-Aaaa Elif abla gelmiş, hoş geldinnn! Ağabey Elif abla geldiiii!'' diye bağıran Aslı cıvıl cıvıl ortalığı birbirine katan yaramaz bir serçeye benziyor o an genç kadının gözünde. Kendini böyle neşeyle ve sevgiyle karşılayan genç kıza sarılıyor Elif ve ona aynı şekilde karşılık veriyor:
-''Hoş bulduk tatlım!''
İkisi hemen meşhur toplanma yeri haline gelmiş olan, ufak masanın çevresine yerleşiyor. Aslı, bir açıklama yapma gereği duyuyor sonra:
-''Ağabeyim biraz sonra gelir, içeride bir hastası ile ilgileniyor.''
Elif, rahat yüz ifadesiyle ona bakıyor ve soruyor:
-''Eee nasıl gidiyor hazırlık, her gün düzenli çalışıyor musun?''
Aslı yüzündeki çocuksu ve biraz haylaz bir ifadeyle ona yanıt veriyor:
-''Yaniii! Bazen canım hiç ders çalışmak istemiyor ama kendimi zorluyorum.''
-''Neden bazen öyle oluyor sence?''
Aslı'nın yüzü ciddileşiyor:
-''Bazen başaramayacakmışım, yaptığım her şey boş gibi geliyor bana.''
-''İnan ki bunu hissetmen de normal. Stres ve motivasyon karışımı bir hal ama eminim ki sonrasında seni iteliyor çalışmaya.''
-''Aaaaa nereden bildim öyle olduğunu?!''
Elif, ona bilgiç bilgiç konuşuyor:
-''Ben de zamanında o yollardan geçtim. Hem ben eminim ki sen bu işi başaracaksın.''
-''Bu sözler inan ki bana iyi geldi. Demek öyle olması normalmiş.''
-''Evettt! Pekiyi herhangi bir uzman desteği alıyor musun? Yani çalışma programı veya konulara vereceğim ağırlık hakkında.''
-''Evet, bizim okulun rehber öğretmenine gidiyorum zaman zaman, gerçi o da bizi boş bırakmıyor, son sınıf öğrencileri için ayrıca vakit ayırıyor.''
-''Bak bu da çok olumlu bir şey. Benim zamanımda pek önemsenmezdi böyle şeyler. Yani ben Allah'a emanet girdim sınava. İnan bana her şey yolunda gidecek. Yeter ki gereksiz strese girme, bir parçası normaldir, hatta başarıya katkıda bulunur ama aşırısı başına bela olur.''
-''Buna benzer şeyleri rehber öğretmenimiz de söyledi. Ayrıca arada kendimize izin vermemizi söyledi dinlenelim diye.''
-''O da önemli. Hiç başını kitaptan kaldırmadan olmaz, biraz nefes almaya da ihtiyacın var.''
-''Ben de öyle bir şey yapmaya çalışıyorum, işte ortaya karışık tarzında bir hal.''
Elinde puset ile bir genç çıkıyor klinikten. Pusetin içinde bembeyaz bir kedi var ve sinirli sinirli homurdanıyor, tüyleri diken diken, çevresine vahşi bakışlar atıyor. Genç, yanlarından geçip gidiyor ki Can görünüyor kapıda:
-''Oooo benim güzelim gelmiş!''
Aslı onların arasındaki bol çekimli havayı seziyor ve ikisine oldukça anlamlı bakıyor. Biraz da onlara özeniyor gibi. Elif, şimdiye dek onun ağzından herhangi biriyle ilgili, yani erkek arkadaş konusunda tek laf duymamıştı. Galiba sadece sınava odaklanmış haliyle ileride böyle bir aşk yaşamanın tatlı beklentisinde.
-''Selamm! Nasılsın?'' diyen Elif Can'a aşkla bakıyor. Can yanına gelip onun yanağına ufak bir öpücük bırakıyor ve yanına oturuyor:
-''Aynen devam, çalışıyorum. Senin günün nasıl geçti?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILMA NOKTASI AŞK (Tamamlandı)
ChickLitElif, genç bir öğretmendir ve çok şey yaşadığını düşünmektedir ama zaman ve gelişen olaylar, aslında yaşam deneyiminin ne kadar yetersiz olduğunu ona öğretecektir. Yaşamak, bazen dişle tırnakla direnmektir dünya denen yere.