Dondurma

675 53 61
                                    

Jimin

Bir ay önce

Jimin, sevgilisini zorla hastanede bırakıp kendisini dışarı atabilmişti sonunda. Günlerdir o kadar yıkıcı şeyler yaşıyordu ki artık ayakta duracak gücü yoktu. Aslında uzun zamandır bu gücü kendinde bulamıyordu ama Jungkook'un kalbinin durması, hastaneyi tam anlamıyla birbirine katması onu daha da beter hale getirmişti. Birkaç ilaç içmiş, ancak öyle duruyordu ayakta.

Jungkook'un kalbi durduğunda onu kimse sakinleştirememişti. Seokjin'in yakasına yapışıp zorla kendisini de ameliyata aldırmış, Jungkook'un ameliyatına girmişti aylar sonra. Sonunda onu kurtarabilmişti. Sevgilisinin hayatını ikinci kez kurtarmıştı.

Ve şimdi ilk işi Yoongi'nin yanına gelmek olmuştu. Jungkook hastanede uyurken gelmek en iyi seçenekti onun için. Acelesi vardı, bu yüzden beklemeden kapıya vurdu. Kapının açılması uzun sürmüştü. Karşısında Yoongi'yi görünce, ona ister istemez tam anlamıyla tiksinerek baktı. Yoongi sırtını tutuyor, kendi kendine söyleniyordu. "Ah, kemiklerim acıyor." Arkasını döndü, koltuğa doğru yürürken "Sikik sevgilinin bana neler aptığına bir bak-"

Cümlesinin yarıda kalma sebebi Jimin'in onu tutup duvara fırlatmasıydı. Yoongi sırtını çarptığında acıyla inledi ve yere düştü. Jimin bu sefer yanına gitmiş, uzun saçlarından tutmuştu onu.

"Seni yemin ederim öldürebilirim." dedi sessizce. "Yemin ederim, seni tam burada öldürebilirim. Gözümü bile kırpmam. Bıçağı alır, önce karnına saplarım. Delik deşik olana kadar saplarım. Kalbine, sırtına, bacaklarına...kesmediğim tek bir yerin bile kalmaz ve Yoongi yemin ederim soğumaz içim. Siktiğimin silahını alır, delik deşik olmuş bedenine tüm kurşunları yağdırır, seni kimsenin tanımayacağı bir hale getiririm."

Saçlarını biraz daha sert çekti. Birkaç tutamın ellerinde kaldığını hissedebiliyordu. Yoongi'nin yüzünde tek bir mimik bile yoktu ama. Boş, dolu gözleriyle bakıyordu Jimin'e.

"Neden yapmıyorsun?" diye sordu Yoongi sessizce.

"Hala insani duygularım var. Sana rağmen ölmedi o duygularım. Anladın mı? Sana rağmen ben birini seviyorum ve sen o sevdiğim insana zarar veriyorsun. Sana kaç kere diyeceğim? Tüm sinirini benden çıkarman gerektiğini kaç kere söyledim?"

"Onu sevdiğin için ona zarar veriyorum. Senin canın daha çok yanıyor. Sana zarar versem sikine bile takmazsın ama ona yaptıklarım seni bitiriyor. İkinizin de sadece acı çekmesini istiyorum. Sana da sıra gelecek, Jimin. Yemin ederim Jungkook'a öyle bir acı vereceğim ki-"

Sertçe çekti saçlarını. Başı iyice geriye düşmüştü. "Seni öldürürüm."

"Yapmazsın, sen benim gibi bir canavar değilsin. Değil mi? Siktiğimin sevgisini hala hissedebiliyorsun sen. Çok lazımmış gibi, hala aç bir köpek gibi sevgi dileniyorsunuz birbirinizden."

"Seni Jungkook'un yakınlarında görürsem ya da herhangi bir yerde. Yemin ederim ölmekten beter ederim. Sadece Jungkook'un ismi o dudaklarından dökülse bile seni-" duraksadı. Nefes alamıyordu. Kendini çok zorlamıştı.

"Orospu çocuğu ölmüyor." Yoongi güldü, kendi kendine gülüyordu dolu gözleriyle. "Ne yaptıysam ölmedi. Kendini öldürmeyi de başaramadı zaten. Sikik herifi orada bıraktığımda nabzı hissedilmeyecek kadar azdı."

Middle Of Nowhere | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin