Arkadaşlar bölüm biraz geç geldi ama bunu telafi etmek için uzun bir bölüm attım umarım beğenirsiniz.☺️
Upuzun bir bölümle geldim...
Cidden çok zorluklarla yazıyorum. Her günü boş geçen laylaylom biri değilim sırf sizler için yazıyor emek veriyorum.❤️
Verdiğim emeklerin karşılığını almak istiyorum çok zor değil bir oy verip kısada olsa bir iki yorum yapmak🤷
BİLGİNİZE Birdahaki bölümü
30 oy
150 yorum
Olana kadar atmayacağım🤝Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim
HavvanazliOska
FosilKehribarkan
ZlfiyyeMustafazadeDiğer tüm yorum atan canlarımda seviliyorsunuz❤️☺️
🌷
Abimin yanından ayrılıp eve döndüğümde, yorgunluk bütün bedenimi esir almıştı. Sanki damarlarımda dolaşması gereken kan çekilmiş, geriye yalnızca boş bir kabuk bırakılmıştı.
Bilinçsizce salona ilerledim ve ikili koltuğa oturdum. Saçlarım yüzüme düşmüş, görüşümü bulanıklaştırıyordu, ama önemseyecek gücüm yoktu. Öylece oturup başımı iki elimin arasına aldım. Sadece düşünmek istiyordum, saatlerce düşünmek. Belki de ağlamak...
Bazen insan her şeyden soğur ya, hayattan, nefes alıp vermekten bile. İşte tam olarak öyle hissediyordum. Neden yaşıyorum? Ne için nefes alıyorum? Bu soruların cevabı zihnimde koca bir boşluktu.
Birden yanımda bir hareketlilik hissettim. Koltuğun sağ tarafı hafifçe çöktü. Kim olduğunu görmeme gerek yoktu, çünkü o anda bunun hiçbir önemi yoktu.
Sanki yanımda kimse yokmuş gibi, gözlerim doldu. İçimde bir şeyler kırıldı ve sessizce ağlamaya başladım. Gözyaşlarım yanaklarımı ağır ağır yakıp geçti, içimdeki yük hafiflemek yerine daha da ağırlaştı. Ağlayacağımı biliyordum ama beklemediğim bir şey oldu.
Ben yavaşça gözyaşlarımı akıtırken, kokusunu ezbere bildiğim o adam aniden bana sarıldı. Sımsıkı... Öyle bir sarılıştı ki, sanki beni bir daha asla bırakmayacak gibiydi. Başını boynumun o ince girintisine gömmüştü. Nefesi tenime karıştı; sıcaktı, ama aynı zamanda ağır.
Tam o anda, bütün istediğim birinin beni böyle sarması, her şey geçti artık demesiydi. Ama o, tam tersini yaptı. "Ağla, güzelim. İstediğin kadar ağla. Bağır, içini dök." dedi Savaş, sesi derin, ama kırılgan bir yankı gibi.
Bu sözleri duyduğum anda gözyaşlarımın hızı arttı. Birikmiş her şey boşalmaya başlamıştı. Yüreğimde sıkışmış olan bütün acılar, bütün suskunluklar, birer birer dışarı taşıyordu. Sesim titriyor, nefesim kesik kesik çıkıyordu, ama durmuyordum. Ona sarıldım. İlk başta ürkek bir dokunuştu, ama sonra ellerim daha sıkı kavradı onu. Ne kadar ağladıysam, o da o kadar sıkı sardı beni.
Savaş, bir eliyle saçlarımı okşuyor, diğer yandan boynuma küçük, belirsiz öpücükler bırakıyordu. Söyledikleri, yaptıkları, her şey... Tuhaf bir şekilde sakinleşmemi sağlıyordu. Kalbimin üzerine konan elleri, içimdeki fırtınayı dindiriyordu.
Çikolata gibi bir koku yayıldı burnuma, tanıdık, sığınacak bir liman gibi. Ama kafamın bir köşesinde yankılanan o sessizlik vardı: Bütün bunlara neden olan o değil miydi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK AŞK: DİLEMMA
Fiksi RemajaHızlıca beni kucağına aldığı gibi yatağa yatırdı. "Sen benimsin sadece benim bunu anla artık. Evli olupta karına dokunamamak nasıl bir duygu sen biliyormusun. Bitiriyor bu beni." Ben asla onun olmayacaktım korkarak gözlerine baktım. Ne yapacağımı hi...