Ramen

754 60 121
                                    

Jimin oturduğum sandalyeyi kapıdan içeriye doğru ittirirken derin bir nefes aldım. Sonunda evdeydim. Bir ay sonra evime girebilmiştim. Evin kokusu bile o kadar güzel geliyordu ki bir yemeği koklar gibi koklamıştım.

Kesinlikle Jimin gibi kokuyordu.

Ne ara bu kadar yerleşmişti kokusu?

Kapıyı kapatıp yanıma gelmiş, eliyle uzayan saçlarımı geriye atmıştı.

Saçım, sakalım bile uzamıştı. Sakalı çabucak uzayan biri değildim elbette ama bir ayda yüzümde görünecek kadar uzamıştı.

"Bekle, geliyorum." diyerek çantayı yere bıraktı. Bir peçete getirmiş, alnımdaki teri silmişti. Saçlarım uzun olduğu için çabucak terliyordu.

"Jimin, koltuğa oturmak istiyorum."

"Sana yardım edeyim."

Beni kaldırmış, yavaşça yürüterek koltuğa oturtmuştu. Daha iyiydim. Ağrılarım hala vardı ama iyiydim. Jimin'e baktım. O da yorgun görünüyordu.

"Sarı, sen çok yorgunsun. Biraz dinlen."

"Dinleneceğim. Sonra eşyalarımı almak için eve gideceğim."

"Yardım gerekir."

"Yardım etmek istemeyeceksin herhalde değil mi?"

Güldüm. "Keşke edebilseydim. Namjoon hyung'u arayayım. Sana yardım etsin."

"Reddedemem."

"Tamam, ben arayacağım."

"Hızlıca taşınmak istiyorum. Bugün içinde kıyafetlerim gelse iyi olurdu. Gideceğim o yüzden. Evde yalnız kalmanı istemiyorum ama."

"Merak etme beni."

"Namjoon hyung yanında kalsın. Zaten sadece kıyafetleri getireceğim. Birkaç önemli eşyamı getireceğim. Bir de kediyi getireceğim o kadar."

Kocaman gülümsemiştim. Kekik bizim kedimiz olacaktı ve çok mutlu hissettiriyordu bu.

"Hyung sana yardım etsin. Böyle olmaz ki-"

"Taehyung'dan yardım alırım. Merak etme beni."

Gülümsedim. Küçük bir öpücük kondurmuştu dudağıma.

"Kendini biraz toparla." dedi. "Sonra gideyim. Geldiğimde sana duş aldıracağım ve tıraş edeceğim."

"Bok gibi kokuyorum değil mi?"

Küçük bir gülümsemeyle cevap verdi. "Mis gibi kokuyorsun."

"Iy, kusacağım."

"Kusma, bir aydır yıkanmıyorsun kötü koksan ne olacak?"

Yanıma oturup elimi tuttu. "Yine de seviyor musun beni? Hep böyle koksam mesela sever miydin?"

Çok tatlı gülmüştü. Onun yüzüne yaşlar değil de gülümsemeler bıraktığımda kendimi kısa bir anlığına seviyordum.

"Merak etme, yanında durulmayacak kadar kötü kokmuyorsun."

"O kadar koksam durmaz mıydın yanımda."

"Kookie." dedi gülerek. "Dururdum tamam mı?"

"Midesiz herif."

"Çığlık atacağım çok şirinsin şu an." Eli yanağıma dokunmuştu. Görünen sakallarımı okşuyor, öylece bakıyordu gözlerime.

"Sarı."

"Canım, söyle."

"Hastanede hep ne düşünüyordum biliyor musun?"

Middle Of Nowhere | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin