K.S.27

23.7K 1.5K 183
                                    


"Uzak şehrin birinde, teslim oldum bir mevsime..."


⏳⏳

"Basketbol turnuvasına gidecek misin kuşum?"

"Gitsek ya, öbür maçta yoktum bari bunu izleyelim."

Çözdüğüm sorudan başımı kaldırarak arkasını dönmüş Ecem ve Utku'ya baktım. Bugün basketbol takımının maçı vardı.

"Hayır, ne işim var?"

Baygınca sordu. "Ne demek ne işim var Elfida? Basketbol takımında kim var sevgili arkadaşım?"

Düşündüm birkaç saniye. Kim varsa vardı banane onlardan? "Ne yapayım Ecem? Siz gidecekseniz gidin."

"Ama ya!"

Utku üzgünce dudaklarını büzerken Ecem gözlerinden ışın çıkarma işlemine başladı. Çok ciddiyim o yosun yeşili gözleri kısıldığında korkunç birşey çıkıyordu ortaya.

"Batıkan'ın maçı bugün Elfida. Cidden bu kadar soğuk olmak zorunda mısın bebeğim sen?"

Batıkan mı? Gerçi neden şaşırmışsam, Batıkan en baştan beri basketbolda takım kaptanıydı. Antrenmanlarda bile sürekli denk geliyorduk, unutmuş olamazdım.

"Olabilir Ecem." dedim hâlâ düz ifadeyle. Cidden gelip ne yapmalıydım da?

"Offf, sizin sonunuzu çok merak ediyorum."

Triplice arkasını döndüğünde Utku birkaç saniye ikimiz arasında gezdirdi gözlerini. Sonra tatlı ifadesiyle bana bakmaya başladı. "Elfida'cığım? "

Kaşlarım çatıldı hemen. "Hiç şirinlik yapma Utku. Cidden gelesim yok."

Kaşları üzgünce düştü. Sonra da Ecem gibi önüne dönerek bir daha buraya bakmadı. Gerçekten şuan ikisinden de trip mi yiyordum ben?

Ders boştu ve bu teneffüs takımla beraber isteyenler geçen gün bizim gittiğimiz salona gideceklerdi. Gitmek istemiyordum.

Fark ettiğim detayla duraksadım. Batıkan Batıkan demiştik ama Batıkan yoktu ki, gelmemişti.

Sırasına kayan gözlerim zil çalana kadar boş boş orada oyalandı. Hayır merak falan etmiyordum! Gelmezse gelmesindi!

"Turnuvaya gitmek isteyenler aşağıya insin acil!"

Sınıfın büyük bir çoğunluğu coşkuyla kalkıştı. Utku ve Ecem'de tık çıkmazken kalemimin arkasıyla dürtükledim ikisini. Anında bana döndüler.

"Yoksa gidiyor muyuz?"

İkisinin heyecanla sorduğu soruyla şaşkınlık yaşadım kısa bir süre. Bunlar kayıp ikiz falan olabilirler miydi acaba?

"Hayır, ama siz gidin. Bu maçı çok istiyorsunuz. "

Sözlerim ikisininde hevesini kırdı. "Ama biz ne yapalım sensiz Elfida?"

Gözlerimin devrilmesine engel olamadım. Öyle bir ajitasyona bağlıyordu ki ben bile birazdan kendimi suçlu bulacaktım.

"İzleyin gelin maçınızı. Hadi otobüsler kalkacak birazdan."

Kararsızca bakmaya başladılar. Sonunda ikna olmuş olacaklar ki zorla gönderdim ikisini. Sınıfta da tek tük kişiler kalmıştı. Bende kulaklığımı takarak sorularıma odaklanmaya çalıştım.

Aradan çok geçmemişti ki test kitabımın üzerine bir erkek eli kondu. Daha bunun şaşkınlığını atlatamamışken kulaklığım da kulağımdan çekildi.

Kırık Serçe (Aile Serisi-1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin