"Gel, gel hadi. Zor ikna ettim."
Jimin beni hastanenin içinde çekiştiriyor, bir yere götürüyordu. Sabahın köründe beni nereye götürdüğü hakkında hiçbir fikrim yoktu. Üstelik henüz nöbetten çıkıp eve bile gitmemişti. Nasıl bu kadar enerjik olduğunu anlamıyordum.
"Jimin ben-"
"Hocam!" dedi. Beni tam anlamıyla sürüklüyordu. "Hocam nasılsınız?"
"Jimin, biraz sakin ol." dedi uzun boylu, yakışıklı doktor.
Cidden de yakışıklıydı. Siyah saçları,
kendiliğinden kırmızı dolgun dudakları ve gerçekten geniş olan omuzlarıyla ona bakan biri yaşayan en yakışıklı insan olduğunu içinden geçirebilirdi."Arkadaşıma bakacaktınız."
"Bu mu arkadaşın?" diye sordu bana bakarak.
"Evet."
"Hırsız değil mi bu?"
Jimin bir bana bir doktora bakarken elimi daha çok sıktı. Bu onun bir uyarı hareketi gibiydi.
"Yok hocam ne hırsızı?"
"Bu çocuk geçen gün ilaç çaldı. Hafızamla oynama, Jimin."
"Epey uykusuzsunuz bu sıralar. Siz biraz dinlenin. Önce benim arkadaşıma bir bakın ama."
Derin bir of çekerek odaya doğru ilerledi. Daha doğrusu tam olarak bilmiyordum ama odaya doğru ilerliyordu. Boş olanlardan birine girdi. Bana baktı ve "Otur." dedi. Dediğini yapıp oturdum. Jimin tepemizde dikiliyordu.
"Bana doğru düzgün anlat. Neyin var? Neren ağrıyor senin? Bir ağrı kesici almak zor mu yahu?"
"Hocam sürekli ağrı kesici almak mide için-"
"Sus Jimin!"
Jimin susmuştu. Gözüm doktorun yakasındaki isimliğe çarptı.
Kim Seokjin, Cerrah.
Bay Kim. Bu kesinlikle Taehyung'un bahsettiği geniş omuzlu doktor olmalıydı.
"B-ben...şey..."
"Tanrım, vaktim bile yok. Jimin, onu al ve fizik tedaviye götür."
"Hocam!" diyerek aramıza girdi Jimin. "Olmaz ama böyle, bir baksanıza neyi var?"
"Jimin ben cerrahım."
"Daha iyi, bilmediğiniz ne var?"
"Sadece ağrıyor." dedim sessizce onlara bakarak. "Bu kadar, ağrıyor yani."
"Bu çocuk daha ne olduğunu bilmiyor." Jimin hocasına bakıp başını iki yana salladı. "Biliyor. O biraz konuşmayı sevmiyor. Şöyle ki Jungkook'un ağrıları her sabah başlıyor. Gün içinde ağrı kesici alsa da sabah olduğunda yeniden ağrıyla uyanıyor. Sonsuzlaşmış gibi. Sırtı, kolları ağrıyor. Nedir çözümü hocam?"
"İyi bir yatakta yatmak." dedi ve bana döndü. "Nerede yatıyorsun?"
Yutkundum. Korkuyordum tam anlamıyla. Jimin'den çekiniyordum ve ne cevap vereceğimi bilmiyordum.
"N-normal bir yatakta."
Bir anda tişörtümü yarım bir şekilde kaldırması sağa sola bakması bir olmuştu. "Bir süper kahraman değilim gözlerim röntgen çekmiyor." dedi sırtıma bakarak. Utançtan yerin dibine girecektim. Jimin'in gözlerine bakmıyordum bile. "Kaç kilosun ama?" diye sordu bu sefer.
"Bilmiyorum, uzun zamandır tartılmıyorum."
"Elli dokuz kilo falansın."
"Hocam, o kadar zayıf mıdır?" diye sordu Jimin şaşkınca.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Middle Of Nowhere | Jikook
FanfictionJungkook, planladığı intiharını gerçekleştireceği gün Jimin'le tanışır.