Bölüm 22

87 5 0
                                    

Ben aşağıda kahvaltı hazırlarken Lia da uyanmıştı.

"Ah , günaydın Lia~shii . Doğum günün kutlu olsunnnnnn." Dedim gülümseyerek.

"Günaydın Y/n . Teşekkür ederim ♡. Ama sabah sabah bu enerji de neyin nesi böyle?"

"Hıh ? Ah şey , uykumu iyi almışım sanırım bugün o yüzden kendimi iyi hissediyorum. "

"Öyle mi , ne güzel."

Lia benim aksime bugün doğum günü olmasına rağmen hiç de enerjik gözükmüyordu. Onu elimden geldiğince mutlu etmem gerek diye düşündüm. Çünkü bugün onun günüydü .

"Hadiii git elini yüzünü yıka gel sonra da masaya , kahvaltı yapacağız."

Tamam dercesine kafasını salladı . Ardından kahvaltı masasına oturduk.
Lia uzun bir süre hiçbir şey söylemedi ve sadece yemeğini yedi. Ben ise onun adına gerçekten üzülüyordum.
Daha sonra bu sessizliğe dayanamadım;

"Lia , bugün yapmak istediğin birşey varmı? Yani herhangi bir şey."

"Sağol Y/n gerçekten, ama evde kalsam daha iyi . Kendimi pek enerjik hissetmiyorum bugün. "

"Emin misin ? Ah seni böyle görmek çok garip Lia . O zaman evde birşeyler yapalım . Gerçekten böyle kendimi kötü hissediyorum. "

"Peki , eğer kendini daha iyi hissedeceksen Y/n shi~"

Ardından ilk önce Lia'yla biraz dizi izledik. Bu Lia'nın yapmayı en sevdiği şeylerden bir tanesi .

İkinci olarak da bilgisayardan biraz oyun oynadık.
Arada bir Lia'nın gülümsediğini görüyordum ama hâlâ modu tam yerine gelmemiş gibiydi .

Gün boyu Lia'nın buzdolabından uzak kalmasını sağladıktan sonra artık pasta kesmenin ve hediye vermenin vakti gelmişti.

Lia salonda telefonuyla uğraşırken ben de gizlice mutfağa gittim. Pastayı çıkardım , üstüne mumları yerleştirdim ve yaktım . Ardından da Lia'nın yanına götürdüm;

"Mutlu yıllar sanaa Lia~shii. İyi ki doğdun iyi ki varsın♡"

Pastayı görünce Lia şaşırmış gibiydi . Mumları üfledikten sonra gözlerinin dolduğunu gördüm. Ardından ona sarıldım;

"Yanımda olduğun için teşekkürler Y/n"

"Her zaman ."

Daha sonra Lia artık mutlu gözüküyordu. Bende koşarak hediyemi almaya gittim.

"Al bakalımm , bu senin için."

"Y/n , hediye almana falan gerek yoktu."

"Hadi sus da bak bakalım aaa."

Lia ile küçükken taktığımız bir çift kolyesi vardı. Çocukken almıştık . Ama daha sonra ikimiz de o kolyeyi kaybettik. Ben de uzun arayışlar sonucu kolyelerin yenisini buldum ve aldım.

"Y/nnnnnn~~~ ahh , bu kolyeyi kaybettiğim için o kadar üzülmüştüm kii. Çok sağol. Kendine de aldın mı?"

Ardından boynuma gizlediğim kolyeyi çıkarttım ve ;

"Tabii ki de;)" Dedim.

Daha sonra pastaları kestik ve yedik .
Gözüm arada saate bakıyordu çünkü Wonwoo'yla dışarı çıkmayı çok istiyordum . Ama Lia'yı yalnız bırakmayı içim hiç el vermiyordu.

Birkaç dakika sonra Lia'nın telefonu çaldı ve arayan kişiyle konuşmak için odaya gitti. Kim olduğu hakkında meraklanmıştım ama tahmin de edebiliyordum. Lia sevgilisi dışında kimseyle konuşmak için başka odaya geçmezdi çünkü hele ki benim yanımdan.

~The boy that I met in Summer ~ /  Jeon WonwooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin