Bölüm 26

90 6 0
                                    

Düşüncelerimle boğuşmayı bırakıp yerden kalktıktan sonra tekrar Lia'nın yanına gittim;

"Cidden , meraktan öldüm . Bu olaydan kaçışın yok kesinlikle cezasını çekmelisin Lia."

"Of Y/n , özür dilerim dedim ya . Gerçekten üzgünüm . Yetmez mi? "

"Hayır , ayrıca sadece bana karşı değil . Seni beş kişi birlikte aradık BEŞ KİŞİ! Ayrıca daha seni tanımıyorlardı bile."

Lia bir süre mahçup mahçup suratıma baktıktan sonra ;

"Peki , buldum ! Sana kendimi muhtemelen böyle yerimde durarak affettiremeyeceğim . O zamannn, yarın çocukları da çağıralım ve size yemek ısmarlayayım . Ne dersin ?"

"Woah , beş kişiye yemek mi ısmarlayacaksın ? WOAH . Peki sanırım affederim. "

"Süper , o zaman haber ver onlara da terasta size bir yemek ziyafeti vereceğim."

Kafamla onayladıktan sonra saat çok geç olduğu için hemen yukarı çıktım ve yatağa yattım . Zaten Lia'yı ararken o kadar yorulmuşum ki bayılmış kalmışım . Bu yüzden zaten Wonwoo da yorulmuştur diye düşünüp ona yarın sabah haber vermeye karar verdim.

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Sabah uyandığımda aşağıdan , mutfaktan sesler geliyordu. Sağıma döndüğümde Lia yatağında değildi .
Daha sonra aşağı indim ve kahvaltı hazırlayan Lia ile karşılaştım .
Woah , gerçekten bana karşı çok mahçup olmuş olmalı diye düşündüm ben de.

"Günaydın Y/n ! İyi uyudun mu?"

"Woah , woah bu ne enerji Lia , neyse günaydın . İyi uyudum sanırım."

"Güzel, hadi git elini yüzünü yıka sonra da kahvaltı masasına gel çabuk."

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geldim ve kahvaltı masasına oturdum.
Öyle bir kahvaltı masasına vardı ki önümde ," Gerçekten bunu Lia mı hazırladı ?" Diye düşündüm.

"Ellerine sağlık Lia , çok güzel gözüküyor ."

"Afiye olsun . Bolca yee."

Kahvaltı yaptığımız sırada ;

"Ah , arkadaşlarınla konuştun mu? Yani çağırdın mı?" Dedi Lia.

"Şey, gece saat çok geç olduğu için yazmak istemedim . Zaten yorulmuş olmalılar . Az sonra haber veririm."

"Ah anladım . Peki , söylemeyi unutma."

Ben de onaylamak adına kafamı salladım. Ardından kahvaltı yapmayı bitirmiştik . Masayı topladık . Bulaşıkları yerleştirdik sonra da ben yukarı çıktım Lia ise salona geçti.

Daha sonra Wonwoo'yu aramak için telefonuma uzandım.
Açıkçası Wonwoo'yla konuşmaya çekiniyor gibi hissediyordum.
Ahhh , ama böyle olmamalı! Aramızdaki ilişki garip bir hâl alsın istemiyorum , hayır.

Ardından derin bir nefes aldım ve Wonwoo'yu aradım.

"Alo , Y/n?"

"Günaydın Wonwoo . Nasılsın?"

"İyiyim sen?"

"Bende iyiyim . Şe- şey (NİYE KEKELİYORUM YİNE BEN !?)
dün yorulmuş olmalısın . "

"Ah , hayır hayır . İyiyim , peki ya sen ? Dün ağlamıştın o kadar kesin gözlerin şişmiştir. " Dedi gülerek.

BEN BURADA KEKELEYEREK KONUŞUYORUM BEYEFENDİ BENİM AĞLAMAMLA DALGA GEÇİYOR!? ÇOK KOMİK JEON WONWOO.

~The boy that I met in Summer ~ /  Jeon WonwooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin