Kırmızı çubuklar

660 66 39
                                    

Jimin

Jimin, sırtındaki acıyla birlikte gözlerini sıkıca kapatmıştı. Canı öyle çok yanıyordu ki gözleri ıslanmıştı.

Yoongi yakalarından tutarken onu bir kenara fırlattı. Kesinlikle kendinde değildi. Sarhoştu, üstüne üstlük muhtemelen az da olsa madde etkisindeydi. En azından Jimin böyle düşünüyordu.

Sandalyeye çarpıp yere düştü.
Acıyla inlerken derin bir nefes almaya çalışmış, nefesi yarıda kalmıştı.

"Yoon-"

Tamamlayamamıştı bile. Zorla ayağa kalkıp onun üzerine yürüdü ama gücü yoktu. İkisinin de yoktu. Yakalarından tuttuğu anda ikisi de yeniden düşmüştü yere.

Jimin pes edip kollarını iki yana açarak öylece kaldı. Nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Yutkundu ve "Yapma." dedi. "Ne olur yapma, Yoongi."

"Geber."

Jimin gülmüştü. "Keşke." dedi. "Ama yaşamam gerekiyor."

Yoongi tekrar kalkıp onu yerden kaldırdı. Şişelerle dolu olan masaya çarpmıştı ve bu da şişelerin yere düşüp kırılmasına sebep olmuştu. Yoongi'nin tek eli Jimin'in boynunu kavrıyordu.

"Neden?" diye sordu Yoongi. "O piç yüzünde mi yaşaman gerekiyor? Söyle! Bana cevap ver!"

"Bırak."

"Onu öldürdüğüm zaman ne yapacaksın? Hayatını bitireceğim onun. Ailesi siktir olup gitti. O da gidecek. Tamamen çıkacak hayatımızdan. Sonra ne olacak biliyor musun? Biz mutlu olacağız. Eski zamanlardaki gibi mutlu olacağız."

Jimin elini onun elinin üstüne koymuş ve "Bırak." demişti yeniden. Gittikçe nefesi bitiyordu.

"O gelmeden önce iyiydin. O gelmeden önce böyle değildin. Sevgilimi istiyorum."

"Ben..." dedi Jimin son gücüyle. Sesi bile çıkmıyordu. "Senin sevgilin...değilim."

"Hayır."

Kalan son gücüyle Yoongi'nin bacak arasına tekme atmıştı. Ellerinden kurtulduğunda öksürdü. Gözleri kararmıştı. Kendini toparladı ve yeniden üzerine yürüdü. Yoongi iki büklüm olmuştu.

"Ne istiyorsun ondan?" Üzerindeki gömlekten tutmuş, çaresizce çekiştirmeye başlamıştı. "Ondan daha ne istiyorsun?"

"Seni."

"Ne istiyorsan yapıyorsun! Daha ne istiyorsun? Sana daha ne vermem gerekiyor beni istediğin gibi kullanıyorsun zaten!"

"Hiçbir bok yaptığın yok."

"Ne istiyorsun?"

Yoongi, hızlı bir hareketle elinden kurtulmuş ve belindeki silahı çıkarıp Jimin'e doğrultmuştu. Jimin olduğu yerde kaldı. Bununla o kadar çok karşı karşıya gelmişti ki artık alışık gibiydi. Jungkook yokken, o tetiği çekmesi için dua bile ediyordu.

"Jeon Jungkook'u." dedi. "Onu istiyorum. Ne olacak biliyor musun? Silahı böyle çekeceğim." Gittikçe yaklaşmıştı. Jimin alnında hissettiği soğuklukla gözlerini kapattı. "Ona zaman bile tanımadan...bam!" Jimin baştan aşağı titremişti. "Onu öldüreceğim." Gözlerini açtı. Yutkundu ve konuştu. Zayıf ama kendinden oldukça emindi.

"Hemen ardından sen, sonra da ben gideceğiz o halde."

"Beni tehdit ediyorsun."

"Seni uyarıyorum."

Middle Of Nowhere | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin