"Sen buldukça kaybettiğim, yürüdükçe uzayan yolum..."⏳⏳
An itibariyle hiçbir derdim tasam yokmuş gibi Altuğ hocanın beni zorla soktuğu voleybol takımının turnuvasına hazırlanıyordum. Tüm spor müsabakalarının yapıldığı salon oldukça geniş olmasının yanı sıra fazlasıyla da kalabalıktı.
Karşı taraf okulu ve bizim okul.
Tribünler daha maçın başlamadığından dolayı çok sesli değilken gözlerim Batıkan'la kesişti. En ön tribünde gergin olduğu buradan bile olan ifadesiyle bizi daha doğrusu tek beni izliyordu.
Ona baktığımı görünce önce bir duraksasa da hafifçe gülümsedi 'yapabilirsin' dercesine. Gözlerimi devirmedim, kaşlarımı çatmadım ya da arkamı dönmedim. Hafifçe gülümseyerek karşılık verdim.
Altuğ hoca Batıkan ile benim bakıştığımızı evrenden mesaj almış gibi düdük sesiyle bozarken yanımıza geldi. Gözlerimi tribünlerden alarak Altuğ hocaya verdim dikkatimi. Batıkan'ın şaşırdığını hissedebiliyordum.
"Gençler potansiyelinizi biliyorum, yapabileceğinizi de. Maç birazdan başlayacak bu yüzden hepinizin maça odaklanmasını istiyorum. Maç başladıktan sonra gözünüz de kulağınız da Elfida'da olsun. Size güveniyorum."
Altuğ hoca son konuşmalarını yaparken kafamızı salladık. Ben, Ecem, Akşın, Şeyma, Hilal ve Sima olmak üzere asıl takımdık. Açelya dahil diğerleri de yedekler takımında duruyorlardı.
Bir kez daha düdük sesi yükseldi. Turnuva görevlileri sahanın kenar kısımlarında yerlerini alırken rakip takım da sahanın ortasına geldi.
"Takım kaptanları gelsinler lütfen!"
Hakemin sözleriyle bir adım öne çıktım. Sahanın bir yanında ben ve Altuğ hoca varken karşımda onlar vardı. Benden bir tık uzun olan kaptan karşımda yerini alırken hakem söze girdi.
"Yazı mı tura mı?"
"Yazı hocam." Benden önce davranan kızdan gözlerimi ayırmayarak, "Tura." dedim.
Hakem parayı havaya kaldırdı ve yükseğe attı. Para havada döndü, döndü ve yerde tura olarak durdu. Tek kaşım havada, gözlerim ise kızın bozulmuş suratındayken hakem tekrar söze girdi.
"Asil Yıldızlar Koleji, top mu yoksa saha mı seçmek istersiniz?"
Düşünmedim. Yabancısı olduğum yerde saha seçmek gibi bir saçmalık yapmayacaktım. İkisi de aynı yerdi. "Top."
Uzatılan topu alarak arkamdaki takımıma baktım. Topu aldığım için sevinmiş olmalılardı. Heyecandan yerinde duramayan Ecem'e göz kırptım.
"Takımlar topa en fazla üç defa değecektir. Blok temasla birlikte dört hakkınız olur. Dönme kuralını uygulamayan takımlarda sayı karşı tarafa geçer. Takım olarak her sette iki defa mola alma hakkınız vardır. Sorusu olan var mı?"
Klasik hakem konuşmasında iki taraf olarak kafamızı iki yana salladık. Hakem ellerini uzattı.
"Yerlerinize geçebilirsiniz. "
Arkamı dönerken Altuğ hoca önüme geçti. Ellerini omuzlarıma koyarak uzun boyundan sebep eğildi, göz teması kurdu.
"Voleybolda ne kadar iyi olduğunu biliyorum. Sadece odaklan!"
Kafamı salladım. Bu hoca yüzünden bende gerilecektim az kalsın. "Tamam hocam elimizden geleni yapacağız. "
Altuğ hocadan ayrılarak takımıma yöneldim. "Asiller toplanın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Serçe (Aile Serisi-1)
ChickLit"Hiç mi görmüyorsun ya, hiç mi anlamıyorsun beni Elfida?" diye bağırdı sinirle. Kaşlarım bilinmezlikle çatıldı. Neyi anlamıyordum? Yüz ifadem iyice çıldırmasına sebebiyet verirken yüksek sesi tonunu hiç kaybetmeden devam etti. Elleri gergince dağın...