Sıkıcı hastane

682 65 33
                                    

Sadece ağlıyordum.
Sadece ağlıyorduk.
Jimin yere oturmuş, elimi tutup ağlarken yumuşak dudaklarını değdiriyordu üstüne. Sıcacık nefesini elimin üzerinde hissediyordum. Burası ev değildi. Burası bana çok yabancı bir yerdi ama Jimin buradaydı. Gözündeki yaşlar elime damlıyordu.

"Sarı." dedim. Benim de sesim kısılmıştı.

Ona seslenir seslenmez bakışlarını bana çevirdi.

"Bir tanem."

"Lütfen eve gidelim."

Artık alıştığından mıdır bilinmez, doğrulup ayağa kalkmış ve elimi bile bırakmadan yatağa oturmuştu.

"Canım." dedi ve elimi okşadı. "Seni anlıyorum ben. Gerçekten anlıyorum. Burada insanlar uzun süre yatmak istemiyor hiçbir zaman. Korkuyorlar. Burası bir hastane. Sen burada yatıyorsun ve dışarıda insanlar acı çekiyor." Kapıyı gösterdi. "Bu kapının hemen ardında birçok acı var. Bizim de vardı. Bu kulağa korkunç geliyor belki. Evinde uyumak istiyorsun. Sessiz, sakin bir yer istiyorsun biliyorum."

"Sadece." dedim ve yutkundum. İkimizin de sesi çıkmıyordu. "Ben bu yastıkta, bu çarşafların üstünde uyumak istemiyorum. Burası çok yabancı. Burada kalamam, Jimin. Evime ihtiyacım var. Eve gitmek istiyorum."

"Bir çözüm yolu bulacağım. Tamam mı sevgilim? Bana güven, rahat hissetmen için her yolu deneyeceğim. Çok değil, çok kalmayacaksın. Bir ay dayan."

"Jimin çok fazla." dedim daha çok ağlarken. O da benimle ağlıyordu. "Çok fazla."

"O kadar masum görünüyorsun ki bilemezsin. Senin için tüm hastaneyi birbirine kattım. Tüm hastane, yemin ederim. Gittin." dedi. Çok ağlıyordu. "Sen gittin. Sonra bırakmadın beni geri geldin. O kadar çok şey yaşadık ki. Şimdi senin sadece masumca evine gitmek istemen o kadar küçük bir istek ki."

"Hiçbir şey bilmiyorum."

"Bilme."

"Sana çok mu acı verdim?"

"Hayır, bebeğim."

"Korktun mu?"

"Sonra konuşalım. Toparlanınca konuşalım."

"Korktun, acı çektin."

"Buradasın, benimle ilgili olan hiçbir şey önemli değil." Alnıma bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.

"Nasıl bu hale geldiğimi bilmiyorum. Biz o kadar uzun süre kavga bile etmedik. Ben sadece sırtımı sertçe vurduğumu hatırlıyorum."

"Baştan anlatır mısın? Eğer seni yormayacaksa."

"Ben...evden çıktım seninle tartıştıktan sonra. Yürüyordum sadece. Sonra seni aradım ama açmadın."

"Özür dilerim."

"Hayır, hayır dileme." Gözümdeki yaşları silerken dinlemeye devam etti. "Peşinden gelmek istemiştim. O yüzden koştum biraz. Park var, oraya kadar gelmiştim ki köşeyi dönünce birine çarptım. Yoongi'ye çarpmıştım. Kavga ettik. Yemin ederim ki büyük bir kavga değildi bu."

"Kavga orada mı oldu?"

"Evet, orada da bitti zaten. En son ikimiz de yere düşmüştük."

"Jungkook ben seni orada bulmadım."

"Ne?"

"Ben seni kapının tam önünde buldum."

"İmkansız."

"Uyanmadın başta. Sonra ambulansı çağırdım. Hatırlıyor musun sonradan uyandığını?"

"Evet."

Middle Of Nowhere | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin