"Velakin şiir, şairi öldürdü..."
⏳⏳
ECEM
"Ecem?"
İrkilerek kafamı kaldırdım. "Efendim?"
Kapıyı aralayarak bedenini içeri soktu. Topladığı saçları yorgun bedenini iyice ortaya çıkarsa da, bir parça güzelliği asla örselenmiyordu.
O her daim güzeldi...
"Baban geldi, yemeğe inmelisin."
Gözlerim kapandı istemsizce. İstemiyordum, babamın sözleriyle doymaktansa aç kalmayı yeğlerdim.
"Aç değilim, okuldan geldikten sonra atıştırmıştım."
Söylediğim sözler kaşlarını birbirine yaklaştırdı. Biliyordum ki o da her gün oluşan gergin ortamları istemiyordu fakat biraz olsun beni savunabilseydi eğer, ben kendimi böyle bitirmezdim.
"Babanın yemek konusundaki tavrını biliyorsun. Lütfen in, beni aranızda koyma. "
Dudaklarımda oluşan alaycı gülümsemeyi engelleyemedim. Arada kalmak mı demişti? "Anne sen hiç aramızda kalmadın. Tarafın hep belliydi. "
Dudaklarını mühürledi ve sevgisini esirgediği gibi sözcüklerini de esirgedi. Daha fazla ona bakmayarak toparlandım, yanından geçtim.
Yemek odasına ilerledim, arkamdan da annem. Gözlerim baş köşeye hiç uğramasa da kaçınılmaz sonun geleceği biliyordum.
Yemek servisi sessizlikle geçti. Tabağımdan aldığım her lokma gürültülü sessizlikle beraber boğazımda büyüyordu sanki. Zorlayarak birkaç lokma daha attım ağzıma.
"Suskunsun Ecem?"
Gözlerimi kaldırdım ona doğru. Merak ettiğinden falan değildi, öylesine sormuştu."Yemek yiyorum baba."
Bu sefer de; "Dersler nasıl gidiyor?" diye sordu. Zaten onun bana sordukları ve hakkımda bildikleri sınırlıydı.
"Elimden geleni yapıyorum. "
Bıçağını tabağının kenarına bırakarak kaşlarının altından bana bakmaya başladı. "Bundan emin misin?"
Babamın bana karşı hiçbir zaman yumuşamayan ifadesi ve sesi karşısında gerilmeme sebep oluyordu. O benim babamdı. Tam tersi olması gerekmez miydi?
Cevap vermediğimden devam etti. "Koçunla görüştüm. Netlerinde bir artış göremiyorum. Böyle giderse derece yapamazsın. Doktor olmak kolay değil."
Gelecek olanı bildiğimden yine de söyledim. "Ben doktor olmak istemiyorum baba."
Elini sertçe masaya vurdu. Masada düzenle duran tabaklar hızla birbirine çarparken gerginlikle ellerimi birleştirdim. Şiddetinden korkuyordum.
"Bu konu tartışmaya kapalı. Bir an önce okulunu bitir abin gibi ve hastaneye yanımıza gel."
"Bu hayat benim hayatım baba. Geleceğimi sana göre şekillendirmek istemiyorum ben."
Gözbebekleri öfkeyle parladı. Annem ise yanımızda tedirgin gözlerle bizi izliyordu. Başka birşey bildiği yoktu zaten o hep izlerdi.
"Bunu bir kez daha duymayacağım Ecem! Bana karşı haddini de aşma!"
Kirpiklerime takılan yaşları umursamadım. Bu benim hayatımdı ve benim hayatımda sadece ben söz sahibi olabilirdim.
"İstesen de istemesen de bu böyle baba. Hatta tercihlerim geldiğinde İstanbul'dan başka bir şehir yazacağım sizden uzaklaşmak için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Serçe (Aile Serisi-1)
Literatura Feminina"Hiç mi görmüyorsun ya, hiç mi anlamıyorsun beni Elfida?" diye bağırdı sinirle. Kaşlarım bilinmezlikle çatıldı. Neyi anlamıyordum? Yüz ifadem iyice çıldırmasına sebebiyet verirken yüksek sesi tonunu hiç kaybetmeden devam etti. Elleri gergince dağın...