Kayıp telefon

1.1K 104 94
                                    

Not: Yoongi'yi en başta bu kadar kötü bir karakter olarak düşünmemiştim ama simdi kafamda oturan karakteri birazcık daha fazla kötü olabilir. Yazarken biraz kötü hissediyorum, keşke random bir isim kullansaydım diyorum ama siz sorun etmeyin olur mu? 🥺 İyi okumalar ♡

Gözlerimi açtığımda karşımda çoktan uyanmış olan Jimin'i görmüştüm. Altı ay sonunda Jimin'le uyanmak bana iyi mi yoksa kötü mü gelmişti bilmiyordum ama kesinlikle bazı şeyler fazlasıyla kötüydü.
Gece eve gelmiş, biraz daha konuştuktan sonra uyuyakalmıştı. Konuştuğu sürede de dediği tek şey beni özlediğiydi.

"Günaydın." dedim sessizce. Ne hatırladığını bilmiyordum ama bu kadar sakin olduğuna göre hatırlıyordu bir şeyler.

"Kookie." dedi o da. Sessizdi. "Hayat çok garip."

Ne zamandır uyanıktı onu da bilmiyordum. Derin düşüncelere daldığına göre, epey olmuştu.

"Öyle."

"Birkaç şey hatırlıyorum. Buraya nasıl geldiğimizi, söylediğim birkaç şeyi de hatırlıyorum."

"Peki."

"Merak etme, gideceğim."

Yatağımda yan yana yatarken bunu konuşmak tuhaftı. Elini yanağının altına yerleştirmiş öylece bakıyordu bana.

"Sorun değil, benim işe gitmem gerekiyor yoksa Namjoon hyung bu sefer cidden kovar-" Gereksiz bilgi verdiğimi fark edince susmuştum.

"Onunla mı çalışıyorsun?"

"Evet, altı aydır onunlayım."

"Evin güzel, Kookie."

"Teşekkür ederim."

"İyisin, değil mi?"

"İyiyim."

Gülümsedi ama çok fazla buruk bir gülümsemeydi bu. "Güzel."

"Sen nasılsın?"

"A-aynı." dedi titreyen sesiyle. "Her şey aynı."

"Çalışıyor musun?"

"Hayır, bir süredir izinliyim. Bay Kim bana izin verdi."

"Neden?"

"Birinin ölümüne sebep olmak üzereydim. Ameliyatta...neredeyse biri..." duraksadı. Berbat günler geçiriyor gibiydi. "Yanlış bir şey yaptım."

Yutkundum. Onu böyle görmek tuhaftı. Gözleri ışıldamıyordu artık. Pek fazla gülmüyordu. Dalgındı.

"Üzgünüm." dedim zorla.

"Geri döneceğim hazır hissettiğimde. Okula devam ediyorum şimdilik."

"Güzel."

"Sen de devam ediyor musun?"

"Hayır, artık pek düşünmüyorum okulu."

"Anladım." Biraz sessizlik olmuştu. Yutkundu, konuşmakta zorlanıyordu. "Seni çok aradım. Eski evinin oralarda...çocuk vardı. Bisikletini verdiğin çocuk. O gittiğini söyledi bana. B-ben seni bir dönem şey bile sandım." Duraksadı. Tekrar yutkundu. "Şey oldu sandım." Ne demek istediğini biliyordum. Zorlamadım onu daha fazla.

"O evden taşınmıştım. Hemen taşındım. Namjoon hyung bu evi buldu bana. Başta parasını kendi ödüyordu. Sonradan ben ona ödemeye başladım. Birkaç ay hem ona hem de ev sahibine ödedim ama şimdi sadece ev sahibine kira veriyorum. Namjoon hyung yanında çalıştırıyor."

"Çok iyi görünüyorsun, Kookie. Bıraktığım gibi değilsin." Tüylerim diken diken olmuştu bir an. Bıraktığı gibi değildim cidden de. İyileşmiştim zorla da olsa. Her ne kadar onun yokluğu içimde bir boşluk olsa da iyiydim bir süredir.

Middle Of Nowhere | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin