Middle Of Nowhere | Jikook

Bir saniye

Selam!
Başlamadan önce birkaç şey söylemek istedim. Bazen çok kötü ruh hallerinde yazdığım bu hikayeyi bir şekilde ilerletmeyi başarabildim. Cigarette Daydrems sonrası ilerletebildiğim tek hikayem ve bitirmek istiyorum. Zaten pek fazla kişi okumuyor ama okuyanlar beni kırmayıp yorum yaparak okursa çok mutlu olurum. Yorum okumayı aşırı seven biriyim. Hiç üşenmeden hepsini okurum. Cevap atmasam da yazdığım her şey hislerimden oluştuğu için benimle konuşuyormuşsunuz gibi hissediyorum. Bu yüzden yorumlar benim için her şeyden önce çok değerli. Umarım beni kırmaz ve yorum atarak okursunuz. ♡
iyi okumalar!!

___________

"Ben iyiyim." Ayağa kalktığım anda yeniden düşmüştüm yere doğru. Jimin beni tutmasaydı muhtemelen yeri boyluyordum. "Jimin." dedim zorla. "Gitmek istiyorum. Ne olur gidelim." Bir çocuk gibi mızmızlanıyordum. Tüm gün böyleydim. Jimin'e akşamı zor ettirmiştim. Bok gibi biriydim, ona sadece daha fazla yük veriyordum. Her zaman yaptığım gibi.

Her boku elime yüzüme bulaştırmıştım.

"Sevgilim." dedi yatıştırıcı sesiyle. Yatağa oturtmuş, iki bacağımın arasına çökmüş ve yüzüme bakmıştı. Bir yandan elimi tutuyor, okşuyordu. Bana kızgın değildi ama keşke olsaydı. "Sana söz veriyorum. Sana yüzüncü kez söz veriyorum geri döneceğiz ama yalvarırım sağlıklıyken gidelim. Çok hastasın, Jungkook. Ben bir doktorum, anladın mı? Sana zarar verecek hiçbir şey yaptırmak istemiyorum. Bu zarar. Bu sana zarar."

"Her şeyi batırdım."

"Hiçbir şeyi batırmadın. Çok güzeldi her şey."

"Daha vaktimiz var ama ben siktir olup gitmek istiyorum çünkü her şeyin içine sıçtım."

"Sen değilsin." dedi kendinden emin bir ses tonuyla. "Her şeyin içine sıçan sen değilsin. Yoongi. Döndüğümüzde yemin ederim onu benzeteceğim."

"Seni asla koruyamıyorum. Seni asla koruyamıyorum, Jimin."

Elimi bıraktı ve ayağa kalktı. Birkaç kıyafet seçiyordu benim için. Yine terlemiştim çünkü.

"Jimin." dedim tekrar. "Lütfen beni her şeye dahil et. Beni hayatına tamamen dahil et. Yoongi'yle yüzleşmek istiyoru-"

"Onun yanına bile yaklaştırmayacağım seni." dedi bana işaret parmağını uzatarak. "Bunu aklına soksan iyi olur. Yoongi'nin yanına yaklaşmayacaksın bile."

"Sana sormayacağım." dedim. "Ne yapacağıma karar verme."

"Ne yapacağına karar vermiyorum. Tırnağın bile kırılacak olsa seni uzak tutacağım. Canını yakamaz senin. İzin vermem."

Kıyafetleri getirip yatağın yanına bıraktı.

"Bana hiç güvenmiyorsun. Biraz bile güvenmiyorsun. Onu ben yeneceğim anlamıyor musun? Bu boktan savaşı ben kazanacağım."

"Ne savaşı? Ne kazanması Jungkook? Bir filmin içinde değiliz. Onunla baş edemezsin. Onunla kimse baş edemez."

"Sen edeceğini sanıyorsun ama."

"Çünkü onun dilini biliyorum-"

"Sıkışınca öpmek mi? Onu böyle mi dizginliyorsun?"