21 ÎHANET

2.1K 57 227
                                    

Arkadaşlar bölüm biraz geç geldi ama bunu telafi etmek için uzun bir bölüm attım umarım beğenirsiniz.☺️

Cidden çok zorluklarla yazıyorum. Her günü boş geçen laylaylom biri değilim sırf sizler için yazıyor emek veriyorum.❤️

Verdiğim emeklerin karşılığını almak istiyorum çok zor değil bir oy verip kısada olsa bir iki yorum yapmak🤷

BÎLGÎNÎZE Birdahaki bölümü
30 oy
150yorum
Olana kadar atmayacağım🤝

Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim
HavvanazliOska
FosilKehribarkan
ZlfiyyeMustafazade

Diğer tüm yorum atan canlarımda seviliyorsunuz❤️☺️

Ağebeyimin yanından ayrılıp eve geldiğimde, çok yorgun vede bitkin bir haldeydim. Sanki tüm kanım vücudumdan çekilmiş gibiydi.

Bilinçsizce ilerleyip ikili koltuğa oturdum. Saçlarım salık olduğu için yüzüme gelmiş, görüş açımı birazda olsa kapatmışlardı.

Başımı iki elimin arasına alıp, saatlerce düşünmek, ağlamak istiyordum. Hani bazen insan herşeyi, hayatı, neden yaşadığını soğular ya bende işte tamda o durumdaydım. Neden yaşıyorum? Ne için nefes alıyorum hiç bilmiyordum.

Aniden yanımda bir hareketlilik oldu ve koltuk sağ tarafıma doğru hafifçe çöktü. Kim olduğuna bakmama bile gerek yoktu.

Sanki yanımda o hiç yokmuş gibi tam gözlerim doldu ağladım, ağlayacağım hiç beklemediğim birşey oldu. Ben yavaşça göz yaşlarımı akıtırken, kokusunu artık ezbere bildiğim adam bana sım sıkı sarılmış. Başını tam boyun girintime gömmüştü.

Şuan tamda istediğim birinin bana sarılıp herşey geçti artık demesiydi. Savaş "ağla güzelim istediğin gibi ağla kız bağır içini dök" Savaş'ın bu sözleriyle ağlamam dahada şiddetlendi. Sarılmasına karşılık verip daha şiddetli ağlamaya devam ettim.

Savaş bir taraftan boynuma minik öpücükler konduruyor diğer taraftan ise saçlarımı okşuyordu. Tuhaf ama hem onun çikolatalımsı kokusu, hemde beni rahatlatmak için söyledikleri, yaptıkları sakinleşmeme neden olmuştu.

Sanki bütün bunlara neden olan o değilmiş gibi hisettiriyordu.

Sesli ağlayışım bir süre sonra yerini iç çekişlerine bırakmıştı. Savaş başını boyun girintimden çıkartıp, yüzüme gelen saçları iki eliyle tutup kulaklarımın arkasına attı.

Eminim ağlamaktan gözlerim kızarmıştı kesin. Ağladığım için burnumda akıyor ikidebir çekmek zorunda kalıyordum.

Savaş sol eliyle çenemi tutup "şuan şu dudakların bana o kadar cazip bakıyorki ağlarken dudaklarını dişleyip bu şekil dolğunlaştırmak zorundamısın?" Baş parmağıyla alt dudağımı okşamaya başladı.

Diğer yandanda sesli bir şekilde yutkunmuştu. Sanki harekete geçmek için benden bir adım bekliyordu.

Bu yaptıkları ne için ağladığımı bile unutturmuş, kafamı karıştırmıştı. Tekrardan eli çenemi kavradı. Gözlerim istemsizce Savaş'ın dudaklarına kaydı.

Ağzımı hafifçe aralayıp dilimle alt dudağımı ıslatım. Bu hareketimden sonra Savaş beni kendisine doğru sertçe astılıp, kucağına oturtması, ardından dudağıma yapışması bir olmuştu.

YASAK AŞK: DİLEMMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin