Biraz beklettim ama bölümü çok güzel yazdığım için bence bunu göz ardı edebiliriz. En eğlenceli bölüm oldu diyebilir miyiz?
Bence deriz :)
Keyifli okumalarrr.
Plastik kabı daha sıkı tutarak başımı arka tarafa dönderdim.
"Sıkı tut şunu!" Robotun sesinden dolayı bağıran Şafak'a "Tutuyorum ya!" Diye bağırarak karşılık verdim.
Ne mi yapıyorduk?
Nefin hepimizi daha önceden kurduğumuz gruptan arayıp Yaman'ın doğum günü olduğunu söylemişti. Şafak 'Ee napalım?' diye baya baya öküz gibi cevap verdiğinde ise çemkirerek pasta yapmamız gerektiğini nedenleriyle açıklayıp telefonu yüzümüze kapatmıştı. Şafak'a göre büyük adam olmuştu. Bu yüzden onaylamasa da ikna etmeyi başarabilmiştim. Benim işime gelirdi. Hem eğleneceğim bir ortam yaratmış olurlardı,hem de pasta.
"Parmağının ucuyla tutuyorsun!" Diyerek kremayı çırpan robotu durduğunda ortam birden sessizliğe gömüldü. Tabii Timur'un açtığı oyundan gelen silah seslerini saymazsak.
Demir'in halası yurtdışına çıktığı için Lara'yı ona bırakmıştı. Aslında eniştesine bırakması gerekiyormuş ama Demir bakmak istemiş. Bize söylediği buydu. Diğer söylediği şey ise Lara'nın bir yaşına girmek üzere olduğuydu. Hatta "Bence Lara'nın gelmemiş doğum gününü kutlamamız daha mantıklı." Demişti. Hepsinin Yaman'la ne gibi bir derdi vardı bilmiyordum ama çocuk gibi inat etmeleri beni güldürmüştü.
Yaman'ı ise eve almamıştık. Kendi evine girememesi biraz komikti.
Şimdi ise Mısra Lara'yı oynatırken Demir'de hemen yanlarında oturmuş "Ben bir şeye dokunmam." Demişti. İş bana,Nefin'e ve Şafak'a kalmıştı. Timur'u saymıyordum çünkü geldiğinden beri telefonunda oyun oynamaktan başka bir şey yapmamıştı.
"Pardon da bütün işi neden bana kitlediniz siz? Timur sende o oyunun sesini kıs amına koyayım."
"Gidip gelip bana sarma lan." Timur'un yüksek sesiyle Şafak kaşlarını çatıp"Oyun sesi bitti kendisi başladı." Diye sessizce söylendi. Daha sonra "Lan belanı sikerim ha! Ağzımı açtırma benim! Kapat sesini!" Diye resmen kükrediğinde bu kadar yüksek sesli bağıracağını tahmin etmediğim için olduğum yerde korkuyla sıçradım. Bakışları kısa bir an bana değdiğinde hafifçe güldüm. Kabı bir eliyle tuttuktan sonra yaptığı kremayı çırpmaya devam etti. Çilekleri doğramayı bitiren Nefin "Aybars abi ne yapıyor acaba?" Diye merakla sordu. Bana bakarak dediği için omuz silkip,dudaklarımı büzdüm.
Aybars'ı söylemeyi unutmuştum.
O da, daha ortada pasta bile yokken içecek almaya gideceğini söyleyip çıkmıştı ama bu yaklaşık bir saat önce gerçekleşmişti.
"Fabrikaya gitti sanırım." Dedim komik olmamasına rağmen kıkırdayarak. Nefin de aynı şekilde güldüğünde Lara'nın ağladığını duydum.Demir en agresif haliyle "Lan çocuk korkuyor kapat şu oyunu." Diye Timur'a diklendiğinde evi dolduran silah sesleri anında kesildi. Timur geldiğinde Lara'yı çok tatlı bulsa da bebeklerden nefret ettiğini söyleyip bizden yediği laflarla tekli koltuğa sinmişti.
Mısra bacaklarını kırarak oturmuş Lara'nın sırtını da bacaklarına yaslamıştı. Oturmaya başladığı için bu pozisyon olabileceği en rahat pozisyondu. "Şarkı açalım mı prenses?" Lara salyalarının aktığı ağzıyla garip sesler çıkarıp küçük elleriyle televizyonu göstererek kendince Demir'e istediğini söylediğinde gidip yanaklarını ısırasım gelmişti.
Çocuk resmen yanaktan oluşuyordu.
Demir zaten açık olan ama sesini sonuna kadar kıstığımız televizyonun önce sesini açtı,daha sonra ise YouTube kısmını. Ben merakla hangi şarkıyı açacak diye bakarken Demir kumandayı bana uzatarak "Sen aç." Dedi. Devamında bir şeyler dese de anlamayarak Mısra'ya yardım ister gibi baktım. Bazen bazı harfleri çok yutuyordu. Bu nedenle dediklerini anlayamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim İçin Söyler Misin?(Düzenleniyor)
Teen FictionSiz: Belki de tilkiler sevgiye açtır Şafak Siz: Onlara sevgi vermeyi denedin mi?