EY AŞKKKK

6.5K 7 0
                                    

         Bir süre herkes fırtınanın sakinleşmesini bekliyor. Hep böyle kalacak değil ya! Elif, birkaç kere Gülten'i görmek için evlerine gitse de her seferinde bir bahane ile geri çevriliyor. Gülten'in annesi bir gestapo gibi duruyor Elif'in karşısında. Elif üstelemiyor çünkü durum öylesine hassas ki ters etki yapabilir. O gün de geri çevriliyor genç kadın ve ters yüz eve dönüyor. Meraklı annesi onu kapıda karşılıyor ve içeri girer girmez ona soruyor:

-''Yine mi olmadı?!''

-''Olmadı anne, kadın delirmiş gibi!''

-''Demek ki Can'ı öğrenmiş. Bekir ile kızı arasında habercilik yapmana izin vermiyor aklı sıra ama bu da olacak iş değil! Kız tam yirmi sekiz yaşında! Daha ne kadar onu kilit altında tutabilir ki?!''

-''Bilmiyorum ama hiç normal değil bu yaptıkları.''

-''Ben Gülten'in yerinde olsam kalbimin sesini dinlerim!'' diyen annesine Elif inanmaz bakışlar atıyor. Muhafazakar takılan, evlenmeden olmaz diyen annesinin bu çıkışı onu şaşırtıyor.

-''Anneeee bunları sen mi söylüyorsun?!''

-''Ben söylüyorum ya! Tamam bazı konularda zamanın gerisinde kalmış olabilirim ama sevenleri ayırmak çok büyük günahtır!''

-''Yaa o gün bir görseydin birbirlerine nasıl baktıklarını! Öylesine tatlılardı ki sana anlatamam. Bir şeyler yapmalıyız bence.''

-''Aman kızım sakın ha! O anası olacak kadının ne kadar çirkefleşeceğini bilemezsin, sonra bir de bizi suçlarlar!''

-''Biz de açık açık yapmayacağız herhalde!''

-''Nasıl olacak o iş?''

-''Şimdilik bilmiyorum ama bu aşıklar mutlaka birbirlerine kavuşmalılar. Bazen Gülten'in ağladığını duyuyorum, içim parçalanıyor.''

-''Yazık kıza!''

Elif, kendi odasının tam üzerine denk gelen kızın odasında az çok ne acılar yaşadığının farkında. Esir kampına benzeyen odasına tıkılmış durumda. Elif epey düşünse de onu evinden çıkaracak bir şey bulamıyor. Üstelik annesi kızın telefonuna da el koymuş. Hani konuşsalar belki ortak bir plan yapabilirlerdi ama maalesef o da yok! Elif, düşünüp düşünüp bir hal yolu bulamamanın sıkıntısında ofluyor yerinde. Annesi kahvaltının üzerine birer kahve yapmıştı ama onun bile tadını alamıyor şimdi. Gülten'i de özlemişti. Bu olay olmasa mutlaka kahvaltıya damlardı. Bir hafta geçmişti odasına kapatılalı. Bu, müthiş bir haksızlık! Hangi zamanda yaşıyoruz?! Elif, soğumuş kahvesini iki yudumda bitiriyor ve yerinden kalkıyor telaşla.

-''Ne oldu, nereye?!'' diyen annesi onun aklından geçenleri anlamak istiyor.

-''Can'ın yanına gideceğim, bu böyle olmaz, bir şeyler yapmalıyız!''

-'' Git de senin Can ile işin ne olacak?''

-''Dur şimdi, biz biraz bekleyebiliriz ama bu kara sevdalılar şu an bizden daha vahim durumdalar.''

-''Ne diyeyim, sen bilirsin ama dediğim gibi biz ortada kalmayalım sonra!''

-''Bir şey olmaz!'' diyen genç kadın odasına gidiyor ve telefonu ile çantasını alıp çıkmaya hazırlanıyor. Annesi de hep olduğu üzere onu takip ediyor. Elif, son anda duraklıyor, üzerindekileri değiştiriyor aceleyle. Eliyle saçını şöylesine düzeltiyor ve aynı telaşla evden çıkıyor. Dış kapıdan çıkıp kaldırıma vardığında otomatikman üst kata bakıyor, Gülten'in odasının bulunduğu yana ama perdeleri sıkı sıkıya kapalı. Sanki orada hayat yok gibi. Yola koyuluyor, annesi haklı sevenler ayrılmamalı! Üstelik Gülten'in bulabileceği en iyi kısmet Beko. Onu tanımasının üzerinden az bir vakit geçse de Bekir'in dürüstlüğünü, çalışkanlığını ve olgun yapısını anlamıştı. Yakışıklı da sayılırdı, en önemlisi en az Gülten'in kendini sevdiği kadar Gülten'i seviyor. Bu devirde böyle aşkların nesli neredeyse tükendi. Ona göre mutluluğu fazlasıyla hak ediyorlar.

KIRILMA NOKTASI AŞK (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin