi dercesine Bohyuk'a baktık.

"Terasınızın kapısı kilitli mi biliyor musun?"

"Değil sanırım . Bir dakika yoksa sen?"

"Bizim terastan sizin terasa atlayabilirsin. Nasıl fikir?"

"Ah aslında mantıklı ! Deneyebilirim sanırım."
Ardından Wonwoo da sonunda konuşmak için atladı;

"Saçmalamayın , en üst kattayız . Ya düşersen Y/n ? Zaten gözlerin düzgün görmüyor."
Endişeleniyor muydu? Yoksa bana mı öyle geliyordu?

"Hey! Kör müyüm ben ? Gözümde gözlüklerim var ya hani . Düşmem merak etme."

"Hayır , düşersin. Unutun bu fikri."

Bizde" Neden bu kadar endişelendin ki?" Dercesine Bohyuk-shi ile Wonwoo'yq bakıyorduk. Ardından sa ben;

"Peki , terastan falan atlamaya çalışmayacaksın. Ama eve başka nasıl gireceğim ?"

Biraz durduktan sonra Wonwoo çekinerek;
"Eve birileri gelene kadar bizde kalabilirsin ." Dedi.

NE!? Bunu söylemesini beklediğim en son kişiydi Wonwoo . Böyle birşeyi dese dese Bohyuk derdi diye düşünüyordum.

Sonra bende utanarak ( kesin yanaklarım kızaracak...)

"Ah emin misin ? Yanş rahatsız etmek istemem." Dedim.

"Önemli değil . Az önceki yardımın için söylüyorum say . " dedi.

Ardından birkaç dakika düşünüp bekledikten sonra utanarak ve çekinerek;

"Peki , öyle olsun ." Dedim .

Ardından tekrar eve girdik ve oturma odasına geçtik.
Oturma odasında yaklaşık 15 dakika boş boş oturduk , kimse birşey söylemiyordu. Bohyuk bile. Sonra sessizlik bir anda birinin karın guruldamasıyla bozuldu. Sesin geldiği yöne baktığımda karnı guruldayan kişinin Bohyuk olduğunu gördüm.

Bence birşeyler yememiz gerekiyor diye düşünüyordum aslında. Wonwoo'ya baktığımda ise benimle aynı fikirde gibi duruyordu. Bohyuk'un karnı guruldadığında ilk Bohyuk'a sonra bana sonra da saate bakmıştı. Tabii ben asla "birşeyler yesek iyi olur."
Diyemezdim. Zaten çekiniyordum birde böyle bir öneri sunamazdım.
Ama acıkmışmıydım ? Evet ...
Kısa bir süre sonra;

"Bohyuk açıkmış anlaşılan ... Peki ya sen Y/n? " Diye sordu Wonwoo.
( Ah şükürler olsun Wonwoo , hiç sormayacaksın sanmıştım.)

Bende elimden gelen en mütevazi şekilde cevap verdim;

"Benim için farketmez ama birşeyler yesek iyi olabilir."
Wonwoo da onaylamak adına kafasını salladı.
Ardından Bohyuk'da;

"Bence de birşeyler yesek iyi olacak." Dedi.

Sonra mutfağa gittik ve yiyecek birşeyler aramaya başladık.
Ardından;

"Yemek yapmayı biliyor musunuz? Ya da daha önce hiç hazır ramyeon dan başka birşey pişirdiniz mi?" Diye sordum.

İkisi de aval aval suratıma baktı ve hayır dercesine kafalarını sağa sola salladılar . Anlaşılan iş yine bana düşmüştü.

"Peki , bu tahmin edilebilir birşeydi."

Sonra pişirecek birşeyler aramak için buz dolabını açtım ve ilk gördüğüm şey abur cuburdan başka birşey değildi.

"Abur cuburdan başka yiyecek birşeyiniz yok mu sizin?
Biraz daha dolabı karıştırdıktan sonra dolapta biraz pirinç keki buldum.

"Peki , biraz tteok (pirinç keki) var . Sanırım bununla biraz Tteobbokki yapabiliriz." Dedim ve elimde tteoklarla onlara doğru döndüm . Ama neden şaşkın şaşkın bakıyorlardı?

"Ttebbokki yapabilir misin cidden? Ben ramyeon falan pişiririz diyordum."
Dedi Wonwoo .

Bende;
"Ramyeon'u içine koyarım muhtemelen , qma sadece ramyeonla karnımız doysun istemiyorum. Azıcık besleyici birşeyler yiyin ." Dedim.

Ardından da yemeği yapmak için Tteokları kesmeye başladım.

"Y/n biz de yardım edelim. Ne yapabileceğimizi söylersen eğer."
Dedi Wonwoo. Bende iyi olur diye düşünerek;

"Ah Peki, o zaman biriniz bana tencerelerin ve tabakların yerini söylemek için burda kalsın , biriniz de yemek için ihtiyacım olan malzemeleri getirsin . Olur mu?"
İkisi de onaylamak adına kafalarını salladı. Ardından;

"Ben sana eşyaların yerini söylerim , Bohyuk da malzemeleri getirir." Dedi Wonwoo . Bohyukla ikimiz de onaylandıktan sonra Bohyuk malzemeleri getirmeye gitti.

Bir süre sonra Bohyuk;
"Wonwoo Hyung! Gelebilir misin? " diye Wonwoo'ya bağırdı. Wonwoo'da Bohyuk'un yanına gitti.
Muhtemelen Bohyuk birşeyi bulamamış o yüzden Wonwoo'dan yardım istiyordu.

Ben ise o sırada pirinç keklerini pişiriyordum. Ardından Bohyuk'un getireceği malzemeleri koymak için var tabağa ihtiyacım olduğunu düşündüm . Wonwoo Bohyuk'un yanında olduğu için tabakların yerini kendim aramaya başladım.

Üstteki dolabı açınca tabakların orda olduğunu gördüm . Ah ama benim için biraz yüksekteydi. "Nasıl alabilirim?" Diye düşünürken gözüm yemek masasının yanında duran sandalyeye çarptı. Sandalyeyi aldım ve tabaklara uzanmak için üzerine çıktım.

Tam tabağı alacaktım ki bir anda dengem kaydı ve az kalsın düşecekken birinin beni belimden tuttuğunu hissettim! NEDEN BU KADAR SAKARIM Kİ?!
Belimdeki eli hissettikten sonra arkama dönmek istemedim çünkü muhtemelen yüzüm şuan domates gibiydi ve beni tutan kişinin kim olduğunu sanırım biliyordum...

Tam tabağı alacaktım ki bir anda dengem kaydı ve az kalsın düşecekken birinin beni belimden tuttuğunu hissettim! NEDEN BU KADAR SAKARIM Kİ?!Belimdeki eli hissettikten sonra arkama dönmek istemedim çünkü muhtemelen yüzüm şuan domates gibiydi ve ben...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~The boy that I met in Summer ~ /  Jeon WonwooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin