"Benim de kanayan birkaç yaram var. Dirseklerim ve dizlerim, kabuk bağlamış hislerim..."⏳⏳
Gözlerim başını dizime koymuş Batıkan'ın çehresini büyük bir titizlikle incelerken onu rahatsız etmemeye özen gösteriyordum. Hâlâ parktan ayrılmamıştık ve onu öptükten biraz sonra o bana yaslanarak gözlerini kapatmıştı. Elimin tekini parmaklarının arasına kıstırmışken diğer elim yüzünde dolaşıyordu.
Saat artık ikindiyi bulmuştu fakat ne o ne de ben ayrılmak gibi bir düşünceye girmemiştik. Sınavı bitirdiğimiz bu günde koca bir yılın sıkıntı ve stresini atmak için ihtiyacımız olan tek şey birbirimizmişiz gibi öylece sessizce duruyorduk.
Batıkan'ın gözleri kapalı, bense onu izleyip düşüncelere dalmışken çalan telefonum ikimiz arasındaki huzurlu sessizliği bozdu. Gözlerini açan Batıkan'la göz göze geldikten sonra uzanarak çantamdaki telefonumu çıkardım.
Abimdi.
"Alo."
"Elfida'm sınavın nasıl geçti birtanem?"
Batıkan toparlanarak konuşan beni izlemeye başladı. "Beklediğimden iyi geçti abiciğim. Sen nasılsın, geldin mi?"
"İyiyim canım. Geldim hatta bizim evdeyim. Akşama misafirlerimiz var, haberin olsun."
Kaşlarım havalandı söylediklerine karşın.
"Öyle mi, kim peki?"
Sesi bir tık gergin gibiydi sanki. Arkadan ise annem ve annemin telaşlı halinden nasibini alan babamın sesi geliyordu.
"Ahsen'in ailesi geliyor. Akşam aile arasında bir yemek yenilecek ve nişan günü konuşulacak. "
Kıkırdamamı tutamadım. Sebebi anlaşılmıştı. Geçen annemler konuşurken bahsi geçmişti ve o gün bugündü demek.
Gülmemi duyan abimse; "Buraya gelip biricik abini sakinleştirsen nasıl küçük hanım? Annem patlayacak bomba gibi zaten." dedi gerçekten yardıma ihtiyacı varmış gibi bir ses tonu kullanarak.
"Olur, bizde zaten Batıkan'la bizim evin oradaki parktayız. Birazdan gelirim."
"Tamam güzelim. Batıkan'a selam söyle."
Batıkan tüm konuşmalarımı sessizce dinlemişti. Telefonu kapattıktan sonra açıklama ihtiyacı hissederek söze girdim. "Akşam Ahsen ablanın ailesi bize gelecekmiş. Bizimkiler çok gergin ve abim beni çağırıyor. Kalksak sorun olur mu?"
"Tabiki sorun olmaz. Bugün yeteri kadar enerji topladım zaten. " dedi göz kırparken. Söyledikleri benimde gülmemi sağladığında benden önce ayağa kalkarak elini uzattı tutmam için.
"Abimin selamı var sana."
"Aleyküm selam."
Elini tutarak beni kaldırmasına izin verdim. Oturduğumuz yerde bir eşyamızın düşüp düşmediğini kontrol ettikten sonra arabaya binerek bizim evin yolunu tuttuk.
"İlaç kullanıyor musun o günden sonra Batıkan?"
Ne zaman el ele tutuşsak baş parmağı sürekli elimi okşuyordu ve bunu istemsiz bir şekilde yapıyordu. Şimdide öyleydi, bacağımın üzerindeki elimi uzanarak tutmuştu ve işaret parmağımı baştan sonra okşayıp duruyordu. Tebessüm ettim.
"Düzenli kullandığım ilaç yok. Doktor kontrollerim var ayda bir."
Elini sıkarak bana bakmasını sağladım. "Sakın gitmeme gibi bir hataya düşme! Hatta bir sonraki randevunda yanında olmak istiyorum. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Serçe (Aile Serisi-1)
Romanzi rosa / ChickLit"Hiç mi görmüyorsun ya, hiç mi anlamıyorsun beni Elfida?" diye bağırdı sinirle. Kaşlarım bilinmezlikle çatıldı. Neyi anlamıyordum? Yüz ifadem iyice çıldırmasına sebebiyet verirken yüksek sesi tonunu hiç kaybetmeden devam etti. Elleri gergince dağın...