2.1

412 44 30
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın aşklar.

Keyifli okumalar.

Apartmandan aceleyle çıkıp ceketimin kolunu giymeye çalışırken bir yandan da Timur'un attığı adresin nerede olduğunu anlamaya çalışıyordum. İstanbul'u çok bilmediğim için adresin de nerede olduğunu bilemeyerek taksiye binmeye karar verdim ve durakta durarak beklemeye başladım. Kişilerden Şafak'ın numarasını bulup üstüne tıklayarak artık saymayı bıraktığım aramayı yaptım. Sonuç ise değişmedi

"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Sinyal sesinden sonra kendi tari-"

Sinir bozucu sese sahip olan sekreterin lafını keserek telefonu kapattığımda endişeyle ve sabırsızlıkla etrafıma bakındım. Biraz ileride buraya gelmekte olan taksiyi görüp anında elimi hafifçe uzatarak durmasını sağladım. Neyse ki bu sefer şanslıydım ki durmuştu. Yolcu yoktu demek ki. Arka koltuklardan birine hızla yerleştiğimde, ekranı açık olan telefonumda ki adresi şoföre gösterdim.

Araba düz asfaltta yağ gibi akıp giderken Timur'un mesajıyla bakışıyordum.

Timur: Ne yapacaksın adresi?

Siz: Öyle çıkarttırıp odamın duvarına poster diye asacağım?

Siz: Nasıl fikir?

Timur: İyi gibi. Nasıl duracağına bağlı.

Siz: Diyecek birşey bulamıyorum sana

Timur: Oradan bakınca gerizekalı gibi mi duruyorum bilmiyorum ama ironi yaptığını anladım. Salak değilim.

Siz: Biraz gerginim sen bana takılma

Timur: Biraz değil gibi ama ne olduğunu da kurcalamayacağım.

Siz: Çok iyi olur.

Sohbetten çıkıp telefonu kapattığımda taksi de durmuştu.

"Abi çok az bekler misiniz? Ben hemen parayı alıp geliyorum." Şoför başını olumlu anlamda salladığında yanıma para almadığım için lanet okuyarak arabadan indim ve apartman numarasını bulup ağır kapıyı açarak içeriye girdim. Şafak evdeyse ve bilerek mesajıma bakmadıysa ne diyecektim? "Ben seni merak ettim de. Taksiye binip geldim şimdi parasını verebilir misin?" Mi diyecektim? Derin bir nefes eşliğinde birinci katta ki evinin kapısına elimin eklem kısmıyla vurdum. Aralık olduğunu fark etmediğim kapı,vuruşumla beraber içeriye doğru açıldığında yanlış adrese gelme ihtimalimi sorguladım ama neredeyse imkansızdı. Kapıyı ne diye açık bırakmıştı?

Aralanan yerden baktığımda bir şey göremedim ve bir adım atıp o şekilde tekrar baktım. Karşımda ki upuzun koridor dışında birşey göremeyerek içeri girdim. Şafak'a seslenerek ilk kapıyı açtığımda oturma odası olduğunu düşündüğüm boş odayla karşı karşıya geldim. İkinci kapıyı açarak tekrar Şafak'a seslendiğimde gördüğüm manzarayla ağzım şaşkınlıkla aralandı.

Şafak yatağının ucuna bacakları açık bir şekilde oturmuş kafasını arkasında ki yatağa yaslamıştı. Kaşından akan kan kazağının açık bıraktığı boynuna kadar gelmişti. Olduğum yerde daha fazla dikilmenin mantıksız olduğunu kavrayıp hızla yanına ilerledim. Bacaklarının arasına,kendi bacaklarımın üzerine oturarak yüzünü avuçlarımın arasına aldım ve kafasını kaldırdım. Yarı baygın bakışları endişeli yüzümü tararken "Kim yaptı?" Dedim cevabından korkarak. Telaşlanmıştım ama soğukkanlı olmaya özen gösteriyordum. Şuan heyecan yapmam ikimiz için de iyi değildi.

Sanki soru sormamışım gibi hafifçe güldü ve ardından "Şarkı gerçek oldu." Diye fısıldadı boğuk çıkan,yorgun sesiyle. Anlamsız bakışlar atıp "Ne şarkısı ya?" Dedim.

Benim İçin Söyler Misin?(Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin