Hızlı geçen üç gününü ardından hazırlıklar tamamlanıyor. O gün saat onda etkinliğin açılışı yapılacak. Elif, her zamankinden daha özenle hazırlanıyor. Yeni aldığı, kendine çok yakışan, üzerine kalıp gibi oturan takım elbisesi içinde oldukça çekici. Saçlarını hafif dağınık, spor tarzda tepesine toplamış haliyle olduğundan daha genç gösteriyor. Her an harekete hazır, müdürün gelmesini bekliyor. Tanıtım yapacak üniversiteler stantlarını çoktan oluşturmuş, ziyarete gelecek lise öğrencilerini sabırsızlıkla bekliyor. Teknolojinin tüm imkanları kullanılarak değişik gösterimler arkalarındaki ekranda durmadan kendini tekrarlıyor. Görsellik had safhada. Elif oldukça kalabalıklaşan konferans salonunda bir an bunaldığını hissediyor ve temiz hava almak için dışarıya çıkıyor. Bu arada protokolün gelmesine çok az bir zaman kaldığının farkında. Derin derin birkaç nefes alıp geri dönüyor parlayan güneşten zor ayrılarak. O an özgür olup bu güzel günü gönlünce geçirmek istiyor ama görevleri var.
Elif salona vardığında hemen içeri girmiyor, kapının önüne hazırlanmış kokteyl masalarını gözden geçiriyor, gördüğü kadarıyla her şey olması gerektiği gibi. Müdür, okul yönetim kurulunu, öğretmenleri ve velileri davet etmişti, ayrıca eğitim bakanlığından bir yüksek yetkili ile eğitim müdürlüğününün önde gelen yöneticileri de katılacaktı bu renkli olaya. Elif saatin dokuz buçuk olduğunu görüyor ve birer ikişer gelen davetlileri fark ediyor. Büyük açılışın ardından öğrenci ziyaretleri başlayacak, yani mesai bitimine dek genç kadın için yoğun biŕ tempo var bugün.
Birden telaşla yanına gelen müdür genç kadına soruyor:
-"Elif Hanım umarım bir eksiğimiz yoktur!"
-"Sabahtan beri her şeyi gözden geçiriyorum, içiniz rahat olsun."
Müdür yine aynı telaşla kokteyl alanına gidiyor ve davetlileri karşılıyor, onlarla kısa ve hoş sohbetler yapıyor ayak üstü. Elif gittikçe artan insan kalabalığına bakıyor, sanki bakışları öylesine gibi ama kendine bile itiraf edemediği haliyle Mert'i arıyor gözleri. Onu göremiyor , belki de yine o çok önemli toplantılarından birine gitmek zorunda kalmıştır. Fakat açılışta yapacağı bir konuşma var, dolayısıyla buraya gelmek zorunda.
-" Elif Hanım gördüğüm kadarıyla harika bir iş çıkarmışsınız!"
Elif, nereden geldiğini anlayamadığı Mert'i bir anda yanında buluyor, ilk şaşkınlığı hemen atlatıp ona karşılık veriyor:
-" Bu iş ortak başarımız, desteğinizle yapıldı."
-"Görevimiz! Eğitime her zaman çok önem veririz biz!"
Elif, onun ses tonundan bir şeyler anlamaya çalışıyor, yine azıcık alaycı gibi konuşması. Hem destek verdi de babasının hayrına mı destek verdi?! Sonuçta bir tür yatırım bu. Mert geldiği gibi bir anda yanından ayrılıyor, bir bardak meyve suyu alıp müdür ve diğer davetlilerle konuşmaya dalıyor bir süre.
Yine müdürün öncülüğü ile salondaki yerlerine davetliler yerleşiyor. Protokole ayırılan kısım tamemen dolu. Elif tam da o oturma sırasının karşısında bekliyor. Müdür ve Mert sıranın en başında yan yana oturuyorlar. Derken müdür Elİf'e bakıp programı başlatması için ufak bir işaret yapıyor. Elif kürsüye geçip başlıyor programı sunmaya ama Mert'in bakışlarından oldukça rahatsız. Genç adam gözlerini kıza kilitlemiş ve sanki onun bir yanlış yapmasını bekliyor. Kısa giriş konuşmasının ardından Elif, önce bakanlık yetkilisini ardından ev sahibi olarak Mert'i kürsüye davet ediyor. Mert, kalabalıklara alışkın, rahat haliyle yerinden kalkıyor ve konuşmasını yapıyor. Kıyafetinin kalitesi ve kendine olan güveni ile her cümlesinin altında patron benim diyor adeta. Onun ardından sırayı müdür alıyor. Gayet abartılı cümlerle etkinlikten çok okulunun reklamını yapıyor uzun uzun. Bu konuşma o kadar uzuyor ki Elif'in uykusu geliyor ve içinden söyleniyor müdüre:" Bu kadar uzatmaya ne gerek var be adam! Zaten senin okulunu bilmeyen yok"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRILMA NOKTASI AŞK (Tamamlandı)
ChickLitElif, genç bir öğretmendir ve çok şey yaşadığını düşünmektedir ama zaman ve gelişen olaylar, aslında yaşam deneyiminin ne kadar yetersiz olduğunu ona öğretecektir. Yaşamak, bazen dişle tırnakla direnmektir dünya denen yere.