Toplantı Zamanı

22 9 18
                                    

—Cansu sen istersen bir otele git, ben de bir ev bakıcam. Şimdilik bir toplantım var geç kaldım oraya gitmem lazım.
—Gitmesen olmuyor mu? Ya katil bana da bir şey yaparsa.
—Bu toplantıya gitmem gerek Cansu, beni anlamalısın çok önemli.
—Erteleyemez misin?
—Zaten bu toplantı sürekli ertelenip duruyordu
—Hiç korkmuyor musun?
— Korkuyorum, senin için korkuyorum.
— O zaman gitme.
—Cansu senin için birkaç güvenlik görevlisi tutacağım, olur mu?
—Tamam.

Dedi, dudağını bükerek. Cansu aslında çocuk ruhlu bir insandı ama bazen bir anne gibi de olabiliyor.

Bi taksi çağırıp gelmesini beklerken Cem beni aradı.

—Efendim Cem.
—Ahu istersen erteleyebiliriz, haberleri duydum, iyi misiniz?
—Evet de sen nerden biliyorsun?
—Gidip Aysel'e sordum.
—Anladım.
—Peki ertelememi ister misin?
—Hayır gerek yok. Alp geldi mi?
—Evet ama sen onu nereden tanıyorsun.
—Küçük bir atışma hepsi bu. Ona beni söyleme.
—Neden?
—Amacım küçük bir sürpriz yapmak.

Nede olsa benim kim olduğumu bilmiyordu, ve onun benim kim olduğumu öğrenince yüzünün alıcağı hali görmesini istiyorum.
Cem'le konuşurken taksi geldi bende bindim ama hala onunla konuşmaya devam ediyordum.

—Senin kim olduğunu bilmiyor mu?
—Evet.
—Sanırım yine bir şeylerin peşindesin Ahu.
—Hiçbir şeyin peşinde değilim sadece bana karşı tutumu pek iyi değildi nasıl desem kibirli işte anlıyor musun? Bu yüzden sadece şirketin CEO'su olduğumu sürpriz bir şekilde öğrenmesini istiyorum.
—Her zamanki ki sen işte. Bu arada madem bu kadar öfkelisin ona karşı neden imza atmayıda denemiyorsun.
—Cem ne yapıp ne edip illaki bu konuyu açmayı başarıyorsun.
—Senden bunları duymak güzel.
—Tek başarın olunca ara arada olsa dile gelmeli, neyse ben kapatıyorum.

Görüşürüz demesine izin vermeden telefonu kapattım. Sonra yola bakmaya başladım. Yaşlı bir nineyi kırmızı begonyaları dikerken gördüm. Aklıma annem geldi, onun en sevdiği çiçekti bu ama aklımdan çıkarmam lazımdı yoksa bu sadece kendime eziyet olur.
Şirkete geldiğimde taksiden inip şirkete girdim geç kaldığım için biraz hızlı yürüyordum.
Alp'ın beni gördüğünde yüzünün alacağı hali çok merak ediyordum.
Yürüyen merdivenlerden çıkıp sola doğru yürüdüm, ve işte toplantı odası ve o beklenen an.

Alp'ın ağızından (5 dk önce)

Sandalyede oturmuş Ahu hanımın keyfini bekliyorduk. Bıkmış durumdaydım, ne zaman gelecekti artık? Sonunda dayanamayıp sordum.

—Ahu hanım ne zaman gelicek?
—Gelir birazdan.

Dedi Cem, bu Ahu ismide bana çok tanıdık geliyor ama çıkartamadım, nerde duydum acaba?

—Bir saat onu mu bekleyeceğiz.
—Ahu hakkında doğru konuş. O senin keyfinin kahyası değil, öyle sen istediğin zaman gelicek sen istediğin zaman gidicek.
—Ama bu toplantı önemli, bunu oda biliyor.

Derin bir iç çektikten sonra bana bakıp şöyle dedi;

—Bak Ahu sürekli geç gelir çünkü onun her zaman geçerli sebepleri vardır.
—Neymiş acaba o geçerli sebepler  doğrusu çok merak ettim?
—Üzgünüm ama sana söyleyemem.
—Neden sonuçta yarından itibaren şirketin başına ben geçeceğim.
—Evet sözleşme yenilenmezse.
—Ve öylede olacak göreceksin.
—Alp çok kibirli bir insansın.
—Neyse ne hadi söyle eminim ki çok saçma bir sebebi vardır.

Böyle dediğimde söyleyeceğini biliyordum. Çünkü onu savunuyordu ve geçerli olduğunu kanıtlamak için söylemek zorundaydı.
Bana emin bir şekilde baktı ve şöyle dedi;

—Onun evinde ölü bulundu benim yeni sekreterimdi.

Tam şaşıracaktım ki kapı açıldı ve karşımdaki kişiyi görünce Ahu isminin nereden tanıdık geldiğini sonunda anladım.

Ahu'nun ağızından

Kapıyı çalıp içeri girdim. Direk Alp'e baktım, oda bana şaşırmış bir halde bakıyordu. Ona kibirli bir bakış atıp elimi tokalaşmak için uzatıp  kendimi tanıttım.

—Merhaba ben Ahu Yıldırım bu şirketin Ceo'suyum

Sonunda, sonunda yüzünün hailini gördüm şaşırmış bir haldeydi.
Kendine olan güveninden, kibrinden, egosundan eser kalmamıştı. Onun bu hali çok hoşuma gidiyordu.
Ama yine de  ben imza atacak mıydım, atmayacak mıydım? Çok kararsızım.

katil kimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin